Süreyya Su, halk İslam’ında senkretizmi incelediği ‘Hurafeler ve Mitler’de, Anadolu’da yaşanan Müslümanlığın, diğer inançlarla etkileşimine odaklanıyor.
On üçüncü ve on dördüncü yüzyıllarda Anadolu’daki Müslümanlık, hem Bizans’tan hem de şaman geleneklerinden etkilenmişti.
Süreyya Su, İslam-Türk heterodoksisi tarihini antropolojik bir okumaya tabi tutuğu çalışmasında, Türk tarihyazımını, bu senkretik geleneği görmezden geldiği için eleştiriyor.
Sırasıyla, Orta Asya ve Anadolu’nun İslamlaşması; Anadolu’da heterodoks İslam ve senkretizm ve 13.-14. yüzyıllarda Anadolu şehir hayatının senkretik öğelerini irdeleyen Su’nun çalışmasının ilgi çeken yönlerinden biri de, günümüzün “mahalle baskısı” kavramına odaklanıyor olması.
Su, “mahalle baskısı” tartışmasına, Foucault’nun “panoptikon” kavramı aracılığıyla Selçuklu ve Osmanlı mahallesini inceleyerek katkıda bulunuyor.
- Künye: Süreyya Su – Hurafeler ve Mitler: Halk İslamında Senkretizm, İletişim Yayınları, inceleme, 216 sayfa

