Edip Cansever ve Alev Ebüzziya Siesbye – İki Satır, İki Satırdır (2021)

“Seni sevmeyi dünyanın en güzel şiiri yapacağım.”

Modern şiirimizin büyük ustası Edip Cansever’in iç dünyasına girmek açısından hazine değerinde bir kitap.

‘İki Satır, İki Satır’dır’, Cansever’in Alev Ebüzziya’ya, 1962-76 yıllarında yazdığı 123 mektuptan oluşuyor.

Burada ne yazık ki, sadece Ebüzziya arşivindeki Cansever mektupları yer alıyor, Ebüzziya’nın Cansever’e karşılık verdiği mektuplarsa saklanmadığı için bulunmuyor.

Cansever’in en üretken döneminde, ‘Tragedyalar’ (1964), ‘Çağrılmayan Yakup’ (1966), ‘Kirli Ağustos’ (1970), ‘Sonrası Kalır’ (1974), ‘Ben Ruhi Bey Nasılım’ (1976) gibi başyapıtlarının oluştuğu yıllarda yazılmış mektuplar bize çok şey söylüyor.

Burada Cansever’in gönlünden geçenleri, sıkıntıları, düşleri, amaçları dile getirişinde; günlerini kimlerle, nasıl geçirdiğini anlatışında; kısacası sözü kâğıda her döküşünde şiirle yaşadığı, özgün buluş ve söyleyişler geliştirdiği görülüyor.

Kitaptan birkaç alıntı:

“İki satır, iki satırdır, Alev reis! Biz ki, çoğu zaman iki satır için yaşıyoruz. Kimi zaman da kelime kelime, harf harf bakarız bu iki satırlara.”

“İster seramik yap, ister kendini koy dünyaya. İkisi arasında büyük bir fark mı var sanıyorsun? Ben seni, acıyı sevgiye dönüştüren; korkuyu cesarete, çirkini güzele çeviren usta bir simyacı olarak görüyorum.”

“Ne sıkıntıyı düşünüyorum bugün, ne ölümü. Dünya beyaz, ben beyazım. Ve insanlar koro halinde şiirlerimi okuyorlar bana. Bense serserinin biriyim. Kafamın içi yanmış yemek kokuyor. Allahtan yanımda değilsin bugün; dudaklarına bakar da, bir hafta sokağa çıkamazdım sonra.”

“Neden her sabah sabah olur. Ben ellerime bakarım, gözlerime. Yazılı kâğıtsız bir dünyada yaşamayı düşlerim hep. Dünyanın en güzel dilekçeleri yıldızlardır, en güzel makbuzlar yeni kesilmiş yaşlı ağaçlardır, en güzel senetler o gün sevdiğim biriyle buluşacağım saattir. Ben mektubum, kitabım, boşluğa içinden giydirilmiş kahverengi bir eldivenim.”

“Dün gece bir transatlantik geçti, İstanbul bir başka yere göç ediyor sanırdın.”

  • Künye: Edip Cansever ve Alev Ebüzziya Siesbye – İki Satır, İki Satırdır: Alev Ebüzziya’ya Mektuplar 1962-1976, yayına hazırlayan: Habil Sağlam, Yapı Kredi Yayınları, mektup, 304 sayfa, 2021

Edip Cansever – Ben Ruhi Bey Nasılım (2016)

“Gördün mü hiç suyun yanmasını tuzda / Gördüm ben bu yaşam boyu iniltiyi”.

Edip Cansever’in en ünlü şiirlerinden biri olan ‘Ben Ruhi Bey Nasılım’, böyle açılır.

Bu kitap ise, 1976’da yayımlanan ve ertesi yıl Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü verilen bu kitabının yayımlanışının 40. yılına özel bir baskı.

Başta Edip Cansever hayranları olmak üzere bütün şiir sevenleri mutlu edecek bir hediye.

  • Künye: Edip Cansever – Ben Ruhi Bey Nasılım, Yapı Kredi Yayınları

Edip Cansever – Öncesi de Kalır (2009)

Mehmet Can Doğan’ın hazırladığı ‘Öncesi de Kalır’, Edip Cansever’in kitaplarına girmeyen şiirlerinden oluşuyor.

‘Kışt’ isimli şiir şöyle:

“İlk ışıyan şey insan

Sabah kapısı önünde berberin

Sokaklar balık pazarı küpe çiçekleri

Buz gibi düşünüyorum işte

 

Kapıp koyuveriyorum kendimi

Canımsın diyorum insan oğluna

Tepemde düzlü eğrili bir bulut

Balıklar su kocaman bir iş elimin altında

 

Kışt diyorum bir karabatağa dalıp gidiyor

Elimi kesiyorum oltayla ucundan

Acısını bile duyduğum yok

Anlıyorum her şey iyice güzel

 

Gökyüzü kaya sivrileri derken bir başımayım

Öylesine bir istek içimde

atıveriyorum denize kendimi

Göğsümün altında kız gibi lüferler”

  • Künye: Edip Cansever – Öncesi de Kalır, hazırlayan: Mehmet Can Doğan, Yapı Kredi Yayınları, şiir, 141 sayfa

Sevim Dabağ – Gezindim Boş Odalarda (2011)

  • GEZİNDİM BOŞ ODALARDA, Sevim Dabağ, İş Kültür Yayınları, söyleşi, 129 sayfa

 

‘Gezindim Boş Odalarda’, gazeteci Sevim Dabağ’ın, Türkiye edebiyatının önde gelen şairlerinin eşleriyle yaptığı söyleşilerden oluşuyor. Şair eşleri burada, kendi tanıklıklarıyla eşlerini, onlarla geçirdikleri hayatlarını anlatmalarının yanı sıra, yaşadıkları dönemin kültürel, sanatsal ve tarihsel atmosferine dair ayrıntıları da okurla paylaşıyor. Kitabı önemli kılan hususların başında da, Türkiye edebiyatını etkilemiş şairlerin hayatlarına dair belki de son tanıklıkları barındırıyor olması. Kitaba konuk olan şair eşleri şöyle: Münire Aksal (Sabahattin Kudret Aksal), Jale Birsel (Salâh Birsel), Mefharet Cansever (Edip Cansever), Münire Dıranas (Ahmet Muhip Dıranas), Biket İlhan (Attila İlhan), Huriye Necatigil (Behçet Necatigil), Vildan Saraç (Tahsin Saraç), Zühal Tekkanat (Cemal Süreya) ve Güler Yücel (Can Yücel).