Yapay zekâ; ateş, tarım, tekerlek ve yazı gibi tarihin yönünü tümüyle değiştirecek icatlardan biri midir, yoksa insanlığın sonunu getirecek bir felaket midir?
Kimilerine göre bugün, dördüncü bir çağın, yapay zekâ çağının başlangıcındayız ve bu günler, geleceğimizi kökten dönüştürecek nitelikte potansiyellere sahip.
Byron Reese’in bu rehber kitabı da, yapay zekâ çağına dair akla gelen bütün sorulara yanıt veriyor.
Kitap, günümüze kadar gelen süreçte insanlığın nasıl bir gelişim kat ettiğini inceleyerek açılıyor.
Reese burada, insanlığın hem doğaya hem de otoritelere karşı verdiği bin yılları bulan mücadelenin bugüne, yani bilgisayarların ve makinelerin yüzyılına nasıl ulaştığını adım adım izliyor.
Ardından yapay zekânın günümüz insanlığı için ne anlama geldiğini irdeleyen Reese, felsefeden sinemaya, tarihten mühendisliğe uzanarak yapay zekânın ne gibi dönüşümlere vesile olabileceğini anlatıyor, aynı zamanda insanları da konu hakkındaki önyargılarıyla hesaplaşmaya çağırıyor.
“Bilgisayarlar herhangi bir şey hissedebilir mi?”, “Bilinç kazanmaları mümkün mü?”, “Eğer bilinçlenirlerse, bu bizi bir insan-robot savaşına yönlendirir mi?” ve “Etiğin bütün bunlar üzerindeki etkisi nedir?” gibi soruların yanıtlarını veren ayrıca bu konudaki kimi hurafelerle de hesaplaşan kitap, okurunu yapay zekâ üzerine daha derinlemesine düşünmeye sevk edecek türden.
- Künye: Byron Reese – Yapay Zekâ Çağı, çeviren: Mihriban Doğan, Say Yayınları, bilim, 360 sayfa, 2020

