Sömürgecinin ve sömürgeleştirilenin fizyonomisi, davranışı ve onları birbirine bağlayan dram üzerine eşsiz bir çalışma.
Albert Memmi, Fanon’la birlikte 20. yüzyılın en önemli sömürgecilik eleştirisini sunan isimlerden biri.
Memmi, ilk baskısı 1961’de yapılan ‘Sömürgecinin Portresi, Sömürgeleştirilenin Portresi’nde, sömürgecilikten tek çıkış yolunun sömürgeleştirilenlerin bağımsızlığını savunmak olduğunu vurguluyor.
Kitabın ilk bölümleri 1956 yılında, yani Cezayir savaşından önce yayımlanmıştı ve o dönem, Memmi’nin fikirlerine temkinli yaklaşılmıştı.
Oysa daha sonra Cezayir’de, Kara Afrika’da ve başka yerlerde tanık olunan bağımsızlık hareketleri, yazarın tarif ettiği ve öngördüğü birçok şeyi haklı çıkarmıştı.
Sömürgeciliğin hem sömürgeciyi hem de sömürgeleştirileni nasıl dönüştürdüğünü ele alan bir klasik olan kitap, sömürgeciliğin karmaşık doğasını ve yarattığı toplumu tasvir ediyor.
Sömürgeciliğin tahribatının sağlam bir haritasını sunan kitap, Jean-Paul Sartre’ın önsözüyle zenginleşmiş.
- Künye: Albert Memmi – Sömürgecinin Portresi, Sömürgeleştirilenin Portresi, çeviren: Şen Süer, Telemak Kitap, siyaset, 176 sayfa, 2021