Wendy Brown – Halkın Çözülüşü: Neoliberalizmin Sinsi Devrimi (2018)

Hayatın tüm boyutlarının ekonomik ölçülere göre düzenlenmesi olarak okunabilecek neoliberalizmin, demokrasinin temel unsurlarını usul usul nasıl çözüp dağıttığını kuramsal düzeyde irdeleyen önemli bir çalışma.

Çağımızın önde gelen düşünürlerinden Wendy Brown, neoliberal siyasi rasyonalitenin kapsamlı bir haritasını ortaya çıkarıyor.

Yazar, liberalizmin yalnızca piyasalar ve paranın demokrasiyi yozlaştırmasından veya siyasi kurum ve neticelerin finans ve şirket sermayesinin hâkimiyeti altına girmesinden bahsetmiyor, daha ziyade, günümüzde devlet idaresinde ve işyerinde, hukuk sahasında, eğitimde, kültürde ve gündelik faaliyetlerin önemli bir kısmında bulunan neoliberal aklın, demokrasinin kurucu unsurlarının belirgin siyasal karakterini, anlamını ve işleyişini ekonomikleştirdiğini belirtiyor.

Buradan yola çıkarak, demokrasi projeleri konusunda yaşanabilecek çoraklığın haritası çıkaran Brown, bu durumun, liberal demokrasinin kurum, pratik ve âdetlerinin yanı sıra radikal demokrasi düşlerinin de sağ çıkamayabileceği konusunda bizi uyarıyor.

Neoliberal dünyada demokrasinin geleceği hakkında çok önemli bir tartışma.

  • Künye: Wendy Brown – Halkın Çözülüşü: Neoliberalizmin Sinsi Devrimi, çeviren: Barış Engin Aksoy, Metis Yayınları, siyaset, 280 sayfa, 2018

Samo Tomšič – Kapitalist Bilinçdışı: Marx ve Lacan (2017)

Fransız psikanalist Jacques Lacan, Platon başta olmak üzere Descartes ve Hegel’den çokça etkilendi.

Kimilerine göre, Lacan’ın kuramında, Karl Marx’ın düşünceleri merkezi bir rol üstlenmemiştir.

Samo Tomšič ise, elimizdeki ilgi çekici çalışması ‘Kapitalist Bilinçdışı’nda, Lacan’daki Marx izlerinin kapsamlı bir fotoğrafını çekiyor.

Tomšič, Lacan’ın yapısal psikanalizini Marx’ın siyasal iktisada getirdiği eleştiriyle birlikte ele alıyor ve buradan hareketle bize, Freud’un kuramı ile Saussure ve Jakobson gibi yapısalcıların yaklaşımlarını da kompozisyona dâhil ettiği zengin bir tartışma sunuyor.

Bu sentez, bilinçaltının yapısıyla kapitalizmin yapısı arasındaki ilişkiyi psikanaliz, yapısalcılık ve siyasal iktisat eleştirisiyle harmanlıyor.

Tomšič, Lacan’ın 1960’ların sonunda Freud’a ikinci bir geri dönüşe kalkışmış olduğunu ve burada yapısalcı dilbilim göndermesinin Marx’ın siyasal iktisada yönelttiği eleştiriyle desteklendiğini savunuyor.

Kitap, Marx ve Lacan’ı, kapitalizm eleştirisi etrafında bir araya getirmesi, Lacan’ın düşüncesinin gelişimini ustaca izlemesi ve Marksizmin Lacancı psikanalize nasıl katkıda bulunduğunu ortaya koymasıyla önemli.

  • Künye: Samo Tomšič – Kapitalist Bilinçdışı: Marx ve Lacan, çeviren: Barış Engin Aksoy, Metis Yayınları, psikanaliz, 288 sayfa, 2017

 

Renata Salecl – Seçme İkilemi (2014)

Renata Salecl ‘Seçme İkilemi’nde, kapitalist sistemin sunduğu seçme “özgürlüğü”nün, gerçekte bireyi nasıl boyunduruk altına aldığını gözler önüne seriyor.

Düşünür, kim olmak istediğimizi seçme fikrinin ve “kendin ol” buyruğunun nasıl olup da çok özgürlük getirmektense, bizi daha kaygılı ve doyumsuz hale getirerek aleyhimize işlemeye başladığını açık seçik bir şekilde ortaya koymakta.

Salecl seçimin verdiği kaygıyı, başkalarının gözüyle seçmeyi, aşk ve çocuk sahibi olmaya dair seçimlerimizi inceleyerek, esenliğinin ve yaşamının gidişatının tek efendisinin kendisi olduğu fikrini bireyin sırtına yükleyen seçim ideolojisinin ne kadar yanıltıcı olabileceğini gösteriyor.

  • Künye: Renata Salecl – Seçme İkilemi, çeviren: Barış Engin Aksoy, Metis Yayınları, inceleme, 136 sayfa