Robert Olson – Kürt Milliyetçiliğinin Ortaya Çıkışı ve Şeyh Said İsyanı (2025)

Robert Olson’un bu çalışması, Kürt ulusal bilincinin Osmanlı’nın son döneminden erken Cumhuriyet yıllarına uzanan süreçte nasıl şekillendiğini ve 1925 Şeyh Said İsyanı ile nasıl görünür hâle geldiğini ele alıyor. ‘Kürt Milliyetçiliğinin Ortaya Çıkışı ve Şeyh Said İsyanı (1880-1925)’ (‘The Emergence of Kurdish Nationalism and the Sheikh Said Rebellion, 1880–1925’), bu dönemi yalnızca bir ayaklanmanın tarihi olarak değil, aynı zamanda Kürt milliyetçiliğinin oluşum süreci ve modern devletle olan çelişkileri bağlamında inceliyor. Kitap, etnik kimliğin siyasallaşmasını anlamak için dönemin yerel ve uluslararası dinamiklerini birlikte değerlendiriyor.

Olson’a göre Kürt milliyetçiliği, 1880’lerden itibaren Osmanlı merkeziyetçiliğine karşı gelişen tepkilerle filizlenmeye başladı. İmparatorluğun çöküş süreciyle birlikte Kürt aşiretleri, dini liderlik yapıları ve yerel otoriteler, yeni kimlik arayışları içine girdi. Özellikle Hamidiye Alayları, Kürt kimliğini silikleştirmek yerine yerel gücü merkezileştiren ancak Kürtler arasında farklı aidiyetlerin fark edilmesine neden olan yapılar oldu. Bu yapı, daha sonra Kürt ulusal hareketine zemin hazırladı.

Kitapta, 1925 Şeyh Said İsyanı, sadece bir dinî başkaldırı olarak değil, aynı zamanda modernleşme süreciyle gelen sekülerleşmeye, merkezi otoriteye ve Kürt kimliğinin bastırılmasına karşı birleşen çok katmanlı bir tepki olarak analiz ediliyor. Olson, bu isyanı sadece Türkiye içindeki bir gelişme olarak değil, aynı zamanda İngiltere başta olmak üzere dış güçlerin bölgedeki çıkarlarıyla bağlantılı olarak da değerlendiriyor. Bu çerçevede Şeyh Said İsyanı, Kürt milliyetçiliğinin ilk kitlesel tezahürü olmasının yanı sıra, modern Türkiye’nin ulus inşa sürecine karşı gelişen en ciddi kırılmalardan biridir.

Kitap, sadece Kürt tarihiyle değil, aynı zamanda Türkiye’nin devletleşme, merkezileşme ve azınlık politikalarıyla ilgilenen herkes için temel kaynak niteliğinde bir çalışma.

  • Künye: Robert Olson – Kürt Milliyetçiliğinin Ortaya Çıkışı ve Şeyh Said İsyanı (1880-1925), çeviren: İbrahim Bingöl, Avesta Yayınları, tarih, 288 sayfa, 2025

Kolektif – Devamlılık ile Dönüşüm Arasında Yezidilik (2024)

IŞİD’in 2014 yılında Şingal (Sincar) bölgesindeki Yezidi toplumuna yönelik soykırım saldırısı, erkeklerin öldürülmesi, kadın ve çocukların köleleştirilmesi hem anavatanlarındaki hem de diasporadaki Yezidi toplumları için devasa sonuçlar doğurdu.

Aynı zamanda pek çok topluluk, modern dünyanın şimdiye kadar oldukça muhafazakâr olan dini geleneklerine müdahalesiyle karşı karşıya.

Bu kitap, şimdiye kadar çoğunlukla değişime direnmiş bir dinde muhafazakârlık ile mevcut koşullara uyum sağlama ihtiyacı arasındaki gerilimlere odaklanıyor.

Birçok uzman, Yezidilerin bir yandan soykırımın baskılarına, diğer yandan da genel olarak moderniteye verdikleri çoğu zaman beklenmedik tepkilere dair içgörüler sunmak üzere bir araya getirilmiş.

Yezidilerle ilgili son eğilimleri ve gelişmeleri ele alan bu kitap iki bölüme ayrılmış.

İlk bölümde IŞİD saldırısı ve bunun Ortadoğu’daki Yezidi toplulukları üzerindeki etkisine ilişkin makaleler yer alıyor.

İkinci bölüm ise Yezidi diaspora topluluklarındaki gelişmelere odaklanıyor.

Kitap, din üzerine özellikle de Ortadoğu ve diaspora dinleri üzerine çalışan uzmanların yanı sıra, İranogların, Kürdologların ve soykırım veya diğer acımasız saldırıların hayatta kalan kurbanlarının dünya görüşü üzerindeki etkileri üzerine ya da modernitenin muhafazakâr toplumlar üzerindeki etkileri üzerine çalışan farklı disiplinlerden akademisyenlerin de ilgisini çekecektir.

  • Künye: Kolektif – Devamlılık ile Dönüşüm Arasında Yezidilik, editör: Philip Kreyenbroek, Khanna Omarkhali, çeviren: İbrahim Bingöl, Avesta Yayınları, inceleme, 368 sayfa, 2024

Hakim Zeyrek – Botan Mitolojisi ve Halk İnançları (2024)

Mitler, halk inançları ve uygulamaları, insanlık tarihine kadim zamanlardan beri eşlik eden fenomenlerdir.

İnanç ve mitoloji birbirini beslemekte, birbirine veya dine dönüşebilmektedir.

Mit, çağdaş insanın da gelişim skalasında önemli bir yer işgal edip harekete geçirme özelliği ile günlük hayatı etkilemeye devam etmekte ve modern insan, tarih yolculuğunda hayal gücünün matrislerini kıramayıp arkaik tepkiler vermeyi sürdürmektedir.

Bu kitap, halk inanışlarının yerel ve evrensel dokusunu, günümüz insanının bilinçaltına nasıl işlediğini ve günümüze yansımalarını Botan bölgesi üzerinden gözler önüne seriyor.

Bu kapsamlı çalışma halkbilim, antropoloji, teoloji ve tarih gibi farklı disiplinler ışığında bölge insanının kültür ve inanç dünyasına dair zengin bir perspektif sunup bu rit ve inanışların arkaik izlerine ışık tutuyor.

Mitlerin zamansız dokusu sizi de saracak.

Bu gizemli hikâye, hepimizin hikâyesi!

  • Künye: Hakim Zeyrek – Botan Mitolojisi ve Halk İnançları, Avesta Yayınları, mitoloji, 360 sayfa, 2024

Kadri Yıldırım – Feyli Kürtler (2024)

Kürtlerin bir kolu olan Feyliler Irak’ta Dicle Nehri boyunca kuzeyde Xaneqîn ile güneyde Basra’ya kadar olan geniş alanda yaşıyorlar.

Feylilerde siyasi bilinç hicri III. yüzyıl gibi erken bir süreçte kendini gösterdi ve İran’ın batısında güçlü emirlik ve hükümetler kurdular.

Ayrıca Erbil’de Muzafferî ile Süleymaniye’de Baban emirlikleri Feyliler tarafından kuruldu.

İran Kürtleri Farslardan ve Irak Kürtleri Araplardan bağımsız hükümet ve emirlikler kurarken Kürt mıntıkalarından uzakta yaşayan ve daha çok Araplarla irtibat içinde olan Feyli Kürtlerde bu siyasi ve kavmi bilinç fazla gelişemedi.

Buna rağmen tarihi süreç içerisinde gerek Irak gerekse de İran’da zengin bir kültür ve siyaset literatürü oluşturmayı başardılar.

Günümüzde birçok Feyli Kürdü söz konusu ülkelerin sivil toplum çalışmaları ve siyasi faaliyetlerinde aktif rol oynamaya devam ediyor.

Kadri Yıldırım’ın vefatından önce kaleme aldığı ve sonrasında oğlu Abdurrahman Yıldırım tarafından yayına hazırlanan bu kitap, Feyli Kürtler hakkında yapılan ender akademik çalışmalardan biri.

Eseri benzerlerinden ayıran en önemli özellik, Feylilerin köken, dil, tarih, coğrafya, siyaset, kültür, edebiyat ve mevcut durumları hakkında kapsamlı ve doyurucu içeriğe sahip olması.

  • Künye: Kadri Yıldırım – Feyli Kürtler: Her Yönüyle Feyli Kürtler ve Feylice, Avesta Yayınları, inceleme, 160 sayfa,2024

Besime Şen – Devlet, Piyasa, Parti (2016)

Kürt müziğinde kendine has tarzıyla öne çıkan Nizamettin Ariç, siyasi tartışmaların da öznesi olageldi.

Bu ilgi çekici çalışma da, Kürt siyasallığının tarihsel ve ekonomi-politik bir okuması ekseninde Ariç’in müzikal ve politik serüvenini tartışıyor.

Kitabın önemli bir katkısı da, Kürt siyasal hareketinin 1990’lardan başlayarak Kürt müziğinde nasıl büyük bir dönüşüm yarattığını ayrıntılı bir şekilde gözler önüne sermesi.

  • Künye: Besime Şen – Devlet, Piyasa, Parti, Avesta Yayınları

Alexandre Jaba – Kürtlere Dair Kısa Tanıtım Yazıları ve Öyküler Derlemesi (2016)

160 yıl önce yayınlanmış, Kürtlerin yaşamından zengin ayrıntılarla bezeli metin ve öyküler.

Kürt boylarının özgün yaşamlarının sağlam bir tablosunu sunan metinler, o dönem Erzurum Rus Konsolosu olan Alexandre Jaba tarafından St. Petersburg İmparatorluk Bilimler Akademisi’ne gönderilmiş.

  • Künye: Alexandre Jaba – Kürtlere Dair Kısa Tanıtım Yazıları ve Öyküler Derlemesi, çeviren: Heval Bucak, Avesta Yayınları

Bernhard Waldenfels – Yabancı Fenomenolojisi (2010)

Bernhard Waldenfels ‘Yabancı Fenomenolojisi’nde, başlıca konularını düzen, pathos, cevap, vücut, dikkat ve kültürlerarasılığın oluşturduğu Yabancı Fenomenolojisini çok yönlü bir bakışla irdeliyor.

Altı bölümden oluşan kitabın herbir bölümü, farklı etaplardan kendine has vurguları çıkarıp alarak yabancılığın ve esas olarak da yabancılık felsefesinin oluşumunu ve gelişimini aydınlatıyor.

Yabancı olanın, başımıza gelen doğal kavranabilir olduğu varsayımı ile kişisel ve kültürel yaşamda önemli olan her şeyin yabancı teşviklerden serpilip geliştiği varsayımının, Waldenfels’in çalışmasının ana motifi olarak dikkat çektiğini söyleyebiliriz.

  • Künye: Bernhard Waldenfels – Yabancı Fenomenolojisi, çeviren: Mesut Keskin, Avesta Yayınları, felsefe, 136 sayfa

Edward William Charles Noel – Kürdistan 1919 (2010)

‘Kürdistan 1919’, İngiliz gizli servisi adına çalışan profesyonel askeri subay Edward William Charles Noel’in günlüğü.

O tarihte İstanbul’a gelerek etkili Kürt çevreleriyle ilişki kuran Noel, Celadet ve Kamiran Bedirxan kardeşler ile Ekrem Cemil Paşa’nın da içinde yer aldığı bir heyetle, üç ay boyunca Antep, Maraş ve Malatya’daki Kürt aşiretlerini ve yerleşim birimlerini ziyaret eder.

Noel’in gezi boyunca tuttuğu günlükte, Kürtlere dair gözlemleri, Kürt karakterlerinin belirgin özellikleri ve Kürt milli kimliğine dair fikirleri kadar, aşiretlerin sahip oldukları topraklar ile sürülerin miktarı ve bunların nasıl işlendiği gibi konular da yer alıyor.

  • Künye: Edward William Charles Noel – Kürdistan 1919, çeviren: Bülent Birer, Avesta Yayınları, günlük, 181 sayfa

Namık Kemal – Selahaddin (2010)

‘Selahaddin’, Namık Kemal’in aynı zamanda biyografi niteliği taşıyan ve onun edebi yetkinliğinin de iyi örneklerinden olan ‘Evrak-ı Perişan’ın bir bölümü.

Namık Kemal bunu, ünlü tarihçi Michaud’nun ‘Haçlı Tarihi’ başlıklı kitabına cevaben kaleme almış.

Yazar burada, Batılı tarihçilerin, İslam tarihine ve büyük İslam kumandanlarından Selahaddin-i Eyyûbî’nin Haçlı Seferleri sırasındaki kahramanlıklarına ilişkin yaptıkları yanlı ve yanlış beyanlarına cevap veriyor.

Eldeki çevirinin bir özelliği de, daha öncekilerin aksine ‘Selahaddin’i sansürsüz olarak okura sunması. Kitabı yayına hazırlayan, ayrıca transkripsiyonunu da yapan Mithat Kutlar, eserin daha önceki çevirilerinde başvurulan sansür sonucunda, Kürdistan yerine  ‘Güneydoğu Anadolu’, ‘Kuzey Irak’ ya da ‘Yukarı Irak’ gibi kelimelerin tercih edilişini, orijinal metinle karşılaştırarak ortaya koyuyor.

  • Künye: Namık Kemal – Selahaddin, yayına hazırlayan: Mithat Kutlar, Avesta Yayınları, tarih, 78 sayfa

Kolektif – İslami Feminizm (2019)

Ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranabilmiş İslami feminizme, hem muhafazakârlar hem de seküler kesim şüpheyle yaklaşır.

İki kesimin bu şüphesinin merkezinde ise, onlara göre İslami feminizmin tezatlık içeren bir yaklaşım oluşudur.

Kadri Yıldırım’ın derlediği bu nitelikli çalışma da, Batılı seküler feminist akımlar nezdinde yeterince “yeterince feminist” bulunmayan, gelenekçi Müslümanlar nezdinde de “yeterince İslami” bulunmayan İslami feminizmin dinamiklerine ve güncel durumuna ışık tutmasıyla önemli.

Kitapta yer alan metinler, feminizmin, bugün Müslüman toplumlarda kadının pratik sahada sosyal ve insani açıdan maruz kaldığı baskılara karşı, başka bir deyişle Müslüman kadını kuşatan kadın karşıtı eril zihniyete eleştirel bir tepki olarak ortaya çıktığı tespitinden hareket ediyor.

Çeşitli ülkelerden, görüşleriyle ılımlı ya da radikal olarak sıfatlanabilecek, kırka yakın öncü sayılan İslami feministin çalışma ve araştırmalarının derlenmesinden oluşan kitap, ağırlıklı olarak Arapça veya Arapçaya çevrilmiş, az bir kısmı da Farsça ve İngilizce metinler barındırıyor.

Kadının itibarını sarsan tefsir, fıkhi uygulamalar ve hurafe hadislere odaklanan ve bu alanlarda bolca örnek içeren eser; özellikle gelenekçi Müslümanlar ile sekülerler arasındaki tartışmaların merkezini oluşturan “çokeşlilik”, “cariyelik”, “erkeğin kadın üzerindeki egemenliği”, “şahitlik”, “boşanma hakkı”, “miras” gibi sosyal hayatın ve hukukun konusu olan kavramları Kur’an ve Sahih Sünnet ışığında irdeliyor, bunun sonucu olarak da yanlış yorum ve uygulamaları eleştiriyor.

Tarih sahnesine 20. yüzyılın sonlarında çıkan İslami Feminizm, henüz Türkiye’de yeni sayılsa da, kuramın düşünsel ve toplumsal kökenleri hakkında aydınlanmak için çok iyi bir kaynak.

Kitap, İslami feminizmin ortaya çıkışı, İslami feminizmin getirdiği yeni yaklaşımlar ve İslami feminizmin belli başlı reform taleplerini açıklamasıyla önemli.

  • Künye: Kolektif – Kabul ile Red Arasında İslami Feminizm, derleyen: Kadri Yıldırım, Avesta Yayınları, feminizm, 392 sayfa, 2019