Ayak uzun süre yürürse, giydiği ayakkabıyı deforme eder, bir kalıp gibi şeklini kendine uydurur; bazen de ayakkabı ayağı vurur, su toplamasına, hatta nasır tutmasına neden olur.
Wolfgang Schivelbusch insanla eşya arasındaki ilişkiyi hem böyle her gün deneyimleyebileceğimiz örnekler hem de felsefenin derinlikli kuramları yardımıyla, tüm yönleriyle ele alıyor.
Yaratma, üretim, kullanım, tüketim ve yok etme döngüsü üzerinden, insanın nesnelerle kurduğu bağı inceliyor.
Schivelbusch, ‘Nesnelerin Tükenen Hayatı’nda insanla eşya arasındaki bu karşılıklı ilişkiyi düşün ve bilim tarihi boyunca izleyerek uygarlığımızın ve modern ekonomilerin kökenine dair çarpıcı görüler sunuyor.
Kapsamlı tarihsel analizleriyle okurunu, gündelik hayatımızın eşyalarına yeni bir gözle bakmaya davet ediyor.
Schivelbusch, nesnelerin sadece işlevsel araçlar olmadığını, aynı zamanda duygusal bağlar kurduğumuz, kimliğimizi yansıttığımız ve toplumsal statümüzü belirleyen semboller olduğunu vurguluyor.
Yazar, tüketim davranışlarının altında yatan psikolojik nedenleri inceler. İhtiyaçların ötesinde tüketme eğilimimizi, toplumsal baskılar, özdeşleşme ihtiyacı ve mutluluk arayışı gibi faktörlerle ilişkilendirir.
Schivelbusch, tüketim kültürünün tarihsel bir süreç içinde nasıl şekillendiğini göstermekte.
Sanayi Devrimi, modernitenin yükselişi ve reklamcılığın etkisi gibi faktörlerin tüketim alışkanlıklarımıza olan derin etkilerini analiz eder.
Yazar, tüketim kültürünün bireysel ve toplumsal kimlikler üzerindeki etkilerini, çevresel sorunlara olan katkılarını ve eşitsizliklerin artmasındaki rolünü tartışıyor.
- Künye: Wolfgang Schivelbusch – Nesnelerin Tükenen Hayatı: Tüketim Üzerine Bir Deneme, çeviren: Neslihan Azeri, Kolektif Kitap, inceleme, 176 sayfa, 2024

