İştar Gözaydın – Diyanet (2020)

Kendisini laik olarak tanımlayan herhangi bir ülkede, laikliğe en büyük aykırılık Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir kurum yaratmaktı.

Bu yönüyle kurum, doğal olarak, ilk zamanlarından bu yana, din-devlet ilişkileri ve laiklik tartışmalarının odağında yer almakta.

Diyanet, devletin dine, dinin toplumsal rolüne ve örgütlenmesine müdahale etme isteğinin somutlaşmış halidir.

Bu kurum, hem devletin beklentilerine hem de toplumsal ihtiyaçlara cevap vermek ve bu cevapların laiklikle ilgili tartışmalarda dengeyi bozmasına engel olmak üzere faaliyet gösterir.

Öte yandan yalnızca ibadet, dinselliğin gündelik hayat içerisindeki düzeni değil, bilakis ilahiyat da Diyanet’in görev alanında sayılır.

İşte İştar Gözaydın’ın güncellenmiş bir baskıyla raflardaki yerini alan bu önemli incelemesi, kurumun tarihi, hukuki düzeni, örgütlenmesi, bütçesi, kadrosu ve organizasyon şemalarını ayrıntılı bir bakışla ortaya koyuyor.

Gözaydın’ın çalışması, bununla da yetinmeyerek din-devlet ilişkisi bağlamında siyasal tartışmalara da pek çok kez konu olmuş bu organizasyonu, Türkiye tarihindeki laiklik tartışmalarıyla da örtüşen bir perspektiften irdeliyor.

  • Künye: İştar Gözaydın – Diyanet: Türkiye Cumhuriyeti’nde Dinin Tanzimi, İletişim Yayınları, din, 432 sayfa, 2020

Deniz Parlak – Laikleşme Sürecinde Camiler (2020)

Camiler İslam’ın yüzyıllara dayanan kadim mekânlarıdır.

Türkiye’de camiler ise, laikleşme tartışmalarının hep en önemli başlıklarından biri olageldi.

Deniz Parlak’ın bu ilgi çekici çalışması da, Osmanlı’dan devralınan dinî bir mirasla İslâm’ı sahiplenen yeni devletin laiklik siyasetini, camilerin geçirdiği dönüşüm ekseninde ortaya koyuyor.

Camileri tarihsel süreçte şekillendiren şartları çözümleyerek, Türkiye’de laikliğin oluşum sürecindeki makro siyasetin nasıl şekillendiğini gözler önüne seren çalışma, camileri, personel yapısından kurumsal şekillenmesine, Ramazan ayındaki kullanımından devlet kadrosunca ziyaretlerine, siyasetçilerin camileri konu edinen demeçlerinin içeriğinden vaazların içeriğine, Türkçe ezan tartışmalarından dinî öğretime kadar geniş bir çerçevede ele alıyor.

Parlak ayrıca, laiklik siyasetinin ulus-devletin erken dönemlerinden itibaren tüm siyasal ve toplumsal dokuya nüfuz ettiği kabul edilmekle birlikte, bilhassa bahsi geçen dönemde dinin özel alana itilmek istendiği ve bireysel alana hapsedildiği tezlerine eleştirel yaklaşıyor.

Yazar bu tezini de, camilerin toplumsal iktidar ilişkilerindeki rolü bağlamında, erken Cumhuriyet döneminden çok partili hayata geçişte ana paradigma olan laiklik siyasetinin dönüşümünü analiz ederek ispatlamaya koyuluyor.

  • Künye: Deniz Parlak – Laikleşme Sürecinde Camiler: Geç Osmanlı’dan Erken Cumhuriyet’e, İletişim Yayınları, tarih, 368 sayfa, 2020

Su Erol – Mazlum ve Makul (2016)

İstanbul’da yaşayan Süryanilerin dünyasına dair bilinmeyenler, bu kitabın konusu.

Süryani Ortodoksların etno-dinsel kimlik inşasının tarihsel sürecini irdeleyerek başlayan kitap, İstanbul’a yapılan iç göç bağlamında Süryani göçünü, Süryani kimliğinin şehirdeki maddi ve sembolik görünümlerini, Müslüman ve gayrimüslim topluluklar ile evlilik ve sosyal ilişkilerini irdeliyor.

  • Künye: Su Erol – Mazlum ve Makul, İletişim Yayınları

Heinz Halm – Şiiler (2020)

Yakın zamanda burada ‘Haşhaşiler’ adlı kitabına yer verdiğimiz Heinz Halm, şimdi de Kerbela olayından bugüne Şiîliğin geçirdiği dini ve siyasi dönüşümün hikâyesini sunuyor.

Bugün Şiilik, İran ve genel olarak Orta Doğu’nun diğer bölgelerinde, daha ziyade siyasi bir olgu olarak karşımıza çıkıyor.

Halm ise, Şiîlerin inançlarının ve temelini tövbe ritüellerinin ve matem törenlerinin oluşturduğu dini geleneklerinin bin üç yüz yılı aşan bir tarihe sahip olduğunu ayrıntılı bir şekilde ortaya koyuyor.

İslam’ın heterodoks bir yorumu olarak Şi’a, tarih boyunca sînezenlerin ve zencirzenlerin kanlı matem törenlerini öne çıkararak “sapkın” bir inanç olarak gösterildi.

Buna rağmen Şiîlik, ortaya çıkışından 1979 İran Devrimi’ne kadar defalarca şekil değiştirerek varlığını sürdürmeyi başardı.

İşte Halm’ın çalışması, Şiîliğin bu ve bunun gibi önemli starihsel dönüm noktalarına yakından bakmak için çok iyi fırsat.

  • Künye: Heinz Halm – Şiiler, çeviren: Muhammet Mertek, Runik Kitap, tarih, 110 sayfa, 2020

Mehmet Bayrak – Kürt Bâtınîliğinde Kutsal Metinler (2016)

Kürt bâtınîliğinin tarihi, ibadet erkânı, ritüelleri ve kültürü hakkında arşivlik bir çalışma.

Kürtlerde bâtinî inanç kültürün gelişimi, Alevi Kürtlerin müziği ve bâtinî nefesleri, bir bâtinî akım olarak hakikatçı Alevilik, Yaresan Kürtlerde müzik ve edebiyat, Êzidî Kürtlerin kutsal kitapları ve Zerdüşt’ün Gathaları, araştırmacı Mehmet Bayrak’ın bu enfes çalışmasındaki kimi konular.

  • Künye: Mehmet Bayrak – Kürt Bâtınîliğinde Kutsal Metinler, Özge Yayınları

Heinz Halm – Haşhaşiler (2020)

Şiî İslam, Haşhaşîler ve heterodoks İslam konularında dünya çapında otorite sayılan Tübingen Üniversitesinde İslam Bilimleri profesörü Heniz Halm, on birinci ve on ikinci yüzyıllarda İslam dünyasında büyük çalkantılar yaratmış Haşhaşîleri anlatıyor.

İşledikleri siyasi cinayetlerle bilinen bu gizemli örgüt, Orta Çağ’dan bu yana çeşitli efsanelere konu oldu.

Bunlardan biri de, örgütün lideri Hassan Sabbah’ın cenneti vaat ettiği genç erkekleri, daha sonra intihar suikastçısı olarak dünyanın dört bir tarafına gönderdiğiydi.

Halm’in hem İslam hem de Avrupa kaynaklarından yararlandığı önemli çalışması ise, bu ve buna benzer efsanelerin ne kadar gerçek ya da uydurma olduğunu ayrıntılı şekilde ortaya koymasıyla dikkat çekiyor.

Halm, o dönemde Şiîlerin içinde yaşanan bölünmeden gizli bir İsmailî örgütünün ortaya çıkışını, bu örgütün liderlerinin İslam’ın yazıya dökülmemiş, gerçek mesajını bildiklerine dair inanışlarını, İran ve Suriye’de birçok kaleyi ele geçirmelerini, Haçlılara korku ve dehşet salmalarını adım adım izliyor.

  • Künye: Heinz Halm – Haşhaşiler: Gizli Bir Örgütün Tarihi, çeviren: Atilla Dirim, Runik Kitap, tarih, 120 sayfa, 2020

Louis Renou – Hinduizm (2016)

Bugün bir milyardan fazla inananıyla dünyanın üçüncü büyük dini olan Hinduizm hakkında dört dörtlük bir rehber.

Bu alanda uzun yıllardır çalışan Louis Renou, Hinduizmi mitler ve inançlar, kurgular, ritler, uygulamalar ve mezhepler bağlamında irdeliyor.

Klasik ve çağdaş Hinduizmin tarihini ve gelişimini merak edenler için önemli bir kaynak.

  • Künye: Louis Renou – Hinduizm, çeviren: Maide Selen, İletişim Yayınları

Yılmaz Ceylan – Çokkültürlülük ve Anadolu Aleviliği (2020)

Türkiye’de yaşanan en büyük sorunlardan biri de, Alevilerin devlet katında kendi kimlikleriyle eşit olarak kabul edilmemesidir.

Peki, kendine özgü tarihselliği ve kültürelliği olan Anadolu Aleviliği, çokkültürlülük politikalarına nasıl yanıt verebilir?

İşte Yılmaz Ceylan da, Anadolu Aleviliğini, Batı’da yoğun küreselleşme ve göçler sonucunda ortaya çıkmış çokkültürlülük teorileri bağlamında tartışarak bu soruya aydınlatıcı yanıtlar veriyor.

Kitap, asıl olarak kimlik politikalarına karşı bir çözüm projesi olarak ortaya çıkan çokkültürlülüğün, Alevilik “meselesi” için ne gibi bir çözüm sunacağını irdelemesiyle dikkat çekiyor diyebiliriz.

Ceylan, daha çok İslam dini ve Türk kültürünün birçok özelliğini içinde barındıran Anadolu Aleviliğinin kültürel anlamda kesin çizgilerle ayrışıp ayrışmadığını, çokkültürlülük politikalarla çözüme kavuşabilmesinin mümkün olup olmadığını tartışıyor.

  • Künye: Yılmaz Ceylan – Çokkültürlülük ve Anadolu Aleviliği, Astana Yayınları, inceleme, 267 sayfa, 2020

Faik Bulut – Kim Bu Fethullah Gülen (2016)

Fethullah Gülen isim olarak ortalıkta çok dolaşmasına rağmen, kişiliği ve misyonu hakkında pek fazla bir bilgiye sahip değiliz.

İşte Faik Bulut’un bu kapsamlı çalışması, Gülen’in dünü, bugünü ve hedeflerine ışık tutmasıyla çok önemli bir kaynak.

Gülen’in yetiştiği çevre, Gülen’in toplumsal ve siyasi etkileri, Gülen’in İslami faaliyet yöntemleri ve cemaat okulları gibi konularda bir başucu kitabı.

  • Künye: Faik Bulut – Kim Bu Fethullah Gülen, Berfin Yayınları

Andrew M. Sharp – Postmodern Çağda Ortodoks Hıristiyanlar ve İslamiyet (2016)

Hıristiyanlar ve Müslümanların işbirliğine gitmesi, sömürü mekanizmalarını sekteye uğratacak mı, yoksa dinler arasındaki çatışmaları derinleştirecek midir?

Bu zorlu soruya yanıt arayan Andrew Sharp, tarihsel bir perspektifle bu iki din arasındaki farklılıkları ve benzerlikleri tartışıyor.

  • Künye: Andrew M. Sharp – Postmodern Çağda Ortodoks Hıristiyanlar ve İslamiyet, çeviren: Seda Doğan, Tekin Yayınevi