Atalarımız, doğadaki işaretleri okumada mahirdi.
Bugün ise, kadim yeteneklerimizi yitirdik.
Triston Gooley, doğal navigasyonumuzu yeniden kazanmamızı sağlayacak egzersizler sunuyor.
Her doğaseverin kitaplığında bulunmalı.
- “Doğa”yı sezgisel olarak algılama yeteneğimiz hâlâ var mı?
- Yıldızlara bakarak yön bulabilir miyiz?
- Yaban hayat düşmanımız mıdır?
- Sincabın bir sonraki hamlesini öngörebilir miyiz?
Avcı-toplayıcı atalarımızın, yaşamlarını sürdürebilmek için doğadaki işaretleri okumaya ihtiyaçları vardı, dahası buna mecburlardı.
Bizim alarm kodlarımız ise çok daha farklı işliyor.
Modern kodlarımız, kadim yeteneklerimizi yitirdiğimiz anlamına mı geliyor?
Gooley, bu yeteneğin hala içimizde olduğunu, sadece “altıncı his” olmadığını ve birçok deneme ile yeniden kazanılabileceğini söylüyor.
Her bir bölümde kendi deneyimlerinden çıkardığı “ipuçları”nı paylaşarak bizleri pratik bir yol arkadaşlığına davet ediyor; iz sürmenin ve kaplan güreşinin derin, zorlu dostluğuna.
Bu tür yetenekleri insanüstü algılamamızın tek nedeni, bu farkındalığı, yani doğada bizden gizlenen ayrıntılara duyduğumuz sevgiyi kaybetmiş olmamızdır.
Kitapta, doğanın işaretlerini okuyabilmek, sesini yeniden duyabilmek, unuttuklarımızı hatırlamak ve geliştirmek için 52 egzersiz yer alıyor.
- Künye: Tristan Gooley – Yıldız Patikaları ve Yabani İşaretler: “Kayıp Altıncı Hissimizin Anahtarları”, çeviren: İlke Önelge, Avantür Yayınları, coğrafya, 416 sayfa, 2022