Cuma Yıldırım – Tarımda Kapasite Geliştirme ve Verimlilik (2024)

Bugün Türkiye’de tarım yapan üretici sayısı hızla düşüyor ya da yaşlanıyor.

Başta mazot ve gübre olmak üzere girdi maliyetleri yakalanamayan bir hızla artıyor.

Madencilik ve enerji sektörü başta olmak üzere, turizm ve şehirleşmeyle de tarım alanları daralıyor.

Tarımsal ürünlerde fiyatı düşürmek için ithalatı özendiren politikalar hayata geçiriliyor.

Köylü ürününü iyi fiyata satamıyor, neredeyse maliyetine vermeye razı duruma düşürülüyor.

Büyük bir hızla derinleşen iklim krizi, daha önce görülmeyen güçte afetlere ve dolasıyla hasatta altından kalkılamaz azalmaya neden oluyor ve gelecek senenin hasadı için ümitleri kırıyor.

Tarım politikaları köylüye, üreticiye hizmet etmek, onu desteklemek yerine, neoliberal politikalara teslim olmuş durumda.

Geçimini tarımdan sağlayan nüfus, üretimden koparak kentlere yığılıyor, açlık sınırının altındaki asgari ücrete ve kötü çalışma koşullarına mahkûm oluyor.

Azalan köylü nüfusu, azalan üretim, artan fiyatlar ve ithalata dayalı bir gıda politikasına dönüşüyor.

Gıda egemenliğini, gıda güvenliğini hızla kaybediyoruz.

Verimlilik de tarımsal üretim de ayrı bir sorun.

Türkiye verimlilikte Avrupa ortalamasının çok gerisinde.

Yeniliğe kapalı, öğrenmeye meraklı olmayan ve çağın getirdiği teknolojik imkanları kullanmayan ve hesap kitabı iyi yapamayan üretici, verimsiz üretime mahkûm oluyor.

Ama bu verimsiz üretim, görünmez emekle şimdilik sürse de geleceğe dair umut vermiyor.

Bu kitap, gıda arzının sürekliliği ve halk sağlığının korunması bakımından stratejik öneme sahip tarım sektöründe sorunların tespiti ve kalıcı çözümü için veri temelli politika yapımına olan ihtiyacını karşılıyor.

  • Künye: Cuma Yıldırım – Tarımda Kapasite Geliştirme ve Verimlilik, Yeni İnsan Yayınevi, tarım, 188 sayfa,2024

Cuma Yıldırım – Türkiye’de Tarım Sektörünün Yönetimi (2022)

Türkiye’nin tarımsal sorunları üzerine ufuk açıcı bir sorgulama.

Cuma Yıldırım, neoliberal politikaların tarım sektörü üzerindeki yıkımı çok yönlü bir şekilde ortaya koyuyor.

Yirmi birinci yüzyılda, gıda krizinin yol açtığı açlık isyanları, kuzeyde Mısır ve Tunus’a, batıda Burkina Faso ve Senegal’e ve güneyde Madagaskar ve Mozambik’e kadar tüm kıtayı kasıp kavurdu.

2019’da Çin’in Wuhan bölgesinde başlayan ve 2020’de küresel salgına dönüşen COVID-19 hastalığı, bir yandan milyonlarca insanın ölümüne yol açarken, bir yandan da salgına karşı uygulanan kapanma, hepimize kentlerde gıda stokunun ve tarımsal üretimin önemini gösterdi.

Bir an için uluslararası ticaretin durma noktasına geldiğini ve tarımda da kuraklık ve yüksek fiyat artışı nedeniyle yeterli üretimin olmadığı bir zamanı düşünelim.

İşte tarım yönetiminin ve politikalarının önemi, böyle durumlarda daha belirgin bir biçimde hissedilmektedir.

Bu kitapta Yıldırım, Türkiye’nin tarımsal yapısını ve yönetimini masaya yatırmakta ve yıllardır tartışılagelen neoliberal politikaların tarım sektörü üzerindeki etkilerini kapsamlı bir araştırmayla incelemektedir.

Yıldırım, uygulanan tarımsal politikalar ile tarımsal yapı arasındaki nedensellik bağını titizlikle kurmuş ve analizinde kullandığı tarımsal verileri, derlediği tarihsel bilgilerle birlikte analiz ediyor.

Yıldırım’ın eseri, tarımın geleceğine, yöntemine, yönetimine, kapasitesine ilişkin verimli, heyecan verici bir tartışma başlatacak nitelikte.

  • Künye: Cuma Yıldırım – Türkiye’de Tarım Sektörünün Yönetimi, Yeni İnsan Yayınevi, tarım, 256 sayfa, 2022