André Laks – Boşluk ve Nefret (2025)

André Laks’ın ‘Boşluk ve Nefret: Eskiçağda Olumsuzluğun Tarihçesi İçin Saptamalar’ (‘Le vide et la haine: Éléments pour une histoire archaïque de la négativité’) adlı eseri, Batı düşüncesinin temel kavramlarından biri olan “nefret”in kökenlerini ve evrimini antik Yunan felsefesi ve edebiyatı üzerinden inceliyor. Laks, nefretin sadece duygusal bir tepki olmadığını, aynı zamanda toplumsal, politik ve metafizik boyutları olan karmaşık bir olgu olduğunu öne sürüyor. Kitap, nefretin antik Yunan’daki çeşitli ifadelerini, Homeros’un destanlarından Platon’un diyaloglarına kadar geniş bir yelpazede ele alıyor.

Laks, nefretin kökeninde, yaşam ve ölüm arasındaki temel karşıtlığın yattığını savunuyor. Ona göre, nefret, yaşamın sürdürülmesi ve korunması için gerekli bir duygudur. Ancak, bu duygu, kontrol altına alınmadığında yıkıcı sonuçlara yol açabilir. Kitapta, nefretin, öfke, kıskançlık, intikam gibi diğer duygularla olan ilişkisi de inceleniyor. Laks, bu duyguların, nefretin farklı biçimlerini oluşturduğunu ve her birinin kendine özgü anlamları olduğunu belirtiyor.

Eser, nefretin sadece bireysel bir duygu olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir olgu olduğunu vurguluyor. Laks, antik Yunan toplumunda nefretin, siyasi çekişmelerde, savaşlarda ve sosyal çatışmalarda önemli bir rol oynadığını gösteriyor. Ona göre, nefret, toplumsal düzeni tehdit eden unsurlara karşı bir savunma mekanizması olarak da işlev görebilir. Ancak, bu mekanizma, yanlış yönlendirildiğinde veya abartıldığında, toplumun dokusunu zedeleyebilir.

Laks, nefretin metafizik boyutunu da ele alıyor. Ona göre, nefret, sadece bu dünyadaki varlıklara değil, aynı zamanda tanrılara ve kozmik düzene de yönelebilir. Kitapta, tanrıların insanlara karşı duyduğu nefretin mitolojik örnekleri inceleniyor. Laks, bu örneklerin, nefretin evrensel bir ilke olduğunu ve sadece insanlara özgü olmadığını gösterdiğini savunuyor.

Sonuç olarak, Laks’ın eseri, nefretin karmaşık ve çok boyutlu bir olgu olduğunu ve Batı düşüncesinin temel kavramlarından biri olduğunu gösteriyor. Kitap, nefretin kökenlerini ve evrimini antik Yunan felsefesi ve edebiyatı üzerinden inceleyerek, bu duygunun daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunuyor. Laks, nefretin sadece olumsuz bir duygu olmadığını, aynı zamanda yaşamın sürdürülmesi ve korunması için gerekli bir tepki olduğunu vurguluyor. Ancak, bu duygunun kontrol altına alınmadığında yıkıcı sonuçlara yol açabileceğini de belirtiyor.

  • Künye: André Laks – Boşluk ve Nefret: Eskiçağda Olumsuzluğun Tarihçesi İçin Saptamalar, çeviren: Hakan Yücefer, Akademim Yayıncılık, felsefe, 128 sayfa, 2025

André Laks – Presokratik Felsefeye Giriş (2022)

Erken dönem Yunan felsefesi üzerine kısa fakat harikulade bir inceleme.

André Laks, dönemin önde gelen isimlerinin düşüncelerinin ayrıntılı bir resmini çekiyor.

Antik Yunan Felsefesi’nin önemli uzmanlarından Laks, bu kitabında, felsefe tarihi okumalarında yaygın kabul gören “Presokratik felsefe” dönemlendirmesini önde gelen figürlerinin felsefi yaklaşımları üzerinden tartışmaya açıyor.

“Presokratik felsefe”ye ve bu alanda üretilmiş düşünce birikimine dair ayrıntılı bir resim veren yazar ilgili literatüre dönüştürücü bir katkıda bulunuyor.

Yalnızca Presokratiklerden kalan metinlerden hareketle söz konusu dönem üzerine bir değerlendirmeyle kalmayıp aynı zamanda J. P. Vernant’ın tezlerinin Weberci bir eleştirisini ve Cassirer ile Gadamer’in felsefe tarihi görüşlerinin karşılaştırmalı bir okumasını sunan ‘Presokratik Felsefeye Giriş’ didaktik, kolaylaştırıcı bir giriş kitabının çok ötesinde, ufuk açıcı bir erken dönem Yunan felsefesi okuması.

Kitaptan bir alıntı:

“Presokratikler etrafında dönen tartışmaları anlamak için, genel kabule uyarak fakat (küçük harfle ve tireyle) “pre-sokratikler” denmesini önerdiğim ve böylece şekillenmesine katkıda bulundukları ama kendilerini bütünüyle kapsamayan tarihyazımı kategorisinden ayırt edilebilen, antik presokratiklere kadar gitmek kaçınılmazdır. Antik “pre-sokratikler”in su götürmez benzerlikleri onları modern Presokratiklerimizin doğal selefleri yapmışsa da özellikle birbiri ardına giriştikleri meselelerin doğası göz önüne alındığında, aralarındaki ayrımlar da bir o kadar önemlidir.”

  • Künye: André Laks – Presokratik Felsefeye Giriş, çeviren: İlhan Burak Tüzün, Vakıfbank Kültür Yayınları, felsefe, 144 sayfa, 2022