Kapka Kassabova – İsimsiz Sokak (2021)

‘İsimsiz Sokak’, komşumuz Bulgaristan’ın yakın tarihi üzerine, bizim de kendimizden çok şey bulacağımız aydınlatıcı bir tanıklık.

Kapka Kassabova burada, komünist Bulgaristan’daki çocukluk yıllarını, hem sevgi dolu hem de eleştirel bir gözle hatırlıyor.

Kassabova, komünizm idaresi altında büyümüş ve Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ardından ailesiyle birlikte ülkeyi terk etmişti.

Bulgaristan’ın 2007’de resmen Avrupa Birliği’ne katılmasının ardından hayatının büyük bölümünü kaçmaya çalışarak geçirdiği memleketine artık dönme zamanının geldiğine karar veren Kassabova, karşısında geçiş döneminin gerginliğiyle ezilen bir ülke buluyor.

Kassabova anı-gözlem kitabında, çocukluğunun geçtiği yerleri ziyaret ediyor, ilginç turistik bölgeleri deneyimliyor ve on yedi yaşındayken ayrıldığı ülkesinin yaşadığı dönüşümü çarpıcı bir şekilde tasvir ediyor.

  • Künye: Kapka Kassabova – İsimsiz Sokak: Bulgaristan’da Çocukluk ve Diğer Talihsizlikler, çeviren: Seda Çıngay Mellor, Saltokur Yayınları, anı, 319 sayfa, 2021

Chris Harman – Doğu’da Fırtına Koptu (2019)

1917-18’de üç büyük imparatorluk dört yıllık toptan savaşın yükü altında çöktüğünden bu yana, Elbe nehrinin doğusunda 1989’un son döneminde yaşananlara benzer bir politik kargaşaya tanık olunmadı.

1989 yılı sosyalist hareket için çok ama çok zor bir yıldı.

O yıl sosyalist hareketin ezici çoğunluğunun şaşkınlık dolu bakışları altında on binlerce insan “gerçekleşmiş sosyalizm ülkesi” Doğu Almanya’dan, çürüyen kapitalizmin ülkesi emperyalist Almanya’ya kaçmak için adeta birbirlerini ezerek tel örgüleri ve duvarları aşmaya başladılar.

Nihayet Batı’nın çürümüşlüğünden Doğu’yu koruyan Berlin Duvarı da bando, mızıka ve bayram havası içinde yıkıldı, parçalandı ve kapitalizmin ebedi zaferinin bir sembolü olarak küçük parçalara bölünüp parça parça satıldı.

Polonya, Macaristan, Çekoslovakya, Doğu Almanya, Bulgaristan ve Romanya’yı yaklaşık 45 yıldır yöneten tek partili politik yapılar ekonomik kriz ve halk hareketinin baskısı altında yıkıldı.

Bu öyle şiddetliydi ki, bu ülkelerin dev komşusu SSCB de bu yıkıcı dalgadan kurtulamadı.

Ünlü İngiliz Marksist Chris Harman’ın, bu süreçten bir süre önce yayımladığı bu makalesi ise, hem Stalinist rejimleri derinlemesine bir sorgulamaya tabi tutmuştu hem de bu rejimlerin aşağıdan mücadele ile devrilip küresel kapitalizme entegre olacaklarını öngörmüştü.

Bu devletlerin çöküşü hakkında o dönem yazılmış en iyi analizlerden biri olan kitap, Berlin Duvarı’nın yıkılışına giden sürecin harika bir analizini sunuyor ve bunu yanı sıra, Gorbaçov’un o zaman pek bilinmeyen ve pek yüzeye çıkmamış hesaplarını da gözler önüne sermişti.

‘Doğu’da Fırtına Koptu’ uzun zamandır temin edilemiyordu.

Kitap şimdi, yeni baskısıyla raflardaki yerini aldı.

  • Künye: Chris Harman – Doğu’da Fırtına Koptu: Doğu Avrupa’da Stalinizmin Çöküşü, çeviren: Betül Dilan Genç, Z Yayınları, siyaset, 128 sayfa, 2019

Halil İnalcık – Tanzimat ve Bulgar Meselesi (2017)

Usta tarihçi Halil İnalcık’ın doktora tezi olan ve 26 yaşındayken tamamladığı ‘Tanzimat ve Bulgar Meselesi’, hem yöntem hem de içerik olarak halen alanında öncülüğünü koruyor.

İnalcık burada, çift taraflı arşiv ve kaynak araştırmalarına dayanarak, Tanzimat’ın ilanından sonra Bulgaristan bölgesinde çıkan ayaklanmaları çözümlenemeyen toprak meseleleri ve köylülerin yaşadıkları sıkıntılarla ilişkilendiriyor.

Yazar burada,

  • Bulgar köylüsü meselesinin Osmanlı’nın içinde bulunduğu genel durumla ilişkisi,
  • 1850 Vidin ayaklanmasına uzanan süreçte Bulgarların bir milli ve siyasi varlık olarak ortaya çıkışı,
  • Ve Bulgaristan’da büyük çaplı Vidin isyanına neden olan etkenler gibi, birçok konuyu irdeliyor.

Künye: Halil İnalcık – Tanzimat ve Bulgar Meselesi, Kronik Kitap, tarih, 208 sayfa