İttihat ve Terakki’nin azametli parti lideri, Balkan Savaşları sırasında kurulan diktatoryal tek parti rejiminin önde gelen nâzırı ve Soykırım’ın mimarı Talat Paşa üzerine usta işi bir siyasi özgeçmiş.
Daha önce birçok kıymetli çalışmaya imza atmış Hans-Lukas Kieser, burada çok özgün tezlerle karşımıza çıkıyor.
Yazara göre, etno-milliyetçilik ve siyasal İslâmla güç kazanan Talat Paşa, Anadolu’da Türk ulus-devleti haline gelecek oluşumu inşa eden ilk kişiydi.
Nihai kurucu Kemal Atatürk ise, kadro ve merkezî kavramlar söz konusu olduğunda, alenen onun siyasi mirasçısıydı.
Kieser, Talat Paşa’nın, radikal bir ulusçuluğa yaslanan Osmanlı sonrası Türkiye’nin doğrudan doğruya atası haline geldiğini; Atatürk’ün selefi Talat’ın, siyasi İslâm’ın gücüne yaslanmaya devam ettiğini, Kemalistler için dinsel hegemonyanın dönüşünü devamlı bir tehdit haline getirdiğini belirtiyor.
Bu tehdidin Kemalizm sonrası dönemde neredeyse kaçınılmazlaştığını söyleyen Kieser’e göre, Türkiye Cumhuriyeti’ndeki toplum tarihi ve siyasi kültür Talat Paşa’nın mirasını reddetmedi, bunun yerine, Atatürk’ün yaşam süresi boyunca devam eden bir sessizliğin ardından, 1940’larda resmî olarak baş üstünde tuttu.
Kitap, Talat Paşa’nın 1908 Jön Türk Devrimi’ndeki rolünden sürgüne ve orada öldürülmesine kadar uzanan bir aralıkta hayatını ele alıyor, Paşa’nın önceden fark edilmemiş gücüyle imparatorluğun fiili lideri olma yolunu izliyor.
Çalışma bunun yanı sıra, savaş dönemi İstanbulu’nu yansıtıyor ve Talat Paşa’nın başvurduğu yöntemlerin nasıl felaketle sonuçlandığını ve Ermeni soykırımının korkunç boyutlarını ortaya koyuyor.
- Künye: Hans-Lukas Kieser – Talat Paşa: İttihatçılığın Beyni ve Soykırımın Mimarı, çeviren: Ayten Alkan, İletişim Yayınları, tarih, 408 sayfa, 2021



