Kürt toplumunda yaşanan sekülerleşme sürecini hızlandıran nedenlerden biri olarak Kürt solunun kuşaklar üzerindeki etkisine odaklanan önemli bir çalışma.
Yusuf Ekinci, Diyarbakır’da farklı çevrelerden gençlerle yaptığı derinlemesine görüşmelere dayanarak bu süreci analiz ediyor.
1960’lardan itibaren filizlenmeye başlayan ve 1970’lerde muhtelif örgütlerce temsil edilen Kürt sol/sosyalist düşüncesi, toplumsal etki alanını peyderpey
genişleterek 2000’lere gelindiğinde Kürt toplumunda hegemonik bir güç haline geldi.
Türkiye toplumu muhafazakârlaşıyor mu, yoksa aksine aslında sekülerleşiyor mu veya “dinden soğuma” mı var?
‘Kürt Sekülerleşmesi’, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde çok tartışılan bu konuya yeni Kürt kuşakları örneğinde mercek tutuyor.
Ekinci, Diyarbakır’da farklı çevrelerden gençlerle yaptığı derinlemesine görüşmelere de dayanarak, sekülerleşme sürecinin değişik veçhelerine bakıyor.
Din ve ibadetlere bakış, “başörtüsü yorgunluğu”, alkol kullanımı, kadına bakış, LGBT “meselesi”, kılık kıyafet, isim tercihi, flört, evlilik-boşanma, yaşlı-genç hiyerarşisi gibi birçok özgül konuyu ele alarak, sekülerleşme deneyiminin somut görünümlerini önümüze seriyor.
Kuşaklar arası değişimi vurgulamanın yanında iki dinamiğe dikkat çekiyor, ‘Kürt Sekülerleşmesi’: Birisi, Kürt sol hareketinin etkilediği politik sekülerleşme; ikincisi, “Bunlar Müslümansa ben değilim” diye özetlenen tepkisel sekülerleşme.
Ekinci, Kürt sekülerleşmesinin, hem niteliği hem hızı bakımından radikal bir sekülerleşme örneği olarak, özgün bir yönünün olduğu kanısında.
- Künye: Yusuf Ekinci – Kürt Sekülerleşmesi: Kürt Solu ve Kuşakların Dönüşümü, İletişim Yayınları, sosyoloji, 280 sayfa, 2022