Kolektif – Travma ve Anlatı (2024)

‘Travma ve Anlatı’daki yazıların ortaklaştıkları genel izlek, bireysel, tarihsel, kolektif, çevresel ve ekolojik travmanın edebiyatta, edebiyatla yakın temas eden kültürel çalışmalarda kışkırtıcı biçimde nasıl tezahür ettiğidir.

Bu kitapta kaleme alınan özgün incelemeler, travmanın anlatıda sancılı dile gelişinde veya dile gelemeyişinde tek tipleşen biçimine ve sınırlı estetik algısına meydan okuyor.

Türkiye özelinde ise, Osmanlı sonrası çağdaş Türkçe edebiyatta travma ve travmatik belleğin yansımalarının peşi sıra giderken, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş sancısı, çatışma, savaş, darbe, yerinden yurdundan edilme, göç ve sürgünlük gibi süreçlerin estetiğini irdeliyor.

‘Travma ve Anlatı’, bireysel, kolektif, kültürel, siyasi ve çevresel kırılmaların birbirinden esasen nasıl ayrılamaz olduğunun altını çiziyor.

Bu yanıyla, travmatik deneyimler ile travmatik belleğin sadece zihinsel durumlar aracılığıyla değil, maddesel, duyumsal ve spiritüel süreçlerle de iç içeliğini gösteriyor.

Livera Yayınevi’nin Edebî Patikalar serisinin ikinci kitabı olan ‘Travma ve Anlatı’, günümüze ait yaralara, kırılgan hayatlara daha eşitlikçi ve adaletli bir yerden bakmaya okuru davet ederken, bize verili hikâyeleri ve varsayımları sorgulayarak travma ve hafıza literatüründe geçmiş, şimdi ve geleceğe dair ikili söylemlerin ötesinde yeni bir hikâye anlatıcılığının aciliyetini vurguluyor.

Covid-19 küresel pandemisi, sınırlarımızın çok yakınında süregiden savaşlar, göçler, yaşadığımız kültürel, ekonomik, politik, çevresel ve iklimsel yerinden edilmeler, tanıklık ettiğimiz depremler, seller ve yersizyurtsuzlaşmalar gibi şimdiki zamana ilişkin felaketleri tartışmaya olanak sağlamak isterken okurları dil ve edebiyata/dilden edebiyattan yeni ve yaratıcı projeksiyonlara davet ediyor.

En önemlisi, dil ile uğraşmanın estetik ve etik boyutlarını yeniden düşünürken travmayı bir oluş, hakikatin ve adaletin dile getirilmesi için katman katman açılan bir alan, yaratıcılıkla örülen bir açıklık olduğunu dile getiriyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Süreyyya Evren, Hazal Bozyer, Aylin Vartanyan Dilaver, Suat Baran, Selen Erdoğan, Zeynep Uysal, Michael Rothberg, Erin McGlothlin, Stef Craps.

  • Künye: Kolektif – Travma ve Anlatı, hazırlayan: Deniz Gündoğan İbrişim, Livera Yayınevi, inceleme, 272 sayfa, 2024

Kolektif – Feminist Eleştiri (2022)

Türkiye’de feminist eleştiri ne tür bir iş yapar?

Kendini nasıl eleştirir?

Derlemeyi hazırlarken bu sorulardan yola çıktıklarını söyleyen Demet Gülçiçek ve Emine Erdoğan, niyetlerinin bir reçete sunmak olmadığını, amaçlarının feminist eleştirinin ortaya koydukları üzerine feminist özenle konuşmayı teşvik etmek olduğunu belirtiyorlar.

‘Feminist Eleştiri’, Donna Haraway’in sözünü, “feminist nesnellik, basitçe, konumlu bilgiler demektir”i merkezine alarak bilginin konumluluğuna ilişkin farklı düzeylerde ama ortak bir tartışma yürütüyor.

Derlemelerde pek sık rastlamadığımız bir nitelik: Her yazı başka bir yerden, başka bir hikâye anlatıyor ama bütün yazılar aynı gövdeye bağlanıyor: Feminist bilgi, konumlu bilgidir.

“Eleştiri” kelimesinin düşündürdüğü negatif etkinlikten çok, kitaptaki yazılar eleştiriyi üretken bir faaliyet olarak kuruyorlar.

Kitaba katkıda bulunan yazarlar ise şöyle: Aksu Bora, Atilla Barutçu, Clare Hemmings, Deniz Gündoğan İbrişim, Ezgi Burgan, Feyza Akınerdem, Gülhan Erkaya Balsoy, Kimberlé W. Cranshaw, Leslie McCall, Özlem Güçlü, Sara Ahmed ve Sumi Cho.

  • Künye: Kolektif – Feminist Eleştiri: Arayışlar ve Müzakereler, hazırlayan: Demet Gülçiçek ve Emine Erdoğan, Metis Yayınları, feminizm, 312 sayfa, 2022

Kolektif – Mesafeyi Aramak (2022)

‘Mesafeyi Aramak’, edebiyat eleştirisine ilgi duyanları fazlasıyla cezbedecek bir derleme.

Kitap, 2010’lu yıllarda yayımlanmış dikkat çekici on beş roman hakkında usta işi makaleler barındırıyor.

Buradaki metinler, söz konusu romanlar bağlamında travma, özne, anlatı kuruluşu, anlamın imkân ve imkânsızlıkları, tanıklık, toplumsal hafızanın inşası, eksiklik ve benlik krizi gibi temaları tartışıyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Aksu Bora, Asuman Susam, Bahadır Sürelli, Bengü Vahapoğlu, Deniz Gündoğan İbrişim, Emel Uzun Avci, Erol Köroğlu, Fatih Altuğ, Göze Orhon, Jale Özata Dirlikyapan, Leyla Burcu Dündar, Mehmet Fatih Uslu, Murat Cankara, Yalçın Armağan ve Zeynep Uysal.

  • Künye: Kolektif – Mesafeyi Aramak: 2010’lu Yılların Romanları Üzerine Yazılar, hazırlayan: Jale Özata Dirlikyapan, Metis Yayınları, inceleme, 328 sayfa, 2022

Kolektif – Gaflet (2019)

Cinsiyetçi söylem, edebiyat yoluyla nasıl yeniden ve yeniden üretilir?

Bu kitapta bir araya getirilen makaleler, edebiyat metinlerini didik didik ederek bu metinlerde açıkça görülen veya örtük bir biçimde hayatını sürdüren cinsiyetçi söylemi açığa çıkarıyor, başka bir deyişle Türkçe edebiyattaki her cinsiyetten yazarın egemen kodları kullanırken nasıl gaflete düştüğünü, feminist eleştiriye başvurarak ortaya koyuyor.

Eril reflekslerin aslında ne denli gündelik bir hal almış olduğunu gözler önüne seren derleme, sadece edebi metinlere değil eleştiri eserlerini de feminist ilkeler üzerinden tartışıyor.

Kitapta, Tanpınar’ın libidinal akışlarında yiten kadınlardan ‘Masumiyet Müzesi’ndeki hegemonik erkeklik hallerine ve Attilâ İlhan’da cinselliğin ırk, tür ve etnisite ile girift kesişimlerine pek çok konu tartışılıyor.

Kitapta makaleleri bulunan isimler ise şöyle: Damla Tezel, Erol Köroğlu, Ezgi Hamzaçebi, Fatih Altuğ, Fatmagül Berktay, Irvin Cemil Schick, Jale Özata Dirlikyapan, Meltem Gürle, Merin Sever, Özlem Öğüt Yazıcıoğlu, Senem Timuroğlu, Sevcan Tiftik, Şima İmşir ve Tülin Ural.

  • Künye: Kolektif – Gaflet: Modern Türkçe Edebiyatın Cinsiyetçi Sinir Uçları, hazırlayan: Sema Kaygusuz ve Deniz Gündoğan İbrişim, Metis Yayınları, inceleme, 304 sayfa, 2019