Mehmet Özdoğan – 1960’lı Yılların Güneydoğu Anadolu’su (2022)

40 yıl boyunca Güneydoğu Anadolu’ya gidip gelmiş Mehmet Özdoğan Hocamızın bu kitaptaki izlenimleri, 1960’lı yılların Güneydoğu Anadolu’su üzerine altın değerinde bir kaynak.

Özdoğan’ın 1960’lardan itibaren anı, gözlem, izlenim ve bunlarla ilgili yorumlarını içeren Arkeoloji ve Sanat Yayınları olarak bir dizi halinde yayına hazırlanan üç eseri, öncelikle ülkemizin kazı ve araştırma tarihinin bir bölümünü belgeselleştirmesi açısından önemli kaynaklardı.

Eldeki eser ise 1964 yılı Mayıs ayı sonlarında Çayönü kazısına katılmak için, İstanbul’dan o yıllarda kömürle çalışan Kurtalan Ekspresi’yle Ergani’ye ulaşıncaya kadar kömür tozu soluyarak geçen 70 saatlik bir yolculuk sonrasında ilk kez tanıştığı Güneydoğu’yu konu alıyor.

Ağırlıklı olarak 1960’lı yıllarda Prof. Özdoğan’ın Güneydoğu Anadolu’daki gezilerde çektiği fotoğraflarla, kısmen o günlere ait anılarının titizlikle eşleştirilmiş bir derlemesidir.

Özdoğan, aynı yıl, Temmuz ayında Siirt Pervari Herekol Dağı’nda göçerlere gönüllü öğretmenlik yapmak için, ardından da bir arkadaşıyla kışın tam ortasında Gaziantep’ten Mardin’e ve Diyarbakır’a kadar bir uçtan öbür uca bölgeyi tanımak için Güneydoğu Anadolu’ya iki kez daha gitti.

Sonraki 40 yıl boyunca Güneydoğu Anadolu yolcusu olmuş; kazı, yüzey araştırması, gezi olarak bir yılın en az birkaç ayını bölgenin bir yerlerinde, çoğu kez yerel halkla iç içe geçirdi.

Birbirlerinden bağımsız, ayrı amaçlar, ayrı nedenlerle yaptığı geziler burada Özdoğan’ın arşivinde olan fotoğrafların akışına göre sıralanarak bize o yılların Güneydoğu Anadolu’sunu onun gözünden anıları çerçevesinde tüm ayrıntılarıyla aktarılıyor.

  • Künye: Mehmet Özdoğan – 1960’lı Yılların Güneydoğu Anadolu’su: İzlenimler, Yansımalar, Kazılar, Araştırmalar, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, arkeoloji, 176 sayfa, 2022

Mehmet Özdoğan – 1967 Yılı Van-Hakkâri Araştırmaları (2019)

Mehmet Özdoğan’ın bu eseri, çok ama çok önemli.

Bir defa, 1967 yılında, Van-Hakkâri bölgesi tarihöncesi kültürleriyle ilgili bilgilerin yok denecek kadar az olduğu bir dönemi yansıtıyor.

Ve ikinci olarak da, elli yıl önceki arkeolojisinin bir fotoğrafını veren, çok özel bir belge.

Özdoğan, bir kısmını Muvaffak Uyanık’la birlikte, bir kısmını ise tek başına yaptığı Van-Hakkâri bölgesi yüzey araştırması ve gezisi ile ilgili yazdığı raporu, uzun bir aradan sonra farklı bir gözle elden geçirerek kitaba dönüştürmüş.

Özdoğan, raporunu kitaba dönüştürürken de, iki bölüm eklemiş.

Bu bölümün ilkinde, Muvaffak Uyanık (1905-1975) kişilik olarak ele alınıyor ve onun öncülük ettiği Tirşin araştırmalarının yanı sıra Cumhuriyet’in ilkelerine adanmış kişiliği ve Türkiye’nin eğitim sisteminin geliştirilmesi için yaptığı katkılar anlatılıyor.

Rapora eklenen ikinci kısımda ise, Mehmet Özdoğan’ın günümüzün bakış açısıyla 1967 yılı çalışmalarının bir değerlendirmesi olarak kaleme aldığı “Giriş” yazısı yer alıyor.

Özdoğan burada da, daha çok 1967 yılı çalışmalarının şimdiye kadar dışa pek yansımayan, arka plandaki öyküsünü ayrıntılı bir şekilde anlatıyor.

  • Künye: Mehmet Özdoğan – 1967 Yılı Van-Hakkâri Araştırmaları (Tirşin Kaya Resimlerinin Bulunuşu: Arkeoloji, Etnografya ve Doğal Çevre), Arkeoloji Sanat Yayınları, arkeoloji, 180 sayfa, 2019

Mehmet Özdoğan – Hammaddeden Ustalara (2019)

Türkiye’de arkeoloji alanında yaptığı çalışmalarla haklı bir üne sahip Mehmet Özdoğan’ı, aynı zamanda, 1980 yılından itibaren verdiği “Malzeme Bilgisi” dersiyle de biliriz.

Özdoğan’ın 2010 yılına kadar sürekli geliştirerek verdiği söz konusu dersinin asıl önemi, arkeolojik buluntuların yalnız biçimsel yönleriyle değil, hammadde özellikleri ve yapım teknolojisi bilgisiyle birlikte ele alınması gerektiği gerçeğinden yola çıkmasıydı.

İşte Özdoğan’ın hem bu dersinin hem de Yakındoğu arkeolojisinde tarihöncesi alanında araştırma, kazı, yayın, eğitim ve koruma alanındaki çalışmalarından edindiği deneyimle hazırladığı elimizdeki kitabı, tarihöncesi dönemlerde kullanılan buluntu türlerini ve bunların yapım yöntemlerini kapsamlı bir şekilde açıklıyor.

Bilhassa arkeoloji öğrenimine yeni başlayan öğrencilere çok yardımı dokunacak çalışma, tarihin her döneminde kullanılmış başlıca hammadde türlerinin özelliklerini, bunların işlenmesinde kullanılan yöntemleri ve adı sıkça geçen bazı buluntu türlerini de ele alıyor.

Kitap, Türkiye’de ilk kez malzeme ile hammadde ve teknoloji ilişkisi üzerine çeviri olmayan Türkçe terimlerin kullanıldığı bir başvuru kaynağı oluşuyla ayrıca önemli.

  • Künye: Mehmet Özdoğan – Hammaddeden Ustalara: Tarihöncesi Arkeolojisinde Malzeme (Yontmataş, Sürtmetaş, Boynuz, Diş, Kil, Çanak Çömlek), Arkeoloji ve Sanat Yayınları, arkeoloji, 299 sayfa, 2019