J. F. Michaud ve J. J. F. Poujoulat – Batı Anadolu 1830 (2015)

Pire’den yola çıkıp, 20 Haziran 1830’da İzmir’e, oradan İstanbul’a uzanan ikilinin seyahat izlenimleri.

Efes, Midilli, Pınarbaşı, Troya, Çanakkale, Gelibolu, Erdek ve İstanbul gibi durakları kat eden yazarlar, o dönemin Anadolu’sunun tarihi ve toplumsal hayatına dair önemli ipuçları sunuyor.

  • Künye: J. F. Michaud ve J. J. F. Poujoulat – Batı Anadolu 1830, çeviren: Nedim Demirtaş, Say Yayınları

Aubry de Motraye – La Motraye Seyahatnamesi (2007)

  • LA MOTRAYE SEYAHATNAMESİ, Aubry de Motraye, çeviren: Nedim Demirtaş, İstiklal Kitabevi, seyahatname, 532 sayfa

la-motraye-seyahatnamesi

Fransız Huguenotlarından olan ve 1674 yılında doğan Aubry de Motraye, hayatının neredeyse yarısını yolculuklarla geçirdi. 1696’dan itibaren yaptığı yolculuklarını kaleme alan Motraye, 1723 yılından itibaren bu yazılarını kitaplaştırmaya başladı. Kendisinin bu kitabı da, önce Katolikliğin merkezi Roma’ya, oradan da Osmanlı İmparatorluğu’na yaptığı seyahate dayanıyor. Motreye’nin Osmanlı ülkesinde kaldığı ve olayları aktardığı dönem, 17. yüzyıl gibi, Osmanlı tarihinin en ilginç dönemlerinden biridir. Yazar, dönemin tüm karmaşasını yüklenmiş; Celali ayaklanmalarıyla, Yeniçeri isyanları ve saray entrikalarıyla Osmanlı’ya dair izlenimlerini anlatıyor.

André Clot – Harun Reşid ve Abbasiler Dönemi (2007)

  • HARUN REŞİD VE ABBASİLER DÖNEMİ, André Clot, çeviren: Nedim Demirtaş, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, tarih, 285 sayfa

harun-resid

André Clot, tarihçi ve gazeteci. Kendisi uzun yıllar Ortadoğu’daki Müslüman ülkelerde çalıştı ve şu ana kadar İslam uygarlığı hakkında pek çok kitap yazdı. Clot’un bizi ilgilendiren başka bir yönüyse, Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman’ın biyografilerini kaleme almış olması. Yazarın bu son kitabı da, İslam medeniyetinin altın çağını yaşadığı Abbasilere, özellikle de bu devletin oluşumundaki büyük katkısı her tarihçi tarafından teslim edilen Harun Reşid zamanına odaklanıyor. Harun Reşid dönemi ve izleyen iki yüzyıl Arap biliminin altın çağı olarak kabul edilir. Clot, Avrupa medeniyetinin gelişimine de katkıda bulunan bu altın çağın izini sürerek, şimdi savaş alanına dönmüş Ortadoğu’nun, bir zamanlar nasıl bir medeniyetler coğrafyası olduğuna dikkat çekiyor. Clot’un özenli anlatımında, Abbasilere dair önemli ayrıntılar da yer alıyor.