Bir emekçi devrimi olarak ortaya çıkan Arap Baharı, nasıl oldu da mezhepçi bir boğazlaşmaya dönüştü?
Trinity College’de profesör olan Vijay Prashad, bu önemli çalışmasında, rejim değişikliği felsefesini, Irak’ın mahvedilmesinden Libya’nın harap edilmesine, sahada kendini gösterdiği şekliyle izliyor.
Prashad’ın burada ifade ettiği şekliyle rejim değişikliği, silahlı eylemleri tanımlamaktan ziyade, IMF ve Dünya Bankası’nın dayattığı ekonomik kemer sıkma politikalarını ve mezhepçiliği kışkırtan sosyo-politik gündemleri de kapsamakta.
Yazar, yukarıdaki sorunun yanıtını ararken, bölgesel sorunlara tarihsel bir perspektiften bakıyor ve devrimin sönümlenmesine neden olan faktörlerin sağlam bir analizini ortaya koyuyor.
Kitap Arap Devrimlerinin akıbetini Ortadoğu boyunca adım adım izlerken, aynı zamanda IŞİD’in anatomisini, Türkiye’de AKP iktidarının başını çektiği karşı devrim kampını ve buna karşı mücadele edişte önemli bir güç olarak Rojava Devrimi’nin ortaya koyduğu olanakları da derinlemesine inceliyor.
Prashad, her ne kadar Arap Devrimi’nin artık sönümlenmiş olduğunu ortaya koysa da, ekonomik ve toplumsal eşitsizlikleri ortadan kaldıracak, farklılıkları içeren ve kucaklayıcı bir kültürel bakış açısına sahip bir geleceğin kurulmasının imkânlarının da elimizin altında bulunduğunu düşünmekte.
- Künye: Vijay Prashad – Ulusun Ölümü ve Arap Devrimi’nin Geleceği, çeviren: Senem Erdoğan, Yordam Kitap, siyaset, 239 sayfa

