Yalnızca anarşinin tarihi üzerine değil, anarşinin çağımızdaki önemi ve geleceği hakkında da ufuk açıcı bir tartışma.
Yakın zamanda kaybettiğimiz David Graeber, anarşist ahlak üzerine de derinlemesine düşünüyor.
Graeber zamanının en önemli düşünürlerinden biri olmasının yanı sıra en etkililerinden de biriydi.
Ayrıca, dünya genelinde etkin militanlık konusunda kanıtlanmış bir sicile sahip nadir entelektüellerden biriydi.
Bu yüzden uluslararası sol üzerindeki etkisi göz ardı edilmemelidir.
Graeber, ‘Borç, Bürokrasi’ ya da ‘Tırışkadan İşler’deki yazılarıyla olduğu kadar, Amerikan akademisinden sürgününe yol açan Wall Street İşgal Hareketi’ndeki önemli katılımıyla da bizlere kapitalizmden sıyrılmanın -belki de- en güvenilir yolunu önermişti.
Görüşmeciler Mehdi Belhaj Kacem, Nika Dubrovsky ve Assia Turquier-Zauberman, Graeber’e yalnızca anarşinin tarihi hakkında değil, aynı zamanda anarşinin çağımızdaki önemi ve geleceği hakkında da sorular sordu.
Sohbetleri ayrıca antropoloji ve anarşizm arasındaki bağları ve bu bağların DNA’sının Wall Street İşgali ve Sarı Yelekliler hareketlerindeki izlerini araştırıyor.
Ayrıca Graeber sadece siyasi alanda değil; aynı zamanda sanat, aşk, cinsellik vb. alanlarda da anarşist etiğin anlamını tartışmaya açıyor.
- Künye: David Graeber – Anarşizm: Lafın Gelişi, çeviren: Bengü Bade Baz, Aryen Yayınları, siyaset, 178 sayfa, 2021