H. G. Wells – Tarihin Ana Hatları (2024)

Bir yazarı 1918’de bir dünya tarihi yazmaya iten pek çok neden vardı.

Bu yıl, I. Dünya Savaşı’nın son, en yıpratıcı ve en hayal kırıklığı yaratan yılıydı.

Her yerde alışılmadık yoksunluklar vardı; her yerde yas hâkimdi.

Ölenler ve sakat kalanların sayısı milyonları bulmuştu.

İnsanlar bir kriz noktasına geldiklerini hissediyorlardı.

Karmaşık olasılıkları düşünemeyecek kadar yorgun ve kalp hastasıydılar.

Uygarlık için bir felaketle mi, yoksa insanların birliğinin yeni bir aşamasının başlangıcıyla mı karşı karşıya olduklarından emin değillerdi; olayları böyle düz alternatiflerin basitliğiyle görüyor ve umuda sarılıyorlardı.

Dünya siyasetinde olası yeni düzenlemeler, savaşın ortadan kaldırılmasına yönelik dünya anlaşmaları, ulusların ve halkların birlikleri üzerine bolca tartışma vardı.

Herkes “uluslararası düşünüyordu” veya en azından bunu yapmaya çalışıyordu; ancak dünya demokrasilerinin üzerine aniden ve trajik şekilde çöken devasa sorunların temellerinin yeterince anlaşılmadığına dair yaygın bir farkındalık vardı.

Yazar profesyonel bir tarihçi değildir, ancak kariyerinin başlangıcından beri kendi bakış açısına özgü tarihsel ana hatlarını oluşturmaktadır.

Her zaman bir bütün olarak tarihle ve tarihe yön veren genel güçlerle meşgul olmuştur.

Bu onun zihninin bir kıvrımıdır.

Fen öğrencisiyken bile tarih okumaları için bir defter tutardı.

Yayınlanan ilk öyküsü ‘Zaman Makinesi’ (1894), insan kaderinin gidişatı hakkında fantastik bir spekülasyondu; ‘Efendi Uyanıyor’ uygarlığımızın gelişiminin pitoresk bir abartısıydı; ‘Beklentiler’ (1900), mevcut süreçlerin bazı olası sonuçlarını tartışmaya yönelik bir girişimdi.

Pek çok kitabında, örneğin ‘Mükemmel Araştırma’ ve ‘Sönmeyen Ateş’te tarihin küçük “ana hatları” çizilmiş ve böylece savaş zamanının bu zihinsel çalkantısı, onunun geçmiş ve şimdiki olaylara kapsamlı bir bakış atmak için özel olarak donanımlı değilse bile, en azından özel olarak eğilimli olduğunu ortaya koymuştur.

  • Künye: H. G. Wells – Milattan Önce Tarihin Ana Hatları, çeviren: İbrahim Şener, Retorik Yayınları, tarih, 2024

James Henry Breasted – Antik Mısır’ın Öyküsü (2024)

 

Bu kitap, Mısırbilimciler tarafından, Mısır tarihi üzerine şimdiye kadar yazılmış en iyi referans kitaplarından biri olarak kabul ediliyor.

James Henry Breasted, Antik Mısır hakkındaki bu kapsamlı çalışmasında okuyucuyu Mısır devletinin daha kurulduğu ilk günlerden Perslerin hakimiyetinde nihai çöküşüne ve yıkılışına kadar götürüyor.

Mısır’ın neden bu kadar hızlı gelişebildiği ve böylesine sofistike bir sosyo-politik sistem oluşturabildiğini açıklıyor.

Öncü bir Mısırbilimci olan Breasted, Antik Mısır’ın bu tarihini oluşturmak için arkeolojiden antik tarihçilere ve tercüme edilmiş hiyerogliflere kadar çok çeşitli kaynaklardan yararlanıyor.

Kitap boyunca erken dönem Mısır dinsel inançlarını, piramitlerin gelişimini, hüküm süren farklı hanedanlıkları ve daha pek çok büyüleyici konuyu açığa çıkarıyor.

Breasted akademik hayatını bir arkeolog, Mısırbilimci ve tarihçi olarak sürdürdü.

Mısırbilim ve Şark tarihi alanında profesör oldu.

Chicago Üniversitesi’nde Şark Enstitüsü’nü kurarak Mısır topraklarında antik dönemde yaşananları gün yüzüne çıkaran önemli çalışmalar yaptı.

Başlangıcından Pers istilasına kadar Mısır tarihinin genel bir görünümünü, kaynak metinlere hâkim bir akademisyen tarafından yazılmış olarak edinmek isteyenler, Breasted’in şimdiye kadar yazılmış en dolu, en canlı ve en ilginç ‘Antik Mısır’ın Öyküsü’ kitabına başvurabilirler.

  • Künye: James Henry Breasted – Antik Mısır’ın Öyküsü, çeviren: İbrahim Şener, Retorik Yayınları, tarih, 640 sayfa, 2024

James Harvey Robinson, Charles Austin Beard ve Donnal Vore Smith – Yakın Çağdan Günümüze Uygarlığın Öyküsü (2022)

‘Uygarlığın Öyküsü’ dizisinin son cildi ağırlıklı olarak 20. yüzyıla damgasını vuran dünya savaşlarını ele alıyor.

Demokratik güçler ve diktatörler arasında yaşanan büyük çaplı çatışmalar, küresel ölçekte büyük yıkımları beraberinde getirecektir.

İki dünya savaşı arasındaki büyük ekonomik kriz ve II. Dünya Savaşı’nın hemen ardından başlayan Soğuk Savaş bu yüzyılda meydana gelen diğer olayların önceli veya habercisi olarak görülüyor.

1990’lı yılların başında ise SSCB’nin dağılmasıyla birlikte özellikle çatışmalar açısından dünya daha sakin bir döneme girdi.

Her ne kadar 21. yüzyılın hemen başında insanlar 11 Eylül saldırısına tanık olsa da tek kutuplu dünyada mücadele artık savaş meydanlarından çıkıp ülkelerin iç karışıklıkları sonucu değişen siyasi durumlara evrildi.

2010’lu yıllar “Arap Baharı” adı verilen Ortadoğu ve Afrika’daki rejim değişikliklerine sahne oldu.

Ülkelerin ekonomik düzlemde rekabet ettikleri bu dönemde sakinliği bozan en yakın tarihli olay Şubat 2022’de başlayan Rusya – Ukrayna çatışmaları olacaktır.

  • Künye: James Harvey Robinson, Charles Austin Beard ve Donnal Vore Smith – Yakın Çağdan Günümüze Uygarlığın Öyküsü, çeviren: İbrahim Şener, Retorik Yayınları, tarih, 496 sayfa, 2022

William Turner – Felsefenin Tarihi (2022)

Bu tarih, filozofların hayatlarının incelenmesini, okulların ve düşünce dizgelerinin karşılıklı ilişkisinin soruşturulmasını ve felsefi ilerleme veya gerileme sürecinin izlenmesi çabasını kapsar.

Felsefenin doğası ve kapsamı, tarihinin incelenmesi için nedenler ortaya koyar.

Felsefe, araştırmasını bir veya birkaç bilgi bölümüyle sınırlamaz; o, her şeyin nihai ilkesiyle ve yasasıyla ilgilenir.

Her bilimin amacı fenomenlerin nedenini bulmaktır; felsefe de nihai nedenleri keşfetmeye çalışır, böylece alt bilimlerde başlamış olan birleştirici süreç daha yüksek bir düzleme taşınır.

Soruşturma alanının genişliği, bilimsel araştırma sonuçlarını birleştirmenin zorluğu ve bu sonuçların sürekli artan karmaşıklığı felsefenin aşamalı gelişimini gerekli kılar.

Felsefi öğretilerin, öncelikle hakikate katkı olarak değerlendirilmesi beklenirken, aynı zamanda dünyanın yazın, sanatsal, siyasi ve endüstriyel hayatını büyük ölçüde belirleyen yaşamsal güç olarak da incelenmesi gerekir.

Bugün, bu güçler hakkında bilgi sahibi olmadan insanların ve ulusların dışsal eylemlerini tek başına açıklayan düşüncenin iç hareketlerini kavramanın imkânsız olduğu, her zamankinden daha fazla açık bir şekilde anlaşılıyor.

‘Felsefenin Tarihi’, felsefi fikirlerin, dizgelerin ve felsefe okullarının bir anlatımıdır.

  • Künye: William Turner – Felsefenin Tarihi, çeviren: Merve Menekşe, Retorik Yayınları, felsefe, 720 sayfa, 2022

James Harvey Robinson, Charles Austin Beard ve Donnal Vore Smith – Yeni Çağ’dan Yakın Çağ’a Uygarlığın Öyküsü (2022)

Yeni Çağ’ın başlaması Fransız Devrimi ile gerçekleşir.

Orta Çağ’ın dinsel öğretiler egemenliğinde geçen dönemi halk kitlelerinin ayağa kalkmasını ve yönetimde pay sahibi olmak istemesini doğurmuştu.

Zorlu yaşam koşulları altında ezilen kitlelerin talepleri soyluların iktidarını ve ruhban sınıfının baskısını sarstı.

Soylular ve ruhban sınıfından sonra üçüncü sınıf diye nitelendirilen geniş halk kitleleri ayrıca askerî diktatörlerin baskısıyla karşılaşacaktı.

Tarihe Napolyon Savaşları olarak geçen çok sayıda muharebe sonrasında Avrupa kıtasının haritası değişmişti.

Endüstri Devrimi’nin yaşanmasıyla köylülerin yanı sıra geniş bir işçi sınıfı ortaya çıkar.

Yeni yaşam koşulları sonucunda bu kitlenin hak arama mücadelesi ülke yönetimlerini değiştirecek boyuta ulaşır.

Avrupa anakıtası ve sömürge toprakları üzerinde etkinlik alanını genişletmeye çalışan ülkeler ve ulusçuluk akımı Birinci Dünya Savaşı’nın taşlarını döşeyecektir.

Ulus bilinci imparatorlukları yok ederken yeni ulus-devletlerin ortaya çıkmasını sağlayacaktır.

  • Künye: James Harvey Robinson, Charles Austin Beard ve Donnal Vore Smith – Yeni Çağ’dan Yakın Çağ’a Uygarlığın Öyküsü, çeviren: İbrahim Şener, Retorik Yayınları, tarih, 464 sayfa, 2022

Armand Cuvillier – Felsefe Yazarlarından Seçme Metinler (2021)

Bilgelik ağacından faydalanmak isteyenler için harika bir kaynak.

Armanda Cuvillier ‘Felsefe Yazarlarından Seçme Metinler’de, bilginin ve ona ulaşma serüveninin çok boyutlu bir izleğini sunuyor.

Çalışma, yaşamın “temel” olarak nitelendirilen meselelerinin, değişik dönem ve ekollerden düşünürlerce değerlendirildiği bir düşünce külliyatı niteliğinde.

Okuyucunun hem kendisine, hem de üzerinde yaşadığı dünyaya ayna tutarak, edindiği algılama biçimlerini içselleştirmesine destek veren bir rehber olarak okunabilecek çalışma; gerçeklik, zaman, Tanrı, benlik, doğa, kültür gibi kavramların izini sürüyor.

Bu yazılar, yaşamın merkezine doğru yürümek, kolları muhtelif yönlere eğilmiş bilgelik ağacından faydalanmak isteyenler için temel bir kaynak olduğu gibi, felsefeyle yeni tanışanlar ve felsefe öğrencileri için de genel bir izlek oluşturmaya yardımcı olacak türden.

Maurice Merleau-Ponty’nin şu sözü, bu kitap söz konusu olunca daha bir önem kazanıyor:

“Filozof, uyanan ve konuşan bir insandır ve insan sessizce felsefenin çelişkilerini taşır, çünkü tamı tamına bir insan olmak için, bir insandan biraz az ve biraz fazla olmak gerekir.”

  • Künye: Armand Cuvillier – Felsefe Yazarlarından Seçme Metinler, çeviren: Mukadder Yakupoğlu, Retorik Yayınları, 864 sayfa, 2021