Edmund Husserl elbette ki fenomenolojinin kurucusu olarak bilinir.
Bununla birlikte, Husserl’in sisteminin mevcut yorumunda fenomenoloji, sistemin tek temeli olarak yalnız başına değildir; mantık, ontolojisi gibi başka ilkelerle karşılıklı ilişki içindedir.
İşte David Woodruff Smith’in bu enfes çalışması da, Husserl’in fenomenolojisinin gelişimini mantık, ontoloji, epistemoloji ve etik teorileriyle ilişkili olarak sunan, tüm felsefi sistemi üzerine yapılan derinlemesine bir çalışma.
Woodruf kitabına, insani yönüyle Husserl’i, onun yaşamını, eserlerini ve önemini tanıtarak başlıyor.
Kitabın devam eden bölümlerinde ise,
- Husserl’in felsefi sisteminin temel bölümleri ve bunların birbirleriyle nasıl çalıştıkları,
- Husserl’in “saf mantık” anlayışının, özellikle daha sonra semantik ve meta-matematik olarak adlandırılan alanlara yönelik öngörüsü,
- Husserl’in ontoloji hakkındaki görüşleri,
- Husserl’in fenomenoloji formülasyonu,
- Husserl’in bilgi teorisiyle, genelleştirilmiş “görü” veya apaçıklığa dayalı deneyim öğretisi,
- Husserl’in fenomenolojisi ve ona eşlik eden öğretileri kadar iyi bilinmeyen etiğin temeli hakkındaki görüşleri,
- Ve Husserl’in 20. yüzyıl felsefesindeki rolü ele alınıyor.
Künye: David Woodruff Smith – Husserl, çeviren: Seçim Bayazit, Alfa Yayınları, felsefe, 610 sayfa, 2019

