Şu an için daha ziyade elit kesimlerle sınırlı kalmış psikoterapi nasıl halka inebilir?
Psikanalizi ilerici ve hümanist bir eksene oturtmak ne kadar mümkün?
Freud ve Ferenczi gibi psikanalizin kurucu babaları, psikanalizi “halk için psikoterapi” olarak tanımlamıştı.
Fakat bugünden bakıldığında, psikanalizin bu idealinden oldukça uzağa düştüğü, daha ziyade elitlere hitap eden bir pratik haline geldiği görülüyor.
İşte ikisi de alanında uzman Karen Starr ve Lewis Aron bu nitelikli ve kapsamlı kitaplarında, hem gerçek anlamda halka dokunabilecek hem de ilerici ve hümanist yönlerle zenginleştirilecek bir psikanalizin imkânlarına odaklanıyor.
Bu amaçla, psikanaliz tarihinde yer etmiş kimi ikili karşıtlıkları irdeleyen Starr ve Aron, ırkçılık, anti-semitizm, kadın düşmanlığı ve homofobi gibi sorunların psikanalizi nasıl etkilediğini, hatta ona nasıl yön verdiğini tartışıyor.
Yazarlar ardından, Freud’un tanımladığı şekliyle, geniş, esnek ve ilerici bir psikanalizin nasıl yeniden canlandırılabileceğini irdeliyor.
- Künye: Karen Starr ve Lewis Aron – Halk İçin Psikoterapi: İlerici Bir Psikanalize Doğru, çeviren: Elif Okan Gezmiş, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, psikanaliz, 520 sayfa

