Özge Demir – Laiklik İlkesi Bağlamında Türkiye’de Zorunlu Din Dersi ve Muafiyet Sistemi (2021)

Türkiye Cumhuriyeti laik bir devlet, fakat paradoksal biçimde din dersleri zorunludur.

Avukat Özge Demir, laiklik ilkesine aykırı olarak verilen ve insan haklarını ihlal eden zorunlu din dersinin neden müfredattan kaldırılması gerektiğini tane tane açıklıyor.

Zorunlu din dersi, cumhuriyetin kuruluşundan beri laiklik ilkesi bağlamında en çok tartışılan konulardan biri oldu.

Söz konusu ders 1939 yılından 1980 yılına kadar kimi zaman zorunlu olarak kimi zaman seçmeli olarak müfredatta yer aldı, kimi zaman ise müfredattan kaldırıldı.

Nihayetinde, anayasada başka hiçbir dersin zorunlu olarak müfredatta yer alacağı belirtilmezken, din kültürü ve ahlak bilgisi 1982 Anayasası’nın 24. maddesi uyarınca ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu derslerden olacağı belirtiliyor.

Demir’in çalışması, tüm bu sürece odaklanırken, ilk bölümde laiklik ilkesi bağlamında zorunlu din dersine nasıl yaklaşılması gerektiğini, ikinci bölümde zorunlu din dersinin tarihsel sürecini, yasal dayanaklarını, içeriğini ve uygulanışını, üçüncü bölümde ise, çocuğun bu dersten muaf tutulması için ebeveynlerin yapması gerekenleri ve zorunlu din dersinden muafiyet hakkında mahkemelerin kararlarını içeriyor.

Çalışma sonuç olarak, laiklik ilkesine aykırı olarak verilen ve insan haklarını ihlal eden zorunlu din dersinin müfredattan kaldırılması gerektiğini savunuyor.

Zorunlu din dersinin müfredattan kaldırılmaması halinde ise, dinlerini açıklamaya mecbur bırakılmadan ebeveynlerin talepleri doğrultusunda çocuğun tamamen ve uygun bir şekilde dersten muaf tutulması gerekir.

Bununla birlikte, din dersinden muaf tutulan çocuğun, ayrımcılığa maruz kalmaması konusunda devletin gerekli önlemleri de doğal olarak alması gerekiyor.

  • Künye: Özge Demir – Laiklik İlkesi Bağlamında Türkiye’de Zorunlu Din Dersi ve Muafiyet Sistemi, On İki Levha Yayınları, hukuk, 146 sayfa, 2021

Handan Çağlayan, Şemsa Özar ve Ayşe Tepe Doğan – Ne Değişti? (2011)

  • NE DEĞİŞTİ?, Handan Çağlayan, Şemsa Özar ve Ayşe Tepe Doğan, Ayizi Kitap, kadın, 206 sayfa

 

Bilindiği gibi Kürtler, en yoğun şekilde 1990-1995 yılları arasında, Doğu ve Güneydoğu’da zorunlu göçe tabi tutulmuştu. Göç, ardında boşaltılmış, yakılmış ve harabeye çevrilmiş binlerce köy bırakırken, yerlerinden yurtlarından edilen Kürtler kendilerini köylerinden çok uzakta, başka kentlerde buldular. İşte, Handan Çağlayan, Şemsa Özar ve Ayşe Tepe Doğan gibi, alanında uzman üç ismin çabasıyla ortaya çıkan bu kitap, zorunlu göçü Kürt kadınlarının gözünden izliyor. Yirmi beş kadın ve kız çocuğu ile yapılan yüz yüze görüşmelere dayanan çalışma, kadınların zorunlu göç sürecine dair anılarına; ailelerin parçalanması, cezaevleri, ev baskınları, işsizlik, evsizlik ve yoksulluk gibi travmalarla dolu hayatlarına iniyor. Kitap, Kürt kadınlarının deneyimlerini ve taleplerini görünür kılmasıyla önemli bir boşluğu dolduruyor.