Osmanlı İmparatorluğu’nda ihtida Müslümanlığı kabul etmek, irtidad da Müslümanlıktan dönmek, başka dini seçmek anlamına geliyordu.
Selim Deringil’in bu nitelikli incelemesi de, 19. yüzyıl Osmanlı Devleti’nde ihtida ve irtidadın özel durumunu ortaya koymasıyla önemli.
Bu dönemdeki ihtida ve irtida durumları özellikle dikkate değer.
Zira Deringil’in de çok iyi saptadığı gibi, 19. yüzyıl Osmanlı bağlamında irtida ve ihtida, etnik milliyetçiliğin yükselişiyle ve Avrupa’nın her köşesinde kol gezen ulusal uyanış hareketleriyle çakışıyordu, yani bir nevi ulussuzlaşma olarak algılanıyordu.
Deringil bu saptamadan yola çıkarak,
- On dokuzuncu yüzyıldaki ihtida ve irtidadın önceki dönemlerden farkını,
- İhtida usulü ve ihtida vakalarını,
- Kadınların ihtidasını,
- Bir diplomasi sorunu olarak ihtida ve irtidadı,
- Protestan milletinin tanınmasının beraberinde getirdiği 1864 krizini,
- Yerel dini politikalara yabancıların müdahale etmeye başlamasını,
- Çalkantılı Rumeli’de ihtida ve irtidad olgularını,
- Gizli Hıristiyanları ve İstavrileri,
- Sığınma ihtidaları bağlamında Osmanlı tabiiyetinin özgün durumunu,
- Abdülhamit dönemi kırımları nedeniyle Ermenilerin kitlesel ihtidasını,
- Ve diplomatik mesele olarak kitlesel ihtidaları irdeliyor.
Deringil yalnızca bu ve bunun gibi pek çok konuyu aydınlatmakla kalmıyor, aynı zamanda bu konuları etnik milliyetçilik, vatandaşlık, hayalî cemaate dâhil olmak, hayalî cemaatten dışlanmak ve kimlik inşasının sosyal politikası kavramlarından yola çıkarak aydınlatıyor.
- Künye: Selim Deringil – 19. Yüzyıl Osmanlı Devleti’nde İhtida ve İrtidad, çeviren: Ayşen Anadol ve Taciser Ulaş Belge, İletişim Yayınları, tarih, 384 sayfa


