Angela Pabst – Atina Demokrasisi (2025)

Angela Pabst’ın bu kitabı, Antik Atina’da gelişen ve Batı siyasi düşüncesinin temellerini oluşturan demokrasi sistemini kapsamlı bir şekilde inceleyen bir çalışma. ‘Atina Demokrasisi’ (‘Die Athenische Demokratie’) Atina demokrasisinin doğuşunu, gelişimini, temel kurumlarını, işleyişini, toplumsal ve kültürel bağlamını ve nihayetinde çöküşünü detaylı bir şekilde ele alır. Kitap, demokrasinin ortaya çıkışındaki sosyal ve ekonomik faktörleri, Kleisthenes reformlarının önemini, halk meclisi (Ekklesia), halk mahkemeleri (Dikasteria) ve halk konseyi (Boule) gibi temel demokratik kurumların yapısını ve işlevlerini ayrıntılı olarak açıklar. Ayrıca, vatandaşlık kavramının sınırlarını, köleliğin demokrasideki yerini ve kadınların siyasi hayata katılımının neden engellendiğini de sorgular.

Pabst, Atina demokrasisinin sadece siyasi bir sistem olmadığını, aynı zamanda belirli değerlere ve uygulamalara dayanan bir yaşam biçimi olduğunu vurgular. Kitap, ifade özgürlüğü (parrhesia), eşitlik ilkesi (isonomia) ve hukukun üstünlüğü gibi demokratik ideallerin Atina toplumunda nasıl hayata geçirildiğini ve bu ideallerin karşılaştığı zorlukları analiz eder. Ayrıca, demokrasinin altın çağı olarak kabul edilen Perikles döneminin özelliklerini, bu dönemdeki siyasi ve kültürel gelişmeleri ve Peloponez Savaşı’nın demokrasi üzerindeki yıkıcı etkilerini de inceler. Pabst, Atina demokrasisinin eleştirilerini de göz ardı etmez ve özellikle Platon ve Aristoteles gibi düşünürlerin demokrasiye yönelik itirazlarını ve bu itirazların günümüzdeki tartışmalar için taşıdığı önemi değerlendirir.

Kitap, Atina demokrasisinin MÖ 4. yüzyılda Makedonya İmparatorluğu’nun yükselişiyle birlikte kademeli olarak zayıflamasını ve ortadan kalkmasını da ele alır. Pabst, demokrasinin çöküşündeki iç ve dış faktörleri, oligarşik eğilimleri ve demokratik kurumların karşılaştığı yapısal sorunları analiz eder.

Sonuç olarak bu kitap, Antik Atina demokrasisinin karmaşık ve çelişkili doğasını anlamak için önemli bir kaynaktır. Pabst, titiz bir araştırmaya dayanan bu çalışmasıyla, Atina demokrasisinin hem güçlü yönlerini hem de zayıflıklarını ortaya koyarak, günümüzdeki demokratik tartışmalara da ışık tutuyor.

  • Künye: Angela Pabst – Atina Demokrasisi, çeviren: Emre Karatekeli, Runik Kitap, tarih, 114 sayfa, 2025

Ralph Johannes Lilie – Bizans (2024)

Ralph Johannes Lilie’nin ‘Bizans: Doğu Roma İmparatorluğu’nun Tarihi 326-1453’ adlı eseri, Bizans İmparatorluğu’nun bin yıllık tarihindeki önemli dönüm noktalarını, siyasi, sosyal ve kültürel gelişmelerini kapsamlı bir şekilde ele alıyor.

Kitap, karmaşık ve zengin bir tarihi dönemi, okurlarına anlaşılır ve akıcı bir dille sunuyor.

Roma İmparatorluğu’nun bölünmesiyle ortaya çıkan Doğu Roma İmparatorluğu’nun siyasi, dini ve kültürel yapısı detaylı bir şekilde incelenir.

Büyük imparatorların yönetimi altında Bizans’ın siyasi ve kültürel alanda ulaştığı zirve noktaları ve bu dönemin önemli olayları ele alınır.

Bizans İmparatorluğu’nun Batı Avrupa, İslam dünyası ve diğer medeniyetlerle olan ilişkileri, savaşlar, diplomasi ve kültürel etkileşimler bağlamında incelenir.

Haçlı Seferleri, Osmanlı tehdidi ve nihayetinde Konstantinopolis’in fethi gibi olayların Bizans İmparatorluğu’nun sonunu getiren süreçteki rolü analiz edilir.

Bizans’ın sanatı, mimarisi, felsefesi, dini ve hukuki sistemi gibi kültürel yönleri ayrıntılı bir şekilde incelenir ve bu medeniyetin Batı ve Doğu dünyasına yaptığı etkiler değerlendirilir.

Kitap, Bizans tarihini başlangıcından sonuna kadar kapsayan geniş bir çerçeve sunar.

Lilie, kitabında en güncel bilimsel araştırmalara dayanarak Bizans tarihini yeniden yorumlar.

Karmaşık bir konuyu anlaşılır bir dille ve kronolojik bir sırayla sunarak, okurların Bizans tarihine kolayca giriş yapmalarını sağlar.

Siyasi, sosyal, kültürel ve dini yönleri bir arada ele alarak Bizans medeniyetinin karmaşık yapısını ortaya koyar.

  • Künye: Ralph Johannes Lilie – Bizans: Doğu Roma İmparatorluğu’nun Tarihi 326-1453, çeviren: Emre Karatekeli, Runik Kitap, tarih, 132 sayfa, 2024

Franz Ansprenger – Afrika Tarihi (2024)

Afrika, insanlığın beşiği, kültürel zenginlik ve tarihin derinliklerinde yatan eşsiz bir kıtadır.

Ancak günümüzde genellikle bilinmeyen ve tarihsel açıdan yanlış anlaşılan bir bölge olarak kabul edilmektedir.

‘Afrika Tarihi’, Afrika’nın Antik Mısır’dan başlayarak günümüze kadar olan 5000 yıllık tarihini ana hatlarıyla ele alarak bu yanlış algıyı değiştirmek için kılavuz bir eser.

Bu eserde, Afrika’nın farklı coğrafi bölgelerindeki zengin tarihini ve kültürünü keşfedeceksiniz.

Kuzeyde Akdeniz kıyılarından güneyde Ümit Burnu’na kadar uzanan bu geniş topraklar, sert iklim koşullarına rağmen direnen halkların hikâyeleriyle doludur.

Kitap ayrıca, İslam’ın yayılışına ve Hıristiyanlık etkilerine, köle ticaretinin sonuçlarına ve sömürgecilerin Afrika’daki izlerine değinir.

Yirminci yüzyılın ikinci yarısında Afrika’nın Soğuk Savaş sırasında yaşadığı dönüşümler de bu kapsamlı çalışmanın odak noktalarından.

Franz Ansprenger, uluslararası siyaset bilimi alanında geniş bir tanınırlığa sahip ve Berlin Özgür Üniversitesi’nde Afrika Politikaları Merkezi’nin başkanlığını yürüttü.

Uzun yıllar boyunca yaptığı akademik çalışmalar ve sahada edindiği tecrübelerle, Ansprenger, Afrika’nın karmaşık ve dinamik tarihini ustalıkla analiz ediyor.

Bu kitap, Afrika’nın tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek için hızlı bir giriş fırsatı sunuyor.

Okuyucular, Afrika’nın bugünkü sınırlarının nasıl çizildiğini, bu sınırların arkasında yatan gerçekleri ve Afrikalıların kendi kaderlerini tayin etme mücadelesini öğrenecekler.

  • Künye: Franz Ansprenger – Afrika Tarihi, çeviren: Emre Karatekeli, Runik Kitap, tarih, 132 sayfa, 2024

Georg Bossong – Sefaradlar (2024)

İspanyol Yahudilerinin tarihi ve kültürü, antik çağların derinliklerine uzanan ve sayısız katmanla örülü bir hikayedir.

Georg Bossong’un bu eseri, Sefarad Yahudilerinin renkli ve zengin geçmişini kapsamlı ve akademik bir anlatımla ele almaktadır.

Bossong, İber Yarımadası’ndaki Yahudi varlığının başlangıcından İslam egemenliği altındaki parlak dönemlere ve 1492 yılında yaşanan trajik sürgüne kadar olan süreci ayrıntılı bir şekilde analiz ediyor.

İspanya’dan sürgün edildikten sonra Selanik’te yeni bir yuva bulan Sefarad Yahudileri, bu şehri “Balkanlar’ın Kudüsü” olarak tanımlayacak kadar önemli bir kültürel merkez haline getirmiştir.

Bossong, bu yeniden diriliş ve kültürel zenginleşme sürecini titizlikle incelemekte ve bu topluluğun kültürel ve sosyal dinamiklerini detaylı bir biçimde okuyucuya sunmaktadır.

Tarihin inişli çıkışlı yollarında, savaşlar, sürgünler ve yeniden doğuşlarla dolu bu öykü, her bir sayfasında okuru daha derin bir düşünceye sevk etmektedir.  Sanatlarından mimari yapılarına, edebiyatlarından müziklerine kadar, Sefarad Yahudilerinin kültürel mirası, her döneminde kendine has ve anlamlı bir hikâye sunuyor.

Bossong’un akademik titizlikle kaleme aldığı bu eser, yalnızca tarihi bir doküman değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir inceleme.

Her sayfasında, tarihsel belgeler ve arkeolojik bulgularla desteklenen analizler, geçmişin izlerinin bugüne nasıl taşındığını daha yakından gözler önüne seriyor.

  • Künye: Georg Bossong – Sefaradlar: İspanyol Yahudilerinin Tarihi ve Kültürü, çeviren: Emre Karatekeli, Runik Kitap, tarih, 128 sayfa, 2024

Georg Bossong – Endülüs (2023)

Sekizinci yüzyılda Mağribiler Cebelitarık Boğazı’ndan kuzeye doğru ilerlediklerinde, İber Yarımadası’ndaki dokuz asır sürecek bir İslam varlığını da beraberinde getirmişlerdi.

Bu süre zarfında Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler tarihte eşi benzeri görülmemiş şekilde bir arada yaşamış; bilim ve felsefe yapmış, edebiyat ve sanat eserleri ortaya koymuşlardır.

Bugün hâlâ tüm ihtişamıyla görenleri büyüleyen Kurtuba Camii ve Granada’daki Elhamra Sarayı, yaşanan bu “altın çağ”dan geriye kalanlar.

Georg Bossong, Endülüs’ün olaylarla dolu tarihini, ihtişamıyla olduğu kadar Orta Çağ’ın sonunda yaşanan Reconquista sırasında giderek sertleşen ve Mağriplilerin sürülmesine yol açan çatışmaları da canlı bir şekilde anlatıyor, Avrupa’nın bu başka tarihine genel bir bakış açısı sunuyor.

  • Künye: Georg Bossong – Endülüs, çeviren: Emre Karatekeli, Runik Kitap, tarih, 128 sayfa, 2023