Louann Brizendine – Kadın Beyni (2008)

Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde nöro-psikiyatr olarak çalışan Louann Brizendine, kendisine dünya çapında ün getiren ‘Kadın Beyni’nde, kadınların erkeklerden çok farklı olan beyin yapılarına odaklanıyor.

Brizendine çalışmasında, erkek egemen anlayışın neredeyse tüm bir dünya tarihini şekillendirmiş, kadının biyolojisini küçümseyen söylemiyle hesaplaşıyor.

Kitap bunun yanında, her iki cinsin beyin farklılıklarına dair oldukça bilgilendirici ayrıntılar barındırmasıyla da dikkat çekiyor.

Brizendine’in çalışması, kadın gerçekliğinin anlaşılması konusunda önemli bir katkı sunmasının yanında, kadınlara beyinlerinin gücünü göstererek onlara özgüven aşılıyor.

  • Künye: Louann Brizendine – Kadın Beyni, çeviren: Zeynep Heyzen Ateş, Say Yayınları, bilim, 326 sayfa

Louann Brizendine – Erkek Beyni (2011)

  • ERKEK BEYNİ, Louann Brizendine, çeviren: Gül Tonak, Say Yayınları, psikoloji, 334 sayfa

Louan Brizendine’in daha önce Türkçeye çevrilen ‘Kadın Beyni’ isimli çalışması, oldukça ilgi çekmişti. Brizendine, söz konusu kitabın tamamlayıcısı olarak düşünülebilecek elimizdeki çalışmasında da, erkek beyninin kendine has yönlerine odaklanıyor. Erkek beyninde cinselliğe ayrılan bölgenin, kadın beyninden iki buçuk kat fazla olduğunu belirten Brizendine, erkeğin beyninde, bir kadını gördüğünde testosteron biriktiğini ve seviştikten sonra salgılanan oksitosinin bağımlılık yaptığını ortaya koyuyor. Kadın ve erkekleri, beyinleri arasındaki temel farklar ekseninde karşılaştıran yazara göre, bu farklar beyindeki nöronlardan kaynaklanıyor.

Louann Brizendine – Kadın Beyni (2007)

  • KADIN BEYNİ, Louann Brizendine, çeviren: Zeynep Heyzen Ateş, Kelebek Arges Yayınları, psikoloji, 295 sayfa

Louann Brizendine’in, ilginç bir konuyu irdeleyen elimizdeki ‘Kadın Beyni’ adlı kitabı, “Her beyin kadın doğar. Bazıları erkek büyür” cümlesiyle başlıyor. Brizendine bu cümleyi, doğumdan sekiz hafta sonra testosteronun, erkek beyninin iletişim merkezine yayıldığı ve erkeklerin daha sonra bu özelliklerini yitirdikleri gerçeğinden hareketle söylüyor. Nöropsikiyatrist olan Brizendine’in çalışması, görüldüğü gibi ağırlıklı olarak kadın beyninin kendine has yönlerine odaklanıyor. “Kadınlar, erkeklerin hiç hatırlamadıkları kavgalarını asla unutmazlar.”, “Genç bir kız görünüşüne ve telefon konuşmalarına hiçbir şeye olmadığı kadar takıntılıdır.” ve “Seks düşüncesi, bir kadının beynine gün aşırı uğrarken, erkeklerin hemen hemen hiç aklından çıkmaz.” gibi tanımlar,  Brizendine’ne göre kadın beynini farklı kılan hususlardan birkaçı. Kitap, kadının bedenine daha çok ilgi duyan erkekleri, görünenin altındaki perdeyi aralamaya davet ediyor.