Leo Löwenthal – Edebiyat, Popüler Kültür ve Toplum (2017)

Yazar kimin için konuşmaktadır?

Yazarın zihninde, örneğin, yalnızca kendisi ve sınırlı bir seçkinler grubu oluşturan okurlar mı vardır?

Edebiyat sanat mıdır meta mı, yoksa bunların ikisi de midir?

Leo Löwenthal bu önemli eserinde, Descartes’tan bugüne edebiyat ve sanatın gelişimini ayrıntılı bir bakışla irdeliyor.

Bilhassa edebiyatın sunduğu sosyolojik imkânları sorgulamasıyla dikkat çeken incelemesinde Löwenthal,

  • Popüler kültürün tarihsel konumu,
  • ve 17. yüzyıllarda eğlence,
  • Sanatçı ve izleyici ilişkisindeki dönüşüm,
  • Sanat ve popüler kültür tartışması,
  • Edebiyat ve toplum,
  • Yazarın toplumdaki konumu,
  • Edebi materyaller olarak toplumsal sorunlar,
  • Ve başarının toplumsal belirleyicileri gibi ilgi çekici konuları tartışıyor.

Löwenthal’in kitabında öne çıkan bazı tespitleri ise şöyle:

  • “Edebiyat, uluslardan ve çağlardan özel altgruplara ve zamanlara uzanacak biçimde, toplumsal gruplarda tutunum sağlayan temel sembollerin ve değerlerin özellikle uygun bir taşıyıcısıdır.”
  • “Popüler emtia, öncelikle çokluğun (multitude) sosyo-psikolojik niteliğinin belirteçleridir.”
  • “Kitle iletişim araçlarının örgütlenmesini, içeriğini ve dilsel sembollerini inceleyerek, çok sayıda insanın emellerinin, önyargılarının, ortak inançlarının, davranış ve tutumlarının tipik biçimleri hakkında bilgi edinebiliriz.”
  • “Popüler edebi ürünler, en azından edebiyatın sanat ve meta olarak iki ayrı alana bölündüğü on sekizinci yüzyıldan beri, içgörü ve hakikat iddiasında bulunamazlar. Fakat modern insanın hayatında önemli bir kuvvet haline geldikleri için çağdaş toplumda insanın incelenmesine yönelik teşhis aletleri olarak bu ürünlerin sembollerinin değeri ne kadar vurgulansa azdır.”
  • “Çağımızın özellikle Rönesans dönemindeki şafağından beri, yaratıcı sanatsal edebiyat insan ile toplum arasındaki ilişkiyi incelemek için asli kaynaklardan birini teşkil ediyor.”
  • “İnsanın toplumla ruhsal ilişkisinde uzun süreçler çerçevesinde yaşanan değişimin incelenmesi fazlasıyla ihmal edilmiştir. Umudumuz, bu alanı edebiyatın yardımıyla nihayet sosyologların perspektifine taşıyabilmemizdir.”
  • “Edebiyat sadece insanın toplumsallaşmış davranışını değil onun toplumsallaşma sürecini de gösterir; sadece tekil deneyimden değil aynı zamanda o deneyimin anlamından da söz eder.”
  • “Yazarın biricik ve önemli bir yapıt yaratma arzusu, onu o güne dek adlandırılmamış kaygı ve umutları başarıyla odağa taşıyan yeni ve çarpıcı ifadeler keşfetmeye zorlar.”
  • “Yazar, birey konusunda uzmanlaşmış bir düşünürdür.”
  • “Edebiyat yazarının yapıtı, bireyin toplumla ilişkileri konusunda uzman olan sosyolog için kilit bir kaynak olabilir.”
  • “Edebiyatın sosyolojik yorumları, belli bir kültürel fenomenin birbirinden kopuk incelemeleri olmanın ötesine geçerek, insan hakkındaki en değerli tanıklıkların bazılarını sosyolojik bir çerçeveye oturtma çabaları haline gelebilir.”

Künye: Leo Löwenthal – Edebiyat, Popüler Kültür ve Toplum, çeviren: Beybin Kejanlıoğlu, Metis Yayınları, sosyoloji, 248 sayfa

Yayınlayan

dipnotski

İletişim: info@dipnotski.com

Bir cevap yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.