Menekşe Tokyay – Karnım Zil Çalıyor! (2025)

Menekşe Tokyay’ın ‘Karnım Zil Çalıyor!: Bir Hak Olarak Ücretsiz Okul Yemeği’ adlı kitabı, yalnızca çocukların beslenme yetersizliğine dikkat çeken bir çağrı değil; aynı zamanda eğitimde eşitliğin, sosyal adaletin ve kalkınma politikalarının da merkezine yerleştirilmesi gereken bir meseleyi gündeme taşıyor. Tokyay, çocukların aç karnına okula gitmek zorunda bırakıldığı, temiz suya erişimde bile ciddi eşitsizliklerin yaşandığı bir ülkede bu durumun artık “çözülmesi gereken acil bir sorun” olduğunu güçlü verilerle ortaya koyuyor.

Yetersiz beslenmenin yalnızca fiziksel gelişimi değil, zihinsel performansı da derinden etkilediğini hatırlatan yazar, bu sorunun bireyin hayatı boyunca sürecek bir eşitsizliğe dönüştüğünü vurguluyor. Türkiye’de milyonlarca öğrencinin gıdaya erişiminin yalnızca ailesinin ekonomik gücüne bağlı olmasının hem ahlaki hem de yapısal bir adaletsizlik yarattığını belirtiyor. Bu tablo, yalnızca çocukların değil, toplumun genel refahını da tehdit ediyor.

Tokyay kitabında, dünya genelindeki çeşitli okul yemeği uygulamalarını inceliyor; finansman modellerinden yasal düzenlemelere kadar pek çok boyutla konuyu masaya yatırıyor. Ancak esas katkısı, bu politikaların Türkiye’de nasıl uygulanabileceğine dair somut ve uygulanabilir öneriler geliştirmesi. Ücretsiz okul yemeğinin yalnızca bir sosyal destek değil, bir hak olarak tanınması gerektiğini savunurken, bunun eğitimde fırsat eşitliğini artıracağını ve uzun vadede ülke kalkınmasına önemli katkı sağlayacağını net bir şekilde ortaya koyuyor. Kitap, karar vericilere olduğu kadar, her yurttaşa da bir vicdan çağrısı yapıyor.

  • Künye: Menekşe Tokyay – Karnım Zil Çalıyor!: Bir Hak Olarak Ücretsiz Okul Yemeği, İletişim Yayınları, inceleme, 246 sayfa, 2025

Kolektif – Pandemi, Neoliberalizm, Medya (2021)

Covid-19 pandemisi, bize alternatif medyanın ne kadar önemli bir görevi yerine getirdiğini bir kez daha hatırlattı.

Zira halkın yanında olması gereken ana akım medya kurumlarının bu süreçte habercilik yapmaktan ziyade kendilerine verilen bilgileri haberleştirmekle yetindiklerine yakından tanık olduk.

Bu usta işi derleme de, pandeminin ağırlıklı olarak medyaya yansımalarını farklı açılardan irdeliyor.

Kitapta,

  • Pandemi döneminde iletişim ve medyanın nasıl bir işlev üstlendiği,
  • Medyada nasıl bir pandemi anlatısı kurulduğu,
  • Pandemi sürecinde yeni medyanın ve kamusal iletişimin rolü,
  • Pandemide yalan haberin etkileri ve bu süreçte doğru bilgiye erişimin hayati önemi,
  • İzolasyon ve şiddet sarmalında pandemide kadın ve çocuk olmanın ne anlama geldiği,
  • Ve Amerikan medyasının koronavirüs ile nasıl bir sınav verdiği gibi ilgi çekici konular tartışılıyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Yasemin İnceoğlu, Savaş Çoban, Faruk Bildirici, Bermal Aydın, Can Ertuna, İsmail H. Polat, Şevket Uyanık, Sarphan Uzunoğlu, Tirşe Erbaysal Filibeli, Elgiz Yılmaz Altuntaş, Tuğçe Duygu Köksal, Gülin Çavuş, Mert Can Yılmaz, Sinan Aşçı, Sevgi Kesim Güven, Menekşe Tokyay ve Aslı Tunç.

  • Künye: Kolektif – Pandemi, Neoliberalizm, Medya, derleyen: Yasemin İnceoğlu ve Savaş Çoban, Ayrıntı Yayınları, medya, 336 sayfa, 2021