Oliver Sacks – Müzikofili (2014)

Müziği sevmeyen yoktur.

Fakat vaka öykülerinden oluşan bu kitapta, önceleri müziğe karşı neredeyse ilgisiz olup, hastalık veya kaza sonrasında müziğe tutkuyla bağlanan insanların hikâyesi yer alıyor.

Müziğin gücünü hissetmek, insan beyninin akıl sır erdirilemez gizemlerine tanık olmak isteyenler için de birebir.

  • Künye: Oliver Sacks – Müzikofili, çeviren: Begüm Kovulmaz, Yapı Kredi Yayınları

Levent Cantek ve Levent Gönenç – Muhalefet Defteri: Türkiye’de Mizah Dergileri ve Karikatür (2017)

Türkiye’de mizah dergilerinin, daha Osmanlı döneminde başlayan uzun ve oldukça etkili bir geçmişi var.

İki yazarlı ‘Muhalefet Defteri’ de, Teodor Kasap tarafından yayımlanan ilk bağımsız mizah dergisi Diyojen’den (1870) başlayarak günümüze kadar bu yolculuğun nitelikli bir kaydını tutuyor.

Kitapta,

  • Mizah dergilerindeki başat simge ve metaforlar,
  • Karikatür sanatında stereotipler,
  • Karikatürün sosyal ve siyasi olayları etkileme gücü,
  • Mizah dergileri ve sol,
  • Gırgır, LeMan, Penguen ve Uykusuz dergilerinin Türkiye mizah/karikatür kültürüne etkileri,
  • Ve Türkiye’de İslami mizah gibi konular ele alınıyor.

Künye: Levent Cantek ve Levent Gönenç – Muhalefet Defteri: Türkiye’de Mizah Dergileri ve Karikatür, Yapı Kredi Yayınları, tarih, 228 sayfa

İsmail Ertürk – Yuvayönelik (2014)

Öykü olmakla birlikte, türün bildik kalıplarına dâhil olmayı kabul etmeyen metinler.

Deneme, gezi yazısı, makale ve anlatı arasında gidip gelen melez, kendine has bir kitap.

Özyaşamöyküsel boyutta ilerleyen, fakat bir yerde muhakkak birbiriyle ilişkilenen dört öykü, edebiyata ve insana bakma penceremize farklı bir boyut katıyor.

  • Künye: İsmail Ertürk – Yuvayönelik, Yapı Kredi Yayınları, öykü, 132 sayfa

Lâle Müldür – Apokalips / Amonyak (2014)

Sınırlarda gezinmekten büyük zevk alan, hem dışa dönük hem içine kapanık, dilin imkânlarını olabildiğince zorlayan ve bunu yaparken de hiçbir engel tanımayan şiirler.

“Her şiirin sonunda dipdiri kalakalıyordum işte” diyen Türkiye şiirinin ezber bozan isimlerinden Müldür’ün toplu şiirlerinin ikinci cildi.

Tüm şiir tutkunları için.

  • Künye: Lâle Müldür – Apokalips / Amonyak, Yapı Kredi Yayınları, şiir, 560 sayfa

İsmail Ertürk – Perde’li Düşünceler (2008)

‘Yönetmenler ve İzlekler Işığında Sinema’ alt başlıklı ‘Perde’li Düşünceler’, İsmail Ertürk’ün 1986-2005 yılları arasında farklı dergilerde yayınlanan sinema yazılarını bir araya getiriyor.

Kitapta,

  • Tarkovski’nin özenle oluşturduğu görsel imgeleri ve mistisizmi,
  • Godard ve Rohmer’in başvurdukları sayısal teknolojiyi sinemada nasıl bir estetik yaratmada kullandıkları,
  • Peter Greenaway’in sinemayı sanat tarihi ile ilişkilendirme çabaları,
  • Coppola’nın tüm yaratıcılığını kullanarak sinema endüstrisiyle hesaplaşma çabaları,
  • Sinema tarihinde müzik kullanımı,
  • Ve Alman dışavurumculuğunun sinema tarihine etkileri gibi ilgi çekici konular yer alıyor.

Künye: İsmail Ertürk – Perde’li Düşünceler, Yapı Kredi Yayınları, sinema, 156 sayfa

Elif Sofya – Dik Âla (2014)

Elif Sofya’nın şiiri, dingin bir yerde duruyor ve buradan bakarak insanı, hayatı ve tarihi usul usul gözlemlemeye koyuluyor.

“Suya eğilsem bir ırmak dolarak ağzıma”, “Geçkin bir engereği yol diye yürüdüm” diyen Sofya’nın gücünü ve vuruculuğunu sadeliğinden alan şiiri okuru yormuyor, onu kelimelerin ve imgenin gücüne tanık olmaya davet ediyor.

  • Künye: Elif Sofya – Dik Âla, Yapı Kredi Yayınları, şiir, 104 sayfa

Kolektif – Doğumunun 150. Yılında Freud Konuşmaları (2008)

Sigmund Freud’un 150. doğum yılı olan 2006’da, Yapı Kredi’nin Sermet Çifter Salonu’nda bir etkinlik dizisi düzenlenmişti.

İşte bu kitap, etkinliğe katkıda bulunan Bülent Somay, Yavuz Erten, İskender Savaşır, Murat Paker, Saffet Murat Tura, Nilüfer Güngörmüş Erdem, Bella Habip ve Melis Tanık’ın konuşmalarının kayıtlarından oluşuyor. Kitapta yer alan konuşmalar, Freud’un psikanaliz kuramının önemini, bunun bireysel ve toplumsal yaşama etkilerini ve psikanalize bıraktığı mirası ele alıyor.

Psikanalizin bilim, kültür ve edebiyata katkılarını da irdeleyen bu konuşmaların ilgi çeken bir diğer yönü de, kuramın Türkiye özelinde kaydettiği gelişmelere odaklanmaları.

Künye: Kolektif – Doğumunun 150. Yılında Freud Konuşmaları, Yapı Kredi Yayınları, psikanaliz, 150 sayfa

Michel Crubellier ve Pierre Pellegrin – Aristoteles: Filozof ve Bilme Meselesi (2017)

Aristoteles felsefeyi neden bu denli etkiledi?

Bunun sebebi yetişme biçimi miydi?

Kendine has düşünme sistemi miydi?

İkisi de Eski Yunan felsefesi uzmanı olan Michel Crubellier ile Pierre Pellegrin imzalı elimizdeki kitap da, Aristoteles’in dünyasına ve felsefesine daha yakından bakıyor.

Aristoteles’in hayatının dönüm noktalarını merkeze alarak ilerleyen kitap, bunu yaparken de, Aristoteles’in yetiştiği çevreyi, felsefesindeki belli başlı kırılmaları ve Aristoteles’in bıraktığı mirasın kapsamlı bir dökümünü yapıyor.

Crubellier ve Pellegrin’in çalışması, Aristoteles’in felsefesi aracılığıyla filozof olmak lve bilme meselesi gibi kadim tartışmalara da katkı sağlamakta.

Kitap yalnızca Aristoteles’i anlatmıyor, onun aracılığıyla felsefe tarihini derinden etkilemiş bir sistemi de açıklıyor.

  • Künye: Michel Crubellier ve Pierre Pellegrin – Aristoteles: Filozof ve Bilme Meselesi, çeviren: Burak Garen Beşiktaşlıyan, Yapı Kredi Yayınları, felsefe, 376 sayfa

Thomas Bernhard – Ucuzayiyenler (2017)

Thomas Bernhard’ın kaleminden, yıllarını fizyonomi üzerine bir çalışmaya adamış, saplantılı karakteri Koller’in ayrıksı hikâyesi.

Koller, tamı tamına on altı yıl önce, parkta bir köpek tarafından ısırılmış ve bunun sonucunda bacaklarından birini kaybetmiştir.

Bu olayın etkisiyle, fizyonomi üzerine bir bilimsel araştırma yapmaya girişen Koller, şimdi dönüp baktığında, bu konuda kat ettiği mesafeden pek memnun değildir.

Kahramanımız bir gün, Viyana Açık Mutfağı’nda, ya da daha bilinen adıyla VAM’da birlikte ucuza yemek yediği beylere, Enzig, Goldschmidt, Grill ve Weninger’e rastlar.

Bu esnada büyük bir aydınlanma yaşayacak Koller, kendisi için artık kısırdöngü haline gelmiş fizyonomi çalışmasını bu dört beyin, yani Ucuzayiyenler’in üzerine inşa etmeye karar verir.

Bu beklenmedik fırsatı değerlendirmeyi düşünen Koller’in niyeti, fizyonomi incelemesinin bir bölümü olarak Ucuzayiyenler üzerine bir deneme yazmaktır.

Bernhard’ın alaycı üslubunun en iyi örneklerinden olan anlatı, Koller gibi sıra dışı bir karakteri bize armağan ediyor.

  • Künye: Thomas Bernhard – Ucuzayiyenler, çeviren: Esen Tezel, Yapı Kredi Yayınları, anlatı, 88 sayfa

Mehmet Kanar (haz.) – İran Şiiri Antolojisi (2014)

‘İran Şiiri Antolojisi’, iki bin beş yüz yıllık tarihe sahip Fars şiirinin öne çıkan isimlerinin eserlerine yer veriyor.

Burada Hâfız-ı Şîrâzî, Sadî, Hayyâm, Attâr ve Mevlânâ gibi klasik dönem devlerinin yanı sıra, Ahmed-i Şamlu ve Furûğ-ı Ferruhzad gibi modern İran şiirinin önde gelen isimlerinin eserlerinden bir seçki sunuluyor.

  • Künye: Mehmet Kanar (haz.) – İran Şiiri Antolojisi, Yapı Kredi Yayınları, antoloji, 240 sayfa