Kolektif – Parçalanmış Kentsel Mekân (2024)

Modern kent olgusunun birkaç asırlık tarihinde kentsel gerçekliğe farklı yaklaşımlar ışığında temas etmek teorinin gündemini sıkça meşgul etti.

Mekânın manifestosunu yazan Henri Lefebvre kenti hak, talep ve feryat üçlüsüyle temsil olunan diyalektik bir örüntü olarak sunar.

Günümüz kentleşmesinin özellikle az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerdeki temel sorunlarından birisi olarak gecekondulaşmaya dikkat çeken Mike Davis ise kenti Haçlı seferlerinin bir uzantısı olarak okur.

Korkular kadar medeniyetin de mekânları olan kentler çelişkili durumlara olduğu kadar yeni deneyimlere de imkân tanırlar.

Tüm bu yönleriyle günümüz kentleri can sıkıntıları, hayaller, hayal kırıklıkları, türlü çılgınlıklar yoluyla insan ve mekân arasındaki kesintisiz ilişkinin gizemli arenasıdır.

Bu derleme kitap günümüz kentli insanının tanıklık ettiği farklı durumlara dairdir.

Bu durumlar, modern kent ülküsünü kentli bir toplum idealiyle gerçekleştirme tasarısının yerle bir olduğu durumlardır.

Kitaptaki yazılar, bir yandan toplumsal varlığıyla bütünleşmek yerine parçalanan kentin çeşitli kesitlerine ışık tutuyor.

Diğer yandan parçalanmanın izlerini bellek, politika, sanat ve hayali dünyalarda arıyor.

Bu yönüyle kitap, okuru parçalanan kent deneyimini yaşamaya ve sorgulamaya bir davet niteliğindedir.

Kitaba katkıda bulunan isimler şöyle: Mustafa Doğanoğlu, Halil Ecer, Tolgahan Aydıner, Ahmet Emin Bülbül, Senem Kurtar, Ceyda Kurtar Anlı, Sinem Şahin Yeşil, Zehra Âzâde Soysal.

  • Künye: Kolektif – Parçalanmış Kentsel Mekân: Bellekten Politikaya, Metaverse’ten Sinemaya, editör: Senem Kurtar, Ceyda Kurtar Anlı, Nika Yayınevi, kent çalışmaları, 234 sayfa, 2024

Mustafa Doğanoğlu – Ulus, Mekân, Beden (2022)

 

Erken Cumhuriyet döneminde ulus inşası ile kent arasında nasıl bir ilişki vardı?

Mustafa Doğanoğlu bu önemli çalışmasında, o dönemde belediyelerin, ulus inşa sürecinde gündelik hayata, mekâna ve bedene nasıl müdahale ettiğini kapsamlı bir bakışla tartışıyor.

“Medeniyet ve terakkinin şehirlerin mahsulü” olduğunu söyleyen dönemin Dâhiliye Vekili Şükrü Kaya, aslında yeni medeniyetin, örgütleneceği yer olarak şehirleri işaret ediyor.

Bu noktada gerek mekânsal gerekse toplumsal pratik olarak kentin nasıl tasavvur edildiği ve kentten nasıl bir beklentinin olduğu sorusu önem kazanıyor.

Bunun izlerini süren ‘Ulus, Mekân, Beden’, erken Cumhuriyet döneminde ulus inşası ile kent arasındaki ilişkiye odaklanıyor.

Kitap, kentin toplumsal ve mekânsal örgütlenmesinde temel aktör olan belediyelerin, ulus inşa sürecinde gündelik hayata, mekâna ve bedene nasıl müdahale ettiğini, kapsamlı bir kuramsal tartışma ışığında mercek altına alıyor.

  • Künye: Mustafa Doğanoğlu – Ulus, Mekân, Beden: Erken Cumhuriyet Döneminde Kentin Toplumsal ve Mekânsal Örgütlenişi, Nika Yayınevi, kent çalışmaları, 179 sayfa, 2022