Hasan Malay’ın ‘Antik Çağ’da Kölelik’ adlı eseri, insanın insan üzerindeki tahakkümünü tarihsel sürekliliği içinde inceleyen kapsamlı bir araştırma. Yazar, köleliği yalnızca ekonomik bir kurum olarak değil, insanlık tarihinin en köklü toplumsal düzen mekanizmalarından biri olarak ele alıyor. Antik Yunan ve Roma dünyasında köleliğin nasıl hem üretimin temeli hem de siyasal iktidarın aracı haline geldiğini ayrıntılı biçimde gösteriyor. Efendi–köle ilişkisi burada yalnızca bir sahiplik bağı değil, insan öznesinin nesneleştirildiği bir varoluş biçimi olarak karşımıza çıkıyor.
Malay, köleliğin devletlerin idari yapısından şehirlerin gündelik yaşamına, savaş ekonomisinden ticaret ağlarına kadar uzanan çok katmanlı etkilerini epigrafik belgeler, yasal metinler ve antik yazarların tanıklıklarıyla örüyor. Aristoteles, Seneca ve Plutarkhos gibi düşünürlerin metinlerinden hareketle, kölelik sisteminin dönemin ahlak, felsefe ve siyaset anlayışlarını nasıl biçimlendirdiğini inceliyor. Böylece kitap, Antik Çağ’daki köleliğin yalnızca tarihsel bir olgu değil, toplumsal düşüncenin kurucu zemini olduğunu ortaya koyuyor.
Eserde dikkat çeken bir diğer yön, köleliğin zamanla biçim değiştirerek modern dünyaya sızdığına dair örtük vurgulardır. Malay, Antik Çağ’ı incelerken bugüne uzanan soruları da canlı tutar: Mülkiyet, emek ve özgürlük ilişkisi gerçekten ne kadar değişti? İnsan kendi kurduğu sistemlerde hâlâ başka bir biçimde köleleştirilmiyor mu?
‘Antik Çağ’da Kölelik’, akademik derinliğiyle olduğu kadar düşünsel ufkuyla da öne çıkan bir çalışma. Antik dünyanın toplumsal gölgelerini aydınlatırken, modern çağın görünmez zincirlerini fark etmek için güçlü bir aynaya dönüşüyor.
- Künye: Hasan Malay – Antik Çağ’da Kölelik, Sakin Kitap, tarih, 275 sayfa, 2025








