Daha çok Ortaçağ Avrupası, kediler ve veba özelinde akla gelse de, tarihin belli dönemlerinde kedi ve köpekler başta olmak üzere birçok hayvan katliamı oldu ve bu katliamlar insan-hayvan ilişkisinin ne derece katılaşabileceğini gösterdi.
Ömer Obuz, ‘Osmanlı’dan Erken Cumhuriyet’e Hayvan Katliamları ve Himaye: Kediler, Köpekler, Kargalar’ adlı kitabında, II. Mahmud döneminden erken Cumhuriyet dönemine kadar ele aldığı süreçte, “arıza” olarak görülerek medeniliğe aykırı olduğu gerekçesiyle damgalanıp bir imha politikasına tâbi tutulan kedi, köpek ve kargaların izini sürüyor.
Bu izi sürerken, esasen hayvanların Osmanlı toplumunun daha önceki dönemlerinde ne kadar değerli kabul edilip himaye edildiklerine de eğiliyor.
Yazar, II. Mahmud döneminden itibaren arıza olarak görülenlerin, medeniliğe aykırı oldukları gerekçesiyle damgalanıp imha edilmelerinin giderek kökleşen bir gelenek oluşturduğunu ve bunun erken Cumhuriyet yıllarında zirveye ulaştığını gözler önüne seriyor.
Osmanlı-erken Cumhuriyet tarihyazımında göz ardı edilen hayvanların akıbetine ve dönemin iktidarlarının yönetim tarzı ve bunun halk nezdinde nasıl karşılık bulduğuna dair değerli bir kitap.
Kitaptan bir alıntı:
“(…) sokak hayvanları, âdeta medenileşmenin önünde temel bir engel olarak görülerek mutlak bir sorun haline getirildiler. Yıllar yılı mesele öyle harlandı, öyle gerekçeler inşa edildi ki köpeklerin, kargaların ve kedilerin yaşamları, insanlığın elinde denge ve merhametin yok olduğu bir cehenneme döndü.”
- Künye: Ömer Obuz – Osmanlı’dan Erken Cumhuriyet’e Hayvan Katliamları ve Himaye: Kediler, Köpekler, Kargalar, İletişim Yayınları, tarih, 208 sayfa, 2022