Ebenezer Howard – Yarının Bahçe Kentleri (2025)

Ebenezer Howard’ın Garden bu ufuk açıcı eseri, modern şehircilik düşüncesinin en önemli dönüm noktalarından biri kabul ediliyor. Howard, 19. yüzyılın sonlarında hızla büyüyen sanayi şehirlerinin yarattığı sorunlara karşı yeni bir toplumsal ve mekânsal düzen öneriyor. Kentlerin kalabalık, kirli ve sağlıksız yapısına karşı, kırın doğallığını ve ferahlığını şehirlere taşıma fikrini ortaya atıyor. Bu yaklaşım, “bahçe-şehir” modelinin temelini oluşturuyor.

Howard’ın önerisi, nüfusun yoğunlaştığı metropollere alternatif olarak çevresi tarım arazileriyle çevrili, belirli bir nüfus sınırına sahip planlı şehirler yaratmak üzerine kurulu. Bu şehirler hem modern kentlerin ekonomik ve kültürel olanaklarını sunuyor hem de doğayla bütünleşmiş yaşam alanları sağlıyor. Bahçe-şehirlerde yeşil alanlar, sosyal kurumlar, toplu taşımaya dayalı ulaşım sistemleri ve işlevsel planlama öne çıkıyor. Böylece şehirler yalnızca barınma alanı değil, aynı zamanda toplumun ortak refahını destekleyen mekânlar haline geliyor.

Howard’ın vizyonu sadece mimari ya da şehircilik alanıyla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda sosyal reform niteliği taşıyor. Ona göre bu şehirler, bireylerin sağlıklı ve dengeli yaşam sürmesine, sınıfsal ayrımların azalmasına ve ekonomik fırsatların daha adil paylaşılmasına katkı sağlıyor. Bu bakış açısı, sosyal ütopya ile pratik planlamanın kesişiminde yeni bir kent modeli öneriyor.

‘Yarının Bahçe Kentleri’nde (‘Garden Cities of To-morrow’) geliştirilen fikirler, 20. yüzyıl boyunca şehircilik politikalarını derinden etkiliyor. İngiltere’de Letchworth ve Welwyn gibi bahçe-şehirler bu modelle kuruluyor ve tüm dünyada modern planlı şehirlerin esin kaynağı oluyor. Howard’ın düşüncesi, günümüzde sürdürülebilirlik, ekolojik denge ve toplumsal uyum tartışmalarında hâlâ geçerliliğini koruyor.

  • Künye: Ebenezer Howard – Yarının Bahçe Kentleri, çeviren: Selin Tosun, Arketon Yayıncılık, mimari, 156 sayfa, 2025

Robert Fishman – Yirminci Yüzyılda Kent Ütopyaları (2024)

Robert Fishman’ın, ‘Yirminci Yüzyılda Kent Ütopyaları’, Ebenezer Howard, Frank Lloyd Wright ve Le Corbusier’nin ideal kent tasarılarını ele alıyor.

Modern teknolojinin gücü ve güzelliği ile sosyal adalete dair en aydın fikirleri en iyi şekilde yansıtan yirminci yüzyılın ideal kenti nasıl bir kenttir?

Robert Fishman, 1890 ila 1930 yılları arasında, üç plancının, Ebenezer Howard, Frank Lloyd Wright ve Le Corbusier’nin bu soruyu nasıl cevaplamaya çalıştıklarını irdeliyor.

Bu plancılardan her biri, yalnız başına başladığı çalışmalarında, genel planından oturma odasının düzenine kadar yeni kenti her yönüyle ele alan yüzlerce maket ve çizim üretti.

Fabrikalar, ofis binaları, okullar, parklar, ulaşım sistemleri için hazırladıkları detaylı planlar, kent formunun devrimci bir biçimde yeniden yapılandırılmasıyla bütünleştirilmiş, kendi içlerinde yenilikçi tasarımlardı.

Howard, Wright ve Le Corbusier toplumların yeni kentlere ihtiyacı olduğuna inanmışlardı.

Toplumsal çatışma ve sefalet içinde yüzen eski kentler kendi hallerine bırakıldığı takdirde medeniyet açısından doğuracakları sonuçlardan büyük bir korku duyuyorlardı.

Aynı zamanda, kentlerin radikal bir şekilde yeniden inşa edilmesiyle, yalnızca içinde bulundukları dönemin kentsel krizine değil toplumsal krize de çözüm getirileceği fikrinden ilham almışlardı.

İdeal kentlerinin bütünlüklü tasarımı, kapsamlı programlar yapma ve kent planlamanın ilkeleri üzerine etraflıca düşünme zamanının geldiğine dair inançlarını yansıtıyordu.

Aşamalı ıslah olasılığını reddediyorlardı.

Eski kentlerin iyileştirilmesini değil, kentsel çevrenin bütünüyle dönüştürülmesini amaçlıyorlardı.

Robert Fishman, ‘Yirminci Yüzyılda Kent Ütopyaları’nda, üç plancının bu olağanüstü serüvenini tüm boyutlarıyla işliyor.

  • Künye: Robert Fishman – Yirminci Yüzyılda Kent Ütopyaları: Ebenezer Howard, Frank Lloyd Wright ve Le Corbusier, çeviren: Duygu Toprak, Arketon Yayıncılık, mimari, 296 sayfa, 2024

Ebenezer Howard – Yarının Bahçe Kentleri (2019)

Ebenezer Howard’ın ‘Yarının Bahçe Kentleri’, ilk olarak 1898’de yayımlandı ve bugün de en iyi kent tasarımlarından biridir.

Howard’ın burada sunduğu “Bahçe-Kent” tasarımı, uzun yıllar gündemde kaldığı gibi, yalnızca ülkesi İngiltere’de değil, başka ülkelerde de denenecek bir kent modeli ortaya koyar.

Düşünür, Bahçe-Kent’te doğanın temiz hava, güneş ışığı, su ve düşük kira gibi avantajları ile kentin toplumsal fırsat, yüksek ücret gibi avantajlarını birleştirerek yeni bir kent tasarlar.

Howard’a göre ne kentlerde ne de kırsal alanda ideal yaşam yoktur, fakat en ideal çözüm de her iki yaşam biçimindeki avantajları kendinde toplayan sistemdir.

Aşırı kentleşmenin ekonomik ve toplumsal sakıncalarını gidermek, nüfusun ülke yüzeyinde daha dengeli bir biçimde dağılımını sağlamak şeklinde özetlenebilecek Bahçe-Kent, hem kentsel hem kırsal yaşamın sakıncalarını gidermeyi, kitabın önsözünü kaleme alan Ruşen Keleş’in yaptığı yerinde saptamayla, köylerle kentlerin “evlendirilmesini” amaçlıyor.

  • Künye: Ebenezer Howard – Yarının Bahçe Kentleri, çeviren: Volkan Atmaca, Daimon Yayınları, mimari, 132 sayfa, 2019