Ferit Edgü – Hakkâri’de Bir Mevsim (2017)

“Söyledim değil mi, teknem kayalara çarpıp battı.

Ve kendimi burada buldum.”

Ferit Edgü’nün ilkin 1977 yılında yayımlanan ‘Hakkâri’de Bir Mevsim’i, bu cümleyle açılıyor.

Özgün atmosferi, sıra dışı karakterleri, gerçekçi ve fantastik öğeleri harmanlamadaki ustalığı ve özellikle olağanüstü dil kullanımıyla öne çıkan roman, yayımlandığı tarihten bugüne Türkiye edebiyatını derinden etkilemiş, yanı sıra dünyanın farklı dillerine çevrilmiş yapıtlardan.

Roman, o zamanlar en fazla eşkıyalık öyküleriyle ülke gündeminde yer edinen, zorlu sosyo-ekonomik ve siyasi şartları pek bilinmeyen ülkenin doğusunu daha görünür kılmasıyla da ayrı bir öneme sahip.

İşte, romanın elimizdeki bu edisyonu, eserin 40. yıl özel baskısı.

‘Hakkâri’de Bir Mevsim’i özel basımı, ciltli, özel kâğıdı ve tasarımıyla görmek ayrı bir güzellik.

Kaçmaz denilen türden, arşivlik bir edisyon.

Künye: Ferit Edgü – Hakkâri’de Bir Mevsim, Sel Yayıncılık, roman, 194 sayfa

Ferit Edgü – Kimse (2006)

  • KİMSE, Ferit Edgü, Sel Yayıncılık, roman, 128 sayfa

Ferit Edgü’nin ‘Kimse’si, en çok da ‘Hakkari’de Bir Mevsim’in bir anlamda devamı olması yönüyle ilgi çekici. Bu romanda, ‘Hakkari’de Bir Mevsim’in gizemli anlatıcısının, öğretmenlik yaptığı Hakkari’nin on üç haneli Pirkanis adlı dağ köyünde, kendisiyle yaptığı yalnızlık konuşmalarından oluşuyor. Edgü’nün burada kullandığı ‘Birinci Ses’ ve ‘İkinci Ses’ hem birer roman kahramanı, hem de birbirinden farklı düşüncelerin uzlaşmaya varma çabası olarak okunabilir. Romana, ‘Hakkari’de Bir Mevsim’de olay örgüsüne monologlarıyla katılan kahramanın; anmak, anımsamak, anlamak, sormak ve karşılık aramak gibi konular üzerine, ikinci sesiyle, öteki kendiyle yaptığı diyaloglar veya yalnızlık konuşmaları diyebiliriz.