Kolektif – Edebiyatın Taşradan Manifestosu (2015)

Taşra-merkez ilişkisi şu ana kadar çokça tartışılmış konulardan.

Bu kitap ise, söz konusu ilişkiyi bu sefer edebiyat ekseninde yürütüyor.

Bir sempozyumda bu minvalde yapılmış konuşmalar bu kitapta bir araya getirilmiş.

Merkez edebiyatın taşra edebiyatına, taşra edebiyatının merkez edebiyatına, sinemaya ve düşünceye kattıklarını irdeleyen kitap, taşra edebiyatı ve yayıncılığının güncel sorunlarını da saptıyor.

Kitapta; Cumhuriyet romanında merkez-taşra çatışması, edebiyatta taşranın ruhu, taşrada zaman ve Yeni Türkiye sinemasında taşranın temsili gibi ilgi çekici konular tartışılıyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Abdullah Ataşçı, Mehmed Said Aydın, Ethem Baran, Şükrü Erbaş, Nesra Gürbüz, Kerem Işık, Arın Kuşaksızoğlu, Necati Mert, Vedat Ozan, Ömer Solak, Asuman Susam ve Eyüp Tosun.

  • Künye: Kolektif – Edebiyatın Taşradan Manifestosu, hazırlayan: Mesut Varlık, İletişim Yayınları

Necati Mert – Hikâyem Adapazarı (2008)

Necati Mert ‘Hikâyem Adapazarı’nda, hem kendini hem de Adapazarı’nı anlatmış.

Sadece beş yıllık yükseköğretim nedeniyle Adapazarı’ndan ayrıldığını söyleyen Mert, uzun yıllarını geçirdiği ve hâlen yaşadığı Adapazarı’nı, tarihi-coğrafi özellikleri ve şehrin önde gelen isimlerinden ziyade; ailesi, çocukları, öğretmenleri, arkadaşları, mahalle sakinleri, çarşı esnafı, köylüleri, işçileri ve zanaatkârlarıyla, yani şehrin resmi tarihine girmemiş insanlarıyla anlatıyor.

Şehrin sosyal tarihinden önemli ayrıntılar barındıran kitabın böylece, rehber bir nitelik kazandığını söyleyebiliriz.

  • Künye: Necati Mert – Hikâyem Adapazarı, Heyamola Yayınları, anı, 396 sayfa

Necati Mert – Memleket Kitabevi (2013)

  • MEMLEKET KİTABEVİ, Necati Mert, İletişim Yayınları, anı, 309 sayfa

MEMLEKET

Taşrada kitabevi açmak ve onu yaşatmak, kuşkusuz büyük bir aşk ve özveriyle mümkün. Necati Mert de, bu tutkuyu yıllarca içinde taşımış insanlardan. Kendisi Adapazarı’nda, hem de ülkenin en karanlık günlerinden 12 Mart muhtırası dönemlerinde, büyük zorluklara katlanarak bir kitabevi açmış. Türkiye Öğretmenler Sendikası’na (TÖS) üye bir öğretmen olan ve kovuşturmalara uğrayan Mert, bir arkadaşının önerisiyle kitabevi kurmaya karar verir. Eldeki anılar, kitabevinin yaşatılma macerasını merkeze alırken, taşra insanına dair zengin gözlemleri ve ülkedeki politik, toplumsal değişim sürecini kayda geçirmesiyle dikkat çekiyor.