Leonid Tsıpkin – Baden Baden’de Yaz (2007)

  • BADEN BADEN’DE YAZ, Leonid Tsıpkin, çeviren: Kayhan Yükseler, Yapı Kredi Yayınları, roman, 160 sayfa

‘Baden Baden’de Yaz’, yazarı Leonid Tsıpkin’le otobiyografik özellikler sergileyen bir roman. Roman, Yahudi anlatıcısının 1970’lerde Moskova’dan Leningrad’a yaptığı tren yolculuğu ile başlar. Anlatıcının bu geziyle amaçladığı şey, orada hayranı olduğu Dostoyevski’nin evini ziyaret etmektir. Bu ziyarette, anlatıcının iki katmanlı düşünüşü romanın en ilgi çekici yanıdır diyebiliriz. Çünkü Dostoyevski’ye hayran olan anlatıcı, bir yandan da, ünlü yazarın Yahudi düşmanlığı üzerinden, bu hayranlığıyla yüzleşmek zorunda kalacaktır. Tsıpkin’in romanının çok katmanlı kurgusu, Dostoyevski’nin yaşadığı zamanlara yaptığı gerçekçi geçişleriyle de ilgi çekiyor.

Emir Kıvırcık – Büyükelçi (2007)

  • BÜYÜKELÇİ, Emir Kıvırcık, GOA Yayınları, biyografi, 224 sayfa

‘Büyükelçi’, 2. Dünya Savaşı sırasında Fransa’da Paris Büyükelçiliği görevini yapmış Behiç Erkin’in biyografisine dayanıyor. Erkin’in bu önemli tarihi noktadaki rolü, Fransa’da hem Nazilere hem de Nazi işbirlikçisi Vichy hükümetine karşı çıkma cesareti göstermiş olmasıydı. Erkin bu cesaretiyle, çoğu insanın Nazi zulmünden kurtulmasını sağlamıştı. Kendisinin bu katkısı, Fransa’dan Legion D’Honneur nişanı ile Almanya’dan Demir Haç madalyası kazandırmıştı. Erkin’in, Kurtuluş Savaşı’nda komutanlık yapmış, İstiklal Madalyası sahibi bir isim olduğunu da belirtelim. İşte Emir Kıvırcık’ın çalışması, tarihte önemli roller üstlenmiş bu ismin hayat hikâyesini okuyuculara aktarıyor. Önerilir.

Jorge Semprun – Bir Ölü Lazım (2006)

  • BİR ÖLÜ LAZIM, Jorge Semprun, çeviren: Işık Ergüden, Can Yayınları, roman, 165 sayfa

‘Bir Ölü Lazım’, Jorge Semprun’un anılarından yola çıkarak, Naziler döneminde Almanya’daki Buchenwald toplama kampındaki yaşamı, içerideki gizli örgütü ve hapsedilenlerin verdikleri ölüm kalım savaşını hikâye ediyor. İspanya’da Franco hüküm sürerken, Fransa işgal altındadır. Buchenwald toplama kampı Yahudiler,  Alman komünistler ve Fransız direnişçilerle doludur. Semprun da kimilerinin Almanlara daha yakın olduğu, kimilerinin gizli çalışmalar yürüttüğü, kimilerininse ölmek üzere olduğu toplama kampının tutsakları arasındadır. Roman, Semprun’un bu toplama kampından başarısızlıkla sonuçlanan kaçma teşebbüsünü ve onu kurtarmaya çalışan diğer arkadaşlarını hikâye ediyor.