Amitav Ghosh – Büyük Kaos (2022)

Ünlü Hintli romancı Amitav Ghosh’tan iklim krizi üzerine çok boyutlu, çarpıcı bir metin.

Ghosh, küreselleşmenin, imparatorluğun ve burjuva edebiyatının karbon tarihi ve çağdaş iklim krizimizle iç içe geçen karmaşık ilişkilerinin izini sürüyor.

Aklımızı mı kaçırdık?

Ghosh, gelecek nesillerin pekâlâ böyle düşünebileceğini savunuyor.

Küresel ısınma karşısında başarısızlığımızı başka nasıl açıklayabiliriz?

Ghosh, ‘Büyük Kaos’ta edebiyat, tarih ve politika düzeyinde iklim değişikliğinin ölçeğini ve şiddetini kavrama konusundaki yetersizliğimizi inceliyor.

İlk bölümde edebiyat-iklim krizi arasındaki ilişkiye odaklanırken bunu ‘Madame Bovary’den, ‘Solaris’e edebiyattan örneklerle açıklıyor.

Tür olarak bilimkurgu eserlerin ve fantastik evrenlerin mekân ve zaman bağlamında edebiyatın sınırlarını genişlettiğini vurgulayarak iklim değişikliği gibi global problemlerin gelecek senaryolarına karşılık nasıl yankılandığına değiniyor.

Tarih bölümünde kapitalizm ve iklim krizi ilişkisi, karbon ekonomisi çerçevesinde ele alınıyor.

Asya’daki kömürün petrol endüstrisiyle ilişkisinden sömürgecilikten sanayileşmeye uzanan süreçte gelişen yeni uygarlık üzerinden bir tarih okuması gerçekleştiriyor.

Politika kısmındaysa, iklim politikaları etrafında kuruluşları, hükümetleri, Batı toplumlarının üretim araçlarını, diplomatik adımlarını ve politikalarını ele alıyor. İklim kriziyle mücadelenin bireysel tedbirlerin kolektif hale gelmesiyle başlayacağının altını ısrarla çiziyor.

‘Büyük Kaos’, zamanımızın en önemli gerçeğiyle yüzleşmek için büyük bir yazardan derinlikli bir çağrı.

  • Künye: Amitav Ghosh – Büyük Kaos: İklim Değişikliği ve Hiç Düşünülmeyenler, çeviren: İrem Uzunhasanoğlu, Timaş Yayınları, ekoloji, 208 sayfa, 2022

Neel Mukherjee – Özgür Topraklar (2019)

Neel Mukherjee’nin ‘Özgür Toprakları’ hem Hindistan toplumu ve kültürünün çok iyi bir fotoğrafını çekmesi hem de edebiyata armağan ettiği özgün karakterleriyle muhakkak okunması gereken bir yapıt.

Roman, Hindistan orta-üst sınıfından bir ailenin ve onlara hizmet eden aşçı Renu ile temizlikçi Milly’nin gündelik hayatıyla açılıyor.

Ailenin Londra’da yaşayan ve yılın bir ayını ülkesinde geçirmeye gelen oğlu ise, ülkesinin adeta kılcal damarlarına sinmiş kast sistemine karşı tepkilidir.

Zira kast sisteminin beraberinde getirdiği eşitsizlikler, en çok da evdeki hizmetliler ile anne-babası arasındaki gerilimli ilişkide kendini göstermektedir.

Bu oğulun hayali, ülkesinin bütün yemek kültürlerini barındıran bir yemek kitabı hazırlamaktır, dolayısıyla özellikle de evlerinde aşçılık yapan Renu’dan bu amaçla yararlanmayı istemektedir.

Fakat kahramanımız için keyif veren, Hindistan kültürünün en zengin damarlarından biri olan yemek, aslında toplumdaki kast sisteminin de en iyi okunabildiği olgulardan biridir.

‘Özgür Topraklar’, söz konusu aileden sonra, yoksulluğun ve çaresizliğin diz boyu olduğu Hindistan’ın alt sınıflarının dünyasına inmeye başlar.

Burada, daha önce karşımıza çıkan ve pek göz önünde bulunmayan Milly, güçlü bir karakter olarak karşımıza çıkmaya başlar.

Okuma hayalleri olan, kitapları tutkuyla seven Milly, henüz küçük bir kız çocuğuyken ailesi tarafından zengin ailelere hizmet etmesi için kiralanır.

Gelecek hayalleri öldürülen, artık tek görevi ailesini geçindirmek olan bu kız çocuğu, daha sonra evlenip iki çocuk sahibi olana kadar da bu işleri yapar.

Yoksulluk ve istemediği bir hayatı yaşamak zorunda olmak, onun kaderi gibidir.

Öte yandan Milly’nin çocukluk arkadaşı Soni de, ülkesindeki adaletsizliklerle mücadele etmek için Milly’ninkine taban tabana zıt başka bir yol tercih eder.

Roman böylece, yoksul doğup bu yoksulluğa mahkûm olan insanların daha iyi bir gelecek kurmak için çıktıkları, trajik bir biçimde hepsi de aynı kapıya çıkan dokunaklı yolculuklarını anlatır.

‘Özgür Topraklar’, ismiyle müsemma olmayan bir roman.

Karamsar bir hikâye anlatmakla birlikte, insan olmaya dair evrensel temaları çok iyi işlemesiyle özgünlüğünü ortaya koyuyor.

İrem Uzunhasanoğlu’nun özenli çevirisiyle daha bir güzelleşen roman, Hindistan’ın ne denli muazzam bir kültürel zenginliğe sahip olduğunu göstermesiyle dikkat çekiyor ve bunun yanı sıra Hint mutfağı konusunda ilginç bilgiler da önemli.

  • Künye: Neel Mukherjee – Özgür Topraklar, çeviren: İrem Uzunhasanoğlu, Timaş Yayınları, roman, 334 sayfa, 2019