Yaptığımız kötülüklerin bir sebebi olabileceğine dair inancımızdı Şeytan…
En güçlü kavramlardan biri olan vicdanın panzehriydi.
Ve insanların birbirilerinin yüzüne bakabilmesi için ona ihtiyacı vardı.
Bu kitabın ilk bölümü, sizi Şeytan’la yüz yüze getirerek insanlığın içindeki grotesk dışavurumları görmenizde rehber oluyor.
Bu anlatının nesilden nesle, mitolojiden dine nasıl evrildiğini, içimize attığımız bütün çirkin arzuların Rönesans, Barok ve daha nice dönemle akıma nasıl yansıdığını anlatabilmek için.
İkinci bölümdeyse dini kaygılarla yaratılmış bir başka savaşa, cadılığa yakından bakılıyor; doğayla bir bütün hâlinde yaşayan insanların, kötüler ve sapkınlar tarafından nasıl avlandığının hikâyesine.
Özellikle Barok ve Rönesans resminde sanatçıların bu tip konuları nasıl ele aldığı veya nasıl hicvettikleri birlikte araştırılıyor, insanlık tarihinin en karanlık uygulamalarından biri olan Engizisyon Mahkemeleri de yine bu bağlamda inceleniyor.
- Künye: Celil Sadık – Batı Resim Sanatında Korku: Şeytanlar ve Cadılar, Epsilon Yayıncılık, sanat tarihi, 220 sayfa, 2024

