Peter Wohlleben – Doğanın Gizli Ağı (2023)

Doğa akla hayale gelmeyecek sürprizle dolu ve bizim bildiğimizden çok daha karmaşık.

Yılların ormancısı ve çok okunan kitapların yazarı Peter Wohlleben, en son bilimsel bulguları ve onlarca yıllık gözlemlerini kullanarak bize bir kez daha doğaya hayret etmeyi öğretiyor.

Ve etrafımızdaki dünyayı yepyeni gözlerle görmemizi sağlıyor.

  • Doğadaki canlılar birbirlerini nasıl etkiliyor?
  • Farklı türler arasında nasıl bir iletişim var?
  • Doğanın o meşhur dengesi gerçekten bizim zannettiğimiz gibi mi işliyor?

Wohlleben, ormancılık eğitimini aldıktan sonra Rheinland-Pfalz eyaletine bağlı Orman Müdürlüğü’nde yirmi yıl çalıştı.

Ekolojiyle ilgili fikirlerini hayata geçirmek için işinden ayrıldı.

Ormanlık alanların ve doğanın korunması adına seminerler düzenliyor, yaşadığı Hümmel köyünde çevre dostu yöntemlerle kendisine ayrılan ormanlık alanı yönetme görevini sürdürüyor.

Kitapları kırk dile çevrildi, The New York Times ve Der Spiegel de dahil yayımlandığı birçok ülkede çok satanlar listelerinde yer aldı.

Kitaptan bir alıntı:

“Doğada her şey birbiriyle ilişki içindedir. Bu ilişki ağı öylesine karmaşık ve incelikle dallanıp budaklanmıştır ki muhtemelen tam anlamıyla kavrayıp çözmemiz hiçbir zaman mümkün olmayacak. Böyle olması aslında daha iyi sanırım; zira hayvanlara ve bitkilere baktıkça yaşadığımız şaşkınlığı hiçbir zaman yitirmeyeceğiz. En mühimiyse küçücük müdahalelerin bile çok büyük sonuçları olabileceğini kavramamız ve çok gerekmedikçe burnumuzu doğanın işine sokmaktan kaçınmamız olacaktır.”

  • Künye: Peter Wohlleben – Doğanın Gizli Ağı, çeviren: Saliha Yeniyol, Kolektif Kitap, ekoloji, 224 sayfa, 2023

 

Walter Benjamin ve Gershom G. Scholem – Mektuplaşmalar, 1932-1940 (2018)

Walter Benjamin’i, 20. yüzyılın önde gelen edebiyat ve sanat eleştirmeni olarak biliyoruz.

Gershom Scholem ise, bizde pek tanınmasa da, Yahudi mistisizmi ve Kabala üzerine yaptığı çalışmalarla bilinen bir isim.

İşte bu kitap, bu iki entelektüel arasında, tamı tamına 8 yıla, Benjamin’in intihar ettiği 1940 yılına değin uzanan mektuplaşmalarını bir araya getiriyor.

Benjamin ve Scholem mektuplaşmaları, her şeyden önemlisi, onların eserlerinin yazılış süreçlerine dair bilinmeyen pek çok ayrıntıyı aydınlatması ve Avrupa’yı bir baştan diğer başa kuşatan faşizmin önlenemez yükselişinin kendileri üzerindeki yıkıcı etkilerine samimi bir şekilde ortaya koymasıyla değerli.

Mektuplarda ayrıca, dönemin edebiyat/sanat dünyası ve Yahudilik tartışmaları hakkında da önemli bilgiler ediniyoruz.

Mektuplar, bu iki önemli ismin kişisel ve entelektüel dünyasına daha yakından bakmak, bunun yanı sıra dönemin Avrupa’sının nitelikli bir panoramasını görmek için iyi bir fırsat.

  • Künye: Walter Benjamin ve Gershom G. Scholem – Mektuplaşmalar, 1932-1940, derleyen: Gershom G. Scholem, çeviren: Saliha Yeniyol, Kolektif Kitap, mektup, 376 sayfa, 2018