Nietzsche düşüncesinde hayvan izleğini derinlemesine inceleyen özgün bir çalışma.
Vanessa Lemm’in kitabının bir başka önemli katkısı ise, Nietzsche’den Foucault’ya uzanarak hayvan meselesinin felsefedeki serüvenini çok yönlü izlemesi.
Nietzsche’nin erken dönem eserlerinden itibaren izi sürülebilecek hayvan teması, yoğunluğunu gitgide daha fazla hissettiren merkezî temalardan birisidir.
Felsefede genel olarak hayvan meselesinin uzun zamandır göz ardı edilmiş olmasından, elbette Nietzsche de nasibini aldı.
Nietzsche’nin yapıtlarını mekik gibi dokuyan bu çok özgün yorumda Lemm’in yapmak istediği şey, hayvan izleğinin insanın hakikate ulaşma yolunda ne denli belirleyici bir uğrak olduğunu ortaya koymak.
Uygarlığın bireyi baskılayıp onun en mahrem noktalarını bile sakatlayan tahakkümünün karşısına, Nietzsche oluşum hâlindeki yepyeni bir insan kültürünü çıkarır.
Bu insan kültürünün ana motifi ise hayvana özgü unutmadır.
Nietzsche, uygarlığın insan belleği üzerinde yarattığı tahribatı, hayvana özgü unutma biçiminin benimsenmesi sayesinde aşmayı hedefler.
Bu kitap, Nietzsche’nin uygarlık ve kültür arasında kurduğu karşıtlığı öne çıkararak, yepyeni bir insan kültürünün ancak insan hayvanının unutabilme kapasitesinin geliştirilmesiyle kurulabileceğini iddia ediyor.
Doğal olarak Nietzscheci bir siyasetin düşünülmeye başlanacağı yer de burasıdır.
Üstelik Lemm, Adorno, Derrida, Sartre, Arendt ve Foucault gibi çağdaş düşünürlerin hayvan meselesini ele alışını, Nietzsche’nin bakış açısıyla karşılaştırarak verimli tartışmaların yolunu da açıyor.
Kitap; felsefe, kültürel çalışmalar, sanat ve siyaset, edebiyat ve estetikle ilgilenen okurların kesinlikle kaçırmaması gereken özgün bir Nietzsche yorumu olarak okunmalı.
- Künye: Vanessa Lemm – Nietzsche’nin Hayvanları: Kültür, Politika ve İnsanın Hayvanlığı, çeviren: Volkan Ay, Fol Kitap, felsefe, 312 sayfa, 2022