Pascal Picq – Sapiens Sapiens’e Karşı (2024)

Türümüz Homo sapiens, son 40 yılda kazandığı başarıların ve son yarım yüzyılda yaşadığı müthiş nüfus artışının baş döndürücü sonuçlarına uyum sağlayabilecek mi?

Çok uzun zaman önce, birkaç insan türü Dünya’yı paylaşıyor, teknik ve gen alışverişinde bulunuyordu.

Daha sonra, Afrika’da ortaya çıkan daha yeni Sapiens popülasyonları (bizim türümüz), Avrupalı Neandertalleri, Asyalı Denisovaları ve başka birkaç türü mağlup etmeden önce hem yaya olarak hem de teknelerle Avustralya ve Amerika’ya kadar ulaşıp tüm Dünya’yı fethettiler.

‘Sapiens Sapiens’e Karşı’ işte bu muhteşem macerayı anlatıyor.

Ancak, değişen iklim koşullarına uyum sağlama yeteneğimiz, kentleşmiş, anında iletişim olanağına kavuşmuş, kirlenmiş, ekosistemleri harap olmuş ve felaketlerin tehdidine daha açık hale gelmiş bir dünyaya uyum sağlamamıza hizmet edebilecek mi?

Çünkü evrim devam ediyor.

Ünlü Fransız popüler bilim yazarı Pascal Picq’in kaleminden, insanın evrimi hakkında bilgi edinmek isteyenler için çok uygun bir kitap.

  • Künye: Pascal Picq – Sapiens Sapiens’e Karşı: İnsanın Muhteşem ve Trajik Tarihi, çeviren: Hazal Çelik, Say Yayınları, tarih, 200 sayfa, 2024

Alexandre Lacroix – Hiçbir Şeye İnanmadan Nasıl Yaşanır? (2022)

Hayat böyle berbat iken hakikaten neden ısrarla yaşamaya devam ediyoruz?

Alexandre Lacroix, bizi hayatın anlamı veya anlamsızlığı üzerine düşünmeye çağırıyor ve bu esnada, şüphecilikten dogmatizme kadar birçok akımı ince detayları ile açıklıyor.

Kitap, hayatın anlamına veya anlamsızlığına bambaşka bir gözle bakmaya yarayacak argümanlar içeriyor.

Kitaptan bir alıntı:

“Samimiyetle itiraf etmeliyiz ki Dünya üzerindeki varoluş nedenimizi bilmiyoruz. Evrenin ve yaşamın bilmecesinin çözümü insan bilmecesinin çözümünden daha gizemli.

Peki bu, umutsuzluğa düşmek için bir sebep mi?

Aksine, bu belirsizliğe güvenebiliriz.

“Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir,” diyen Sokrates, “Ne biliyorum?” diye soran Montaigne bize yol gösterici oldular.

Ben de antikçağ şüphecilerinin, haksızlık yapılarak değeri bilinmeyen bu filozofların öğretilerini takip ederek zamanımıza uyarlanmış bir ahlak felsefesi geliştirmeye çalıştım.

Eserin tamamında eksiksiz şekilde açıklanan bu felsefenin dört kuralı var: Hayali bir hedef peşinde koşarak hayatını boşa harcama; asla seçim yapma; her zaman en büyük arzuna itaat et; bu dünyanın görünüşlerine elinden geldiğince hayran ol.”

  • Künye: Alexandre Lacroix – Hiçbir Şeye İnanmadan Nasıl Yaşanır?, çeviren: Hazal Çelik, Say Yayınları, felsefe, 104 sayfa, 2022

Mickaël Launay – Şemsiye Teoremi (2022)

Bu satırları okurken saniyede 300.000 kilometre hızla hareket ettiğinizi biliyor musunuz?

‘Şemsiye Teoremi’, özellikle matematikten ödü kopanlar ülkesinde yaşayanların kaçırmaması gereken bir kitap.

Mickaël Launay, matematiğin zorlu konularını anlaşılabilir ve eğlenceli bir üslupla aydınlatıyor.

34 Nisan’ın çok faydalı bir gün olduğunu, bazı akarsuların aşağıdan yukarıya doğru aktığını, Ay’ın doğrusal bir çizgide ilerlediğini, bu kitabın kapak renginin belki de kırmızı olabileceğini ve tüm bu satırları okurken saniyede 300.000 kilometre hızla hareket ettiğinizi biliyor musunuz?

Söylenenler size saçma gelebilir; ama hepsi doğru!

Dünya’yı algılama yöntemimiz bazen yanıltıcıdır.

Fakat basit bir bakış açısı değişikliği çoğu zaman yanılgıları aşmaya yeter.

Özellikle matematik, yanılgıları aşıp evrenin işleyişini anlamak için bize güçlü bir araç sunar.

Daha ötesini anlamak için bize daha geniş düşünmeyi öğretir.

Launay, Chloé Bouchaour’nun çizimleriyle de zenginleşen bu kitabında, süpermarket raflarında başlayan ve kara deliklerin akıl almaz derinliğinde son bulan sürükleyici bir anlatım eşliğinde bize bunun mümkün olduğunu ispatlıyor.

  • Künye: Mickaël Launay – Şemsiye Teoremi: Evreni Doğru Gözlemleme Sanatı, çeviren: Hazal Çelik, Say Yayınları, matematik, 288 sayfa, 2022