Christopher Isherwood – Gelip Geçerken (2017)

Kimilerinin Christopher Isherwood’un en iyi romanı olarak övdüğü ‘Gelip Geçerken’, 1920’lerden 1950’lere Batı dünyasının sıkıntılı dönemlerinden hikâyeler sunuyor.

Almanya, Yunanistan, İngiltere ve Amerika gibi farklı coğrafyalarda geçen, aynı zamanda kozmopolit vurgularıyla öne çıkan roman, sıra dışı karakterleri, şaşırtıcı kurgusu ve ilginç olaylarıyla dikkat çekiyor.

Bir Alman şehrinde yalnız başına, kendini işine adayarak yaşayan Mr. Lancaster,

Doğup büyüdüğü İngiltere’den bir Yunan adasına kaçarak burada kendine yepyeni bir yaşam kuran Ambrose,

En büyük tutkusu macera olan, eğlenmeyi ve gezmeyi seven masum ruhlu Waldemar,

Ve renkli bir gece hayatı yaşayan, eğlence ortamlarının vazgeçilmez ismi Paul, romanda karşımıza kimi karakterler.

Romanın anlatıcısı, gördüğü bu birbirinden farklı karakterlerin dünyasına iniyor ve Avrupa’yı bir uçtan diğer uca kat ederek dönemin şahane bir fotoğrafını çekiyor.

  • Künye: Christopher Isherwood – Gelip Geçerken, çeviren: Yeşim Seber, Yapı Kredi Yayınları, roman, 332 sayfa

Christopher Isherwood – Hoşça Kal Berlin (2012)

  • HOŞÇA KAL BERLİN, Christopher Isherwood, çeviren: Zehra Gencosman, Yapı Kredi Yayınları, roman, 210 sayfa

Christopher Isherwood’un romanları, onun hayat hikâyesinden izler taşır. Isherwood, 1929-1933 yıllarını, o zamanlar zengin kültürüyle ünlenmiş Berlin’de geçirmiş. İşte Isherwood ‘Hoşça Kal Berlin’de, Hitler’in iktidara gelmesinin ardından terk ettiği Berlin’in kozmopolit dünyasına uzanıyor. Romanın yazarla aynı adı taşıyan anlatıcısı, Berlin’in renkli gece hayatından insan manzaraları veriyor; göçmenler, Yahudiler, komünistler ve Nazi taraftarlarından oluşan birçok karakteri okurun karşısına çıkarıyor. Otobiyografik ve kurmacanın iç içe geçtiği roman, kıyametten önceki Berlin’in hüzünlü bir panoramasını sunuyor.