1871’den önce Almanya henüz bir ulus değil, sadece bir fikirdi.
Otto von Bismarck, “Devrin büyük meseleleri müzakerelerle ve çoğunluğun tercihleriyle değil, demir ve kanla karara bağlanacak.” demişti.
Bismarck’ın önünde zorlu bir görev vardı.
Otuz dokuz ayrı devlet tek bir Kayser’in hükmü altına nasıl girebilirdi?
Birleşebilse bu genç Avrupa ulusu Britanya ve Fransa imparatorluklarına rakip olacak güce sahip olabilir miydi?
Yoksa böyle bir gaye bu ulusun sonunu mu getirecekti?
Katja Hoyer, modern tarihin akışını değiştirecek elli yıllık bir macerayı kitabına konu ediyor.
Bismarck’ın Realpolitik’inden II. Wilhelm’in Weltpolitik’ine Alman İmparatorluğu’nun kan ve demirle geçen bir devrini akıcı bir şekilde okura sunan bu kitap 20. yüzyılın insanlık felaketlerini anlamak için bir rehber.
- Künye: Katja Hoyer – Kan ve Demir: Alman İmparatorluğu’nun Yükselişi ve Çöküşü (1871-1918), çeviren: Sinan Çakır, Vakıfbank Kültür Yayınları, tarih, 272 sayfa, 2024

