Egemenlik ideolojisi ve bu ideolojiyi bir güç ideolojisi olarak yeniden üreten egemenlik kuramları, yüzyıllar boyu siyasetin içeriğini kurdu.
Peki, egemen devletin karşısında özgürlükçü ve hak temelli bir kamu hukuku geleneğinin anlamı nedir?
Mustafa Bayram Mısır, tarihsel materyalist metodolojiden yola çıkarak egemenlik dogmasına ve Schmittçi çizgiye sıkı eleştiriler getirerek bu soruya yanıtlar veriyor.
Siyasetin, Machiavelli’den beri kapitalist devletin hizmetinde olduğunu belirten Mısır, insana gerçek anlamda hizmet etmek isteyen bir siyasetin de öncelikle kapitalist devlet karşısında konumlanması ve her somut eşikte aşağıdan mücadelelerin gerçek ufkuna, komünist hipoteze bağlanan kamu hizmeti ilkesinin yönlendiği devrime bağlanmak durumunda olduğunu söylüyor.
“Devlete mahkûm olmadığımız gibi kaderimiz de ‘siyaset’ değildir. Toplum halinde yaşamanın yalın hali, komünist hipoteze dayanan kamu hizmeti ilkesinin kurduğu ‘kamu hukukudur’; eğer insanlık onu isterse, komünizmdir.” diyen Mısır, ancak bu tür bir siyasetin, egemenlik ideolojisini tümüyle reddedebileceğini söylüyor.
- Künye: Mustafa Bayram Mısır – Devlete Karşı Kamu Hukuku, Edebi Şeyler Yayınları, hukuk, 304 sayfa, 2019

