Stijn Vanheule – Psikozun Öznesi (2022)

Bu kitap, Jacques Lacan’ın yapıtının psikoz anlayışımıza ne katkıda bulunduğunu tartışıyor.

Orijinal metinlerin yakın bir okumasını sunan Stijn Vanheule, Lacan’ın psikoz üzerine çalışmasının en iyi dört çağa bölünmüş bir dönemselleştirmeyle çerçevelenebileceğini öne sürüyor.

Vanheule’ün açıklayıcı ve zengin tarzı, Lacan’ın projesinin zor mantığını kavramak isteyen herkes için öğretici olduğu kadar etkileyici de bir Lacan okuması sunuyor.

Lacan’ın metinlerinin çok yakın biçimde gözden geçirildiği bu yaklaşım okurları Lacan’ın zor tarzına bir giriş yapmaları için kışkırtıcı biçimde teşvik ediyor.

Aynı zamanda bu metin, Lacan’ın, günümüz psikanalitik kliniğinin pratiğine sıçrama tahtası olarak hizmet etmesi gereken psikoz konusuna ilişkin en gelişkin teori olan Lacancı psikanalizin klinik sınırlarının yaygınlığını da bize gösteriyor.

‘Psikozun Öznesi: Lacancı Bir Bakış Açısı’, Lacan’ın yörüngesinin, delilik temsilleriyle ilgili sürrealist kaygılardan ve romantik iyimserlikten, onu anlamlandırmaya yönelik edebi girişimlere kadar, sonrasında ise psikiyatrik indirgemecilikten diğer psikanalitik ekollerin bu konudaki sessizliğine kadar olağanüstü net bir şekilde ayrıştırılmasını içeriyor.

Vanheule’ün metni, psikoz üzerine Lacancı teorinin çok ihtiyaç duyulan, teorik olarak açık, anlaşılır, sofistike ve eleştirel bir anlayışını okurlarla buluşturuyor.

  • Künye: Stijn Vanheule – Psikozun Öznesi: Lacancı Bir Bakış Açısı, çeviren: Göker Aközgürer, Axis Yayınları, psikanaliz, 256 sayfa, 2022

Berjanet Jazani – Klinikten Kültüre Lacancı Psikanaliz (2022)

Psikanalitik vaka sunumları ile yazarının kişisel deneyimlerini Lacancı teoriyle harmanlayan bu aydınlatıcı kitap, çağdaş öznelliği anlamaya çalışırken Lacancı psikanalizden öğrenebileceklerimize ışık tutuyor.

Sinema filmlerine bolca atıfta bulunan, yapay zekâyla ilgili tartışmaları es geçmeyen, bunun yanı sıra da klinik ve kültürel referanslarıyla hayli doyurucu bir metin niteliği taşıyan ‘Klinikten Kültüre Lacancı Psikanaliz’, rüyalar, ayna evresi, nevroz, psikoz, narsisizm, histeri, analistin konumu, dürtü, süpervizyon ve semptom gibi psikanaliz sahasına dair başlıca konuları ele alırken, bunların her birini teknoloji ve piyasaya dayalı çağdaş toplum düzenimiz üzerinden okuyor.

‘Klinikten Kültüre Lacancı Psikanaliz’, hem Lacancı psikanalizle ilgilenenler için hem de karmaşık toplumsal sorunlara kafa yoranlar için önemli bir kaynak.

Jazani’nin psikanalitik vaka analizleri, neoliberal başarı ideolojisinin öncüllerini ve insanlarda mükemmel olma baskısı bağlamında ortaya çıkan semptomları anlamak isteyenlere son derece yardımcı olacak türden.

  • Künye: Berjanet Jazani – Klinikten Kültüre Lacancı Psikanaliz, çeviren: Pitey Gonca Özbay, Minotor Kitap, psikanaliz, 224 sayfa, 2022

Darian Leader – Jouissance (2022)

“Jouissance” terimi bugün psikanalizde yaygın olarak kullanılmasına rağmen, bize gerçekten neyi anlatıyor?

Genellikle cinsellik, ıstırap ve doyumun bir birleşimini belirtmek için alınsa da, terim, açtığından daha fazla soruyu kapatan tamamen tanımlayıcı bir kullanıma dönüşmüştür.

Darian Leader, kavramın Freud’daki bazı kaynaklarına ve bunların Lacan’daki ayrıntılarına geri dönerek, haz ile acı arasındaki ilişkiler, otoerotizm, tatmin ile uyarılma arasındaki bağlantılar, bastırmanın etkileri ve psikanalitik kuramda bedenin yeri gibi ilgi çekici konuları tartışıyor.

Leader, hem Lacan’ın çalışmaları için sağlam bir bağlam sunuyor hem de diğer analitik geleneklerle diyaloga giriyor.

  • Künye: Darian Leader – Jouissance: Cinsellik, Istırap ve Tatmin, çeviren: İrem Taşçıoğlu, Encore Yayınları, psikanaliz, 2022

Bruce Fink – Lacancı Psikanalize Klinik Bir Giriş (2022)

Lacancı psikanalizin öğeleri üzerine derli toplu bir çalışma arayan okur ve terapistlere bu kitabı öneriyoruz.

Bruce Fink, Lacan’ın temel kavramlarını zengin klinik malzemelerle destekleyerek açıklıyor.

‘Lacancı Psikanalize Klinik Bir Giriş’, her terapistin başucu kitabı olmaya aday bir kitap.

Lacan’ın teorisine giriş yapmak için eşsiz bir başlangıç oluşturan kitabın içinde tanımlanan pek çok temel kavram bol miktardaki klinik malzemeyle desteklenerek okurun anlayabileceği şekilde sunuluyor.

Fink, kendi deneyiminden yola çıkarak faydalı bulduğu psikanalitik müdahale ve uygulamaları Lacan’ın teorisini kullanarak özgün bir şekilde ortaya seriyor.

Okurlar bu kitapla birlikte her zaman “zor” olarak kabul edilen Lacan’a bir başlangıç yapma olanağına kavuşacaklar.

Lacancı psikanalizi teşkil eden öğelerin neler olduğunu Fink’in sakin, yalın ve derinlikli rehberliği eşliğinde ziyaret edebilecekler.

Klinisyenler ise, gündelik pratiklerinde yaşadıkları zorluklara pek çok açıklama bulabilecekler bu kitapta.

Fink, psikanalitik tanının önemini, nevroz, psikoz ve sapkınlığın ne anlama geldiğini, a nesnesi’ni, değişken süreli seans’ı, kesme’yi, jouissance’ı, Öteki ve ötekini, arzu’yu, arzu alanının açılması’nı, İmgesel-Simgesel-Gerçek düzenler’i, analistin konumunu, analitik ilişkiyi ve daha pek çok temel Lacancı kavramı büyük bir ustalıkla aktarıyor.

Bu kitap öncelikle terapistler için yazılmış bir kitap.

Ama psikanalize ve kendisine ilgi duyan herkes bu kitabı okuyabilir!

Fink’in dediği gibi: Lacan, “bizi uyandırmanın, kışkırtmanın, sarsmanın peşindedir; teskin etmeyi, rehavete sokmayı değil, ancak kavramsal tekdüzeliğimizi şaşkına çevirmeyi ister. Bunlar, onun bizi çalışmaya itme amacıyla, anladığımızı düşündüğümüz şeyi anlamadığımız gerçeğini (Freud’un yazılarını ya da analizanlarımızın söylemlerini takip etmenin aldatıcı biçimde kolay olup olmadığını), bir şeyi ifade etmek ya da kavramsallaştırmak için sayısız girişimde bulunmak zorunda kalabileceğimizi ve sonrasında yorumumuzun hâlâ yalnızca yaklaşık olarak kalacağını bize hatırlatmasıyla ilgilidir.”

  • Künye: Bruce Fink – Lacancı Psikanalize Klinik Bir Giriş: Teori ve Teknik, çeviren: Özgür Öğütcen, Axis Yayınları, psikanaliz, 2022

Lorenzo Chiesa – Öznelik ve Ötekilik (2022)

Lacancı psikanaliz ile felsefeyi ustaca birleştiren bir inceleme.

Lorenzo Chiesa, felsefi bir perspektiften, Lacan’ın çalışmasında öznelik kavramının evrimini irdeliyor.

Bazı “Lacan yanlıları”nın Lacan’ın çalışmalarının tefsir edilmesine bir son verilmesi çağrısına ve Lacan’ın “Lacan karşıtları” tarafından nüfuz edilemez olarak reddedilmesine karşı çıkan ‘Öznelik ve Ötekilik’, Lacan’ın “paradoksal olarak sistematik” bir düşünür olduğunu ve metinlerinin yakın bir analizinin gerekliliğini iddia ediyor.

Chiesa, felsefi bir perspektiften, Lacan’ın çalışmasında öznelik kavramının evrimini incelerken Lacan’ın İmgesel, Simgesel ve Gerçek düzenlerine göre Lacancı öznenin ötekilikle zorunlu ilişkisi içinde ayrıntılı bir okumasını gerçekleştiriyor.

Chiesa, Lacan’ın özneyi incelemesinin görünüşte uyumsuz aşamalarının altında yatan sürekliliği vurgular ve Lacan’ın teorisini tutarlı bir felsefi sistem olarak tanımlar – ancak sürekli olarak gözden geçirilen ve bu nedenle “tamamlanmamış”, “açık” ve problematik bir sistem.

Chiesa, konuyla ilgili her bir “eski” teoriyi “yeni” bir ayrıntılandırma çerçevesinde analiz eder ve temel ilkelerini giderek daha karmaşık hale gelen genel bir psikanalitik söylem perspektifinden yeniden değerlendirir.

1960’lardan itibaren, diye yazar Chiesa, Lacancı özne, aktif olarak yüzleşilmesi ve varsayılması gereken indirgenemez bir eksiklik anlamına gelir; Chiesa ayrıca bu “özneleştirilmiş eksiklik”in postmodernizm tarafından iddia edilen “öznenin ölümü” ile geleneksel “tözselci” özne nosyonuna dönüş arasındaki çağdaş açmazdan bir kaçış sunduğunu ileri sürer.

Psikanalitik konulara özgün bir yaklaşım getiren ‘Öznelik ve Ötekilik’, Lacancı kavramların felsefi bir araştırmasına duyulan ihtiyacı ciddiye alarak, Lacan üzerine mevcut literatürde önemli bir boşluğu dolduruyor.

  • Künye: Lorenzo Chiesa – Öznelik ve Ötekilik: Lacan’ın Felsefi Bir Okuması, çeviren: Hakan Gürvit, Axis Yayınları, psikanaliz, 2022

Jacques Lacan – Freud’un Teorisinde ve Psikanalizin Tekniğinde Ben (2022)

Jacques Lacan’ın bu çalışması, özellikle Freud’un geleneksel ben tasavvurundan nasıl koptuğunu göstermesiyle çok önemli.

‘Freud’un Teorisinde ve Psikanalizin Tekniğinde Ben’, farklı düşünürlerle zengin bir diyaloga girmesiyle de dikkat çekiyor.

Lacan bu seminerinde Sigmund Freud’un yorumlanmasına odaklanıyor yine: Özellikle Freud’un en önemli metinlerinden saydığı ‘Haz İlkesinin Ötesinde’nin yanı sıra psikanaliz tarihinde bir dönüm noktası oluşturan “Irma’ya İğne Yapılması Rüyası”ndan yola çıkarak, bir yandan Freud’un geleneksel ben tasavvurundan nasıl koptuğunu gösteriyor, bir yandan da Freud’dan sonra bu tasavvurdan uzaklaşılmasını örnekleriyle eleştiriyor.

Edgar A. Poe’nun ünlü öyküsü “Çalınmış Mektup”tan ve dönemin öncü bilimi sibernetikten yola çıkarak da simgesel düzeni ve öznelerarasılığı tartışıyor.

Claude Lévi-Strauss, Alexandre Koyré, Maurice Merleau-Ponty ve Jean Hyppolite gibi düşünürlerin gerek konferansları gerekse eserleriyle girilen diyalog semineri daha bir zenginleştiriyor.

‘Freud’un Teorisinde ve Psikanalizin Tekniğinde Ben’, psikanalizin yanı sıra felsefe ve beşeri bilimlere ilgi duyan okurların çokça yararlanacağı bir kitap.

  • Künye: Jacques Lacan – Freud’un Teorisinde ve Psikanalizin Tekniğinde Ben (Seminer 2. Kitap, 1954-1955), çeviren: Savaş Kılıç, Metis Yayınları, psikanaliz, 408 sayfa, 2022

Slavoj Žižek – Cinsel Olan Politik midir? (2022)

Slavoj Žižek’ten cinsellik ve politika arasındaki girift ilişki üzerine muazzam bir sorgulama.

Şimdi ikinci baskısıyla raflardaki yerini alan çalışmasında, 1968’in “Cinsel olan politiktir” sloganını Lacan’ın o meşhur “Cinsel ilişki yoktur” formülü ile birlikte ele alan Žižek, cinsellik ve politikaya dair yeni bir tartışma öne sürüyor.

Toplumsal cinsiyete dair günümüzdeki siyaseten doğrucu yaklaşımları sorgulayarak kişisel olan ve politik olan arasındaki hassas dengeye işaret ediyor.

Kitaptan bir alıntı:

“… bir diğer sahte mücadelenin orta yerindeyiz: tesettür mayosu mu, çıplak göğüsler mi? Bu tercih kesinlikle siyasetin dışına çıkarılmalı, kişisel tercihlerin o kendine has alanına bırakılmalıdır. Kişisel olan bir şeye yanlış bir şekilde siyasi dendiğinde, kişinin mahrem tercihinin doğrudan teşhir edilmesi en yüksek siyasi edim halini aldığında şüpheci olmak gerekir. Sahici siyaset kişinin arzularının ve fantezilerinin ne olduğunu alenen ortaya koymasıyla asla ilgilenmez.”

  • Künye: Slavoj Žižek – Cinsel Olan Politik midir?, çeviren: Bahadır Turan, Encore Yayınları, psikanaliz, 112 sayfa, 2022

Kolektif – Kayıp Yüzleşme (2022)

‘Kayıp Yüzleşme’, yirminci yüzyıl düşüncesinin iki büyük ismi olan Levinas ile Lacan arasındaki esrarengiz karşılaşmayı ve bu karşılaşmanın etik, pratik sonuçlarını tartışıyor.

Kitap, Levinasçı etik ve Lacancı psikanalizdeki önemli kavramları karşılaştırmasıyla da çok önemli.

İki düşünürün felsefi geleneğini de sorgulayan kitap, Descartes, Kant, Hegel, Heidegger, Sartre ve Merleau-Ponty’nin mirasının Levinas ve Lacan’ı nasıl etkilediğinin izini sürüyor.

Kitap, yirminci yüzyıl düşüncesinin iki büyük ismi Levinas ve Lacan’a, öteki, iyi, arzu ve yüceltim başlıkları üzerinden karşılaştırmalı bir okuma sunuyor.

Bu, hem psikanaliz ile etiğin, trajedi ile metafiziğin bir araya geldiği bir yeniden düşünme olanağı hem de Hegel, Freud, Heidegger, Derrida ve Irıgaray’ı birlikte okuma imkânı sunan bir karşılaşma.

  • İnsan arzusu ile ötekilik arasında nasıl bir ilişki vardır?
  • İnsan deneyimi bağlamında kökensel olanın kaybı ne anlama gelmektedir?
  • Kişisel tarihimizin sorumluluğunu almak için hangi başlangıç koşullarını kabul etmemiz gerekir?
  • Bu başlangıç koşulları trajik midir, yoksa geri alınamaz bir belirlenimin sonucu mudur?
  • İnsan olmanın anlamı ve sınırı nerede başlar, nerede biter?

Felsefenin hep yeni baştan başlamayı gerektirdiği yerde, Levinas ve Lacan’ı hiç yapılmadığı şekilde bir araya getirme çabası, hem yakın geçmişin hem de şimdinin yakıcı problemlerini bir kez daha düşünmek adına okura önemli olanaklar sunuyor.

Kitaba katkıda bulunan yazarlar: Sarah Harasym, Tina Chanter, Hans-Dieter Gondek, Donna Brody, Paul-Laurent Assoun, Philippe Van Haute, Alain Juranville, Drucilla Cornell ve Rudi Visker.

  • Künye: Kolektif – Kayıp Yüzleşme: Levinas ve Lacan, editör: Sarah Harasym, çeviren: Kadir Gülen, Fol Kitap, felsefe, 328 sayfa, 2022

Bruce Fink – Psikanalitik Tekniğin Temelleri (2021)

Lacancı yaklaşımı tedavilerinde kullanmak isteyen klinisyenler, bu çok sevecektir.

Bruce Fink, tedavinin her noktasında analistin amaçlarını ve müdahalelerini açıklayarak Lacancı analize kapsamlı bir bakış sunuyor.

Freud’dan bu yana en etkili psikanalitik düşünür olan Jacques Lacan’ın eserleri genellikle anlaşılmaz görünür.

Fink ise, Lacan’ın terapiye getirdiği özgün yaklaşımları, açık ve pratik bir bakışla aydınlatıyor.

Kitap bu yönüyle, Lacancı psikanalize, nasıl yapıldığına ve diğer terapi biçimlerinden nasıl ayrıldığına dair paha biçilmez bir rehber.

Kitap, Lacan’ın birçok teorik nosyonunu aydınlatırken, bu sürece hastanın nasıl dahil edileceği ve değişimin nasıl sağlanacağı gibi acil sorularla karşı karşıya kalan pratisyenin bakış açısından yapmasıyla da dikkat çekiyor.

Fink ayrıca, Lacan’ın teşhise yönelik yapısal yaklaşımını aydınlatmak için dört vaka çalışması da kullanıyor.

Lacan’ın psikoz, sapkınlık ve nevroz görüşlerinde hem teorik hem de klinik meseleleri ele alan bu vakalar, farklı durumların talep ettiği çok farklı tedavi yaklaşımlarını vurgulamasıyla önemli.

  • Künye: Bruce Fink – Psikanalitik Tekniğin Temelleri: Klinisyenler İçin Lacancı Bir Yaklaşım, çeviren: Burcu Halaç, Axis Yayınları, psikanaliz, 315 sayfa, 2021

Kolektif – Kayıp Yüzleşme (2021)

‘Kayıp Yüzleşme’, Levinas ve Lacan’ı karşılaştıran çok önemli bir çalışma.

Felsefe ve psikanalizin buluşmasının bize ne denli ufuk açıcı bir perspektif kazandıracağını görmek isteyenler kaçırmasın.

Çalışma, 20. yüzyıl düşüncesinin iki büyük ismi Levinas ve Lacan’a, öteki, iyi, arzu ve yüceltim başlıkları üzerinden karşılaştırmalı bir okuma sunuyor.

Bu, hem psikanaliz ile etiğin, trajedi ile metafiziğin bir araya geldiği bir yeniden düşünme olanağı hem de Hegel, Freud, Heidegger, Derrida ve Irıgaray’ı birlikte okuma imkânı sunan bir karşılaşma.

  • İnsan arzusu ile ötekilik arasında nasıl bir ilişki vardır?
  • İnsan deneyimi bağlamında kökensel olanın kaybı ne anlama gelmektedir?
  • Kişisel tarihimizin sorumluluğunu almak için hangi başlangıç koşullarını kabul etmemiz gerekir?
  • Bu başlangıç koşulları trajik midir, yoksa geri alınamaz bir belirlenimin sonucu mudur?
  • İnsan olmanın anlamı ve sınırı nerede başlar, nerede biter?

Felsefenin hep yeni baştan başlamayı gerektirdiği yerde, Levinas ve Lacan’ı hiç yapılmadığı şekilde bir araya getirme çabası, hem yakın geçmişin hem de şimdinin yakıcı problemlerini bir kez daha düşünmek adına okura önemli olanaklar sunuyor.

  • Künye: Kolektif – Kayıp Yüzleşme: Levinas ve Lacan, editör: Sarah Harasym, çeviren: Kadir Gülen, Fol Kitap, felsefe, 328 sayfa, 2021