Emre Dölen – Resimlerle Teknoloji Tarihi (2023)

Teknoloji doğal kaynaklardan yola çıkarak insan ihtiyaçlarını gidermede kullanılan her türlü şeyin üretim yöntemidir.

Teknoloji insanın ortaya çıkışı ile başladı.

Teknoloji çok basit olabildiği gibi günümüzdeki bazı örneklerde olduğu gibi çok karmaşık da olabilir.

Emre Dölen imzalı bu kitap, kullanılan enerji kaynaklarına göre sınıflandırılarak bazı önemli teknoloji alanlarının tarihsel gelişimi anlatılıyor.

Kitabın birinci kısımda suyun iletimi, dağıtılması, yükseltilmesi, değirmenler, su çarklarının bir güç kaynağı olarak kullanılması ve yel değirmenleri ele alınmış.

İkinci kısımda ateş teknolojisi veya başka bir deyimle piroteknoloji kapsamında en önemli konulardan olan çömlekçilik, bakır ile tunç, demir ile çelik ve camcılık konusundaki teknolojik gelişmeler anlatılıyor.

Üçüncü kısımda buhar makinesinin doğuşu ve buhar teknolojisinin ve dördüncü kısımda da elektrik teknolojisinin tarihsel gelişimi incelenmiş.

Teknolojik gelişmenin tarihini anlatılırken uzun yazılı açıklamalar yerine resim, şema ve şekillerin çok daha öğretici ve kolay anlaşılmayı sağlayıcı olduğu deneyiminden hareketle bol sayıda görsel malzeme kullanılmış.

Teknolojik gelişmeler genellikle 20. yüzyılın başına ve bazı konularda ortasına kadar getirilmiş ve bütün konularda Türkiye’deki gelişmeler ile ilişki kurulmuş.

Emre Dolen’in kitabını, konu üzerindeki yaklaşık kırk yıllık birikimiyle hazırladığını da ayrıca belirtelim.

  • Künye: Emre Dölen – Resimlerle Teknoloji Tarihi, Doruk Yayınları, tarih, 816 sayfa, 2023

Emre Dölen – İstanbul Darülfünunu’nda Alman Müderrisler (2014)

  • İSTANBUL DARÜLFÜNUNU’NDA ALMAN MÜDERRİSLER, Emre Dölen, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, tarih, 905 sayfa

Emre Dölen dikkat çekici incelemesinde, 1. Dünya Savaşı sırasında Türk-Alman ittifakının sonucu olarak 1915’te İstanbul Darülfünunu’nda müderris olarak görevlendirilmiş Alman bilim insanlarının Türkiye’deki faaliyetlerini inceliyor ve onların mirasının izini sürüyor. Kitap, Mondros Mütarekesi’nin hükümleri uyarınca 1918’de Türkiye’den ayrılan bu yirmiyi aşkın müderrisin ülkede kaldıkları üç yıllık dönemde yaptıkları yayınlar ile ayrıldıktan sonra Türkiye’ye ilişkin gerçekleştirdikleri çalışmaları, yanlarına müderris muavini ve tercüman olarak verilmiş kişileri ve onların ülke eğitimine sundukları katkıyı aydınlatmasıyla önemli.