Kolektif – Somut Hukuk, Somut Tahlil (2025)

‘Somut Hukuk, Somut Tahlil’ son dönemde yapılan çeşitli hukuki düzenlemelere ilişkin değerlendirmeleri bir araya getiriyor. Sırasıyla madencilik, gıda ve beslenme, idare karşısında hak arama, iş uyuşmazlıkları ve arabuluculuk, toplu pazarlık ve toplu iş sözleşmesi, göçmen emek rejimi, konut hakkı ve barınma sorunu, planlı kalkınmanın dönüşümü ve son olarak kamu sağlığı ve şehir hastaneleri konularında yazılar içeren bu derlemenin temel amacı, hukuk iletişiminin sürdüğü her alanı bir sınıf sorunu olarak görmenin bir yolunu bulmak.

Derleme, bu yolu ararken hukuk sistemini, özerk değil, son tahlilde belirlenen bir sistem olarak ele alıyor. Ancak, hukukun üstyapı alanını bütünüyle kuşatan kalın bir kurumsal yapı ve ince bir ideolojik örtüye sahip olduğunu, bu nedenle de diğer sistemlerden farklı bir değerlendirmeyi gereksindiğini gösteriyor. Öte yandan, hukukçunun mesleki deformasyonunun bir ifadesi olan, hukuki sorunları birer hukuk sistemi sorunu olarak sınırlandırma, bir başka deyişle hukuku hukukla açıklama eğilimi, nihayetinde hukuk veya uygulamasının değişimiyle sorunların çözülebileceği yanılsamasını üretiyor.

Mücadele pratiğine, hukuktan hayata doğru bir katkı sunan derleme, sözü edilen eğilimin karşısına başka bir yaklaşım modeli koymayı da amaçlıyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Gökçe Çataloluk, Ulaş Karadağ, A. Deniz Bilgehan, Duygu Hatıpoğlu Aydın, Evrim Durmaz, Furkan Yılmaz, Gönenç Hacaloğlu, Hande Heper, Irmak Kepenek, Tevfik Can Peker ve Zülfiye Yılmaz.

  • Künye: Kolektif – Somut Hukuk, Somut Tahlil: Güncel Hukuk Sorunlarına Eleştirel Bakışlar, editör: Ulaş Karabat, Gökçe Çataloluk, İmge Kitabevi ve Daimon Yayınları, hukuk, 290 sayfa, 2025

Umberto Eco – Mimarlık Göstergebilimi (2019)

Mimari göstergelerin kavramsal yapısı, bize mimari hakkında çok şey söyler.

Göstergebilim alanında yaptığı önemli çalışmalarla bildiğimiz Umberto Eco da, genel göstergebilim teorisini mimarlık ve yapılı çevre sorununa uyguluyor.

Mimari göstergelerin kavramsal yapısını derinlemesine bir bakışla irdeleyen Eco, bunu yaparken, aynı zamanda mimari bilgimize de yeni boyutlar getiriyor.

Eco, mimarlığı hem işlevsel özellikleri hem sembolik nesne olma özellikleriyle ve hem de kitle iletişim aracı olma özellikleriyle ele alıyor.

Düşünür buradan hareketle, mimariyi ulusal kültürlerin ve değerlerin sembolik taşıyıcısı olarak tartışıyor.

  • Künye: Umberto Eco – Mimarlık Göstergebilimi, çeviren: Fatma Erkman Akerson, Daimon Yayınları, mimari, 128 sayfa, 2019

Ebenezer Howard – Yarının Bahçe Kentleri (2019)

Ebenezer Howard’ın ‘Yarının Bahçe Kentleri’, ilk olarak 1898’de yayımlandı ve bugün de en iyi kent tasarımlarından biridir.

Howard’ın burada sunduğu “Bahçe-Kent” tasarımı, uzun yıllar gündemde kaldığı gibi, yalnızca ülkesi İngiltere’de değil, başka ülkelerde de denenecek bir kent modeli ortaya koyar.

Düşünür, Bahçe-Kent’te doğanın temiz hava, güneş ışığı, su ve düşük kira gibi avantajları ile kentin toplumsal fırsat, yüksek ücret gibi avantajlarını birleştirerek yeni bir kent tasarlar.

Howard’a göre ne kentlerde ne de kırsal alanda ideal yaşam yoktur, fakat en ideal çözüm de her iki yaşam biçimindeki avantajları kendinde toplayan sistemdir.

Aşırı kentleşmenin ekonomik ve toplumsal sakıncalarını gidermek, nüfusun ülke yüzeyinde daha dengeli bir biçimde dağılımını sağlamak şeklinde özetlenebilecek Bahçe-Kent, hem kentsel hem kırsal yaşamın sakıncalarını gidermeyi, kitabın önsözünü kaleme alan Ruşen Keleş’in yaptığı yerinde saptamayla, köylerle kentlerin “evlendirilmesini” amaçlıyor.

  • Künye: Ebenezer Howard – Yarının Bahçe Kentleri, çeviren: Volkan Atmaca, Daimon Yayınları, mimari, 132 sayfa, 2019