Marguerite Yourcenar – Piranesi’nin Karanlık Zihni (2021)

On sekizinci yüzyılda sıra dışı gravürlere imza atmış Piranesi, kendisinden sonraki edebiyat ve sanat dünyasını derinden etkiledi.

Marguerite Yourcenar da, bu “barok deha”nın eserlerine ve karanlık zihnine yakından bakıyor.

“Roma Manzaraları”, “Antik Roma Eserleri” ve “Düşsel Hapishaneler”, Venedikli mimar ve gravür sanatçısı Giovanni Battista Piranesi’nin (1720-1778) sanat tarihine damgasını vuran üç ayrı gravür dizisi.

‘Piranesi’nin Karanlık Zihni’, dünya edebiyatının köşe taşlarından Yourcenar’ın bu “barok deha”nın eserlerine ve zihin dünyasına dair derinlikli analizi.

Victor Hugo’dan Coleridge’e, kendisinden sonraki edebiyat ve sanat dünyasını derinden etkileyen Piranesi, Yourcenar’a göre, özellikle Roma’nın antikçağ eserlerini kendisinden sonrakilerin imgelemine yerleştirmiş kişidir.

“Hapishaneler” dizisindeyse şatafatlı mimari fantazmalar içine yerleştirdiği insancıklarla kasvetli bir dehşet duygusu yaratır.

Kitap, Roma’nın antik harabeleri arasında, saplantılı bir dehanın görsel ve metafizik dünyasının izinde, Yourcenar’ın rehberliğinde keyifli ve ilgi çekici bir yolculuk olarak okunabilir.

Çalışma, Enis Batur’un “Carceri, Piranesi’nin Kurmaca Hapisaneleri” adlı bir yazısını da barındırıyor.

  • Künye: Marguerite Yourcenar – Piranesi’nin Karanlık Zihni, çeviren: Elif Gökteke, sanat, 96 sayfa, 2021

Jean-Pierre Corteggiani – Büyük Piramitler (2009)

Mısırbilimci Jean-Pierre Corteggiani, Kahire’deki Fransız Doğu Arkeolojisi Enstitüsü’nün bilimsel ve teknik ilişkiler sorumlusu.

Corteggiani, alt başlığı ‘Bir Efsanenin Günlüğü’ olan ‘Büyük Piramitler’de, çeşitli çağların tanıklıkları, efsaneler ve bilimsel gerçekler ışığında, nasıl yapıldıklarına dair gizemin hâlâ devam ettiği büyük piramitleri anlatıyor.

Corteggiani, gravürler, ilk keşiflerin rölöveleri, kazıların fotoğrafları, Gize bölgesinin hazineleri, havadan görünüşler, bilgisayar kayıtları gibi çok sayıda belgeden yararlanarak, bu gizemi aydınlatmaya çalışıyor.

Kitap, piramitlerin kuruluşunu, onlara dair efsanelerle harmanlayarak veriyor.

  • Künye: Jean-Pierre Corteggiani – Büyük Piramitler, çeviren: Elif Gökteke, Yapı Kredi Yayınları, tarih, 128 sayfa

Serge Guilbaut – New York Modern Sanat Düşüncesini Nasıl Çaldı (2009)

Sanat tarihçisi Serge Guilbaut, ‘New York Modern Sanat Düşüncesini Nasıl Çaldı’da, Amerikan avangardının egemen üslubu olan soyut dışavurumculuğun tarihçesini ve önemini araştırıyor.

Guilbaut, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra sanat dünyasının, Batı’nın kültür merkezini birkaç yıllık bir sürede Paris’ten New York’a kaydırmayı başaran bir Amerikan avangardının doğuşuna ve gelişimine tanık olduğunu söylüyor.

Guilbaut kitabında, soyut dışavurumculuğun savaştan sonra kazandığı başarıyı, Amerikan hükümetinin savaştan önce ve sonra sanata karşı nasıl bir tavır takındığını, bu dönemde solcu sanatçılar ile eleştirmenlerin geçirdiği ideolojik dönüşümü ve Soğuk Savaş sürecinin bütün bunlara yansımalarını anlatıyor.

  • Künye: Serge Guilbaut – New York Modern Sanat Düşüncesini Nasıl Çaldı, çeviren: Elif Gökteke, Sel Yayıncılık, sanat, 296 sayfa

Pierre Assouline – Rosebud: Biyografi Parçacıkları (2009)

Pierre Assouline, çoğu yaşamöykülerinden oluşan yirminin üzerinde kitaba imza attı.

Henri Cartier Bresson, Georges Simenon ve Hergé, yazarın biyografilerini kaleme aldığı isimlerden birkaçı.

Assouline’in, ‘Yurttaş Kane’de de geçen bir metafor olan, “Rosebud” ise “gül tomurcuğu” anlamına geliyor.

“Otuz yılı aşkın bir süredir herkeste bu rosebud’ı arıyorum” diyen yazar, bu denemelerinde, Rudyard Kipling, Henri Cartier-Bresson, Paul Celan, Jean Moulin, Lady Diana Spencer, Picasso, Pierre Bonnard gibi isimlerde saklı olan “rosebud”ı, kendisinin deyimiyle “Bizi başkalarına ifşa ederek ele veren o önemsiz şeyi” açığa çıkarmayı amaçlıyor.

  • Künye: Pierre Assouline – Rosebud: Biyografi Parçacıkları, çeviren: Elif Gökteke, Yapı Kredi Yayınları, deneme, 159 sayfa

Tristran Tzara – Dada Manifestoları ve Diğer Metinler (2018)

Birinci Dünya Savaşı’nın yaşandığı yıllarda bu yıkıma ve burjuvanın çürümesine karşı bir isyan olarak başlamış Dada akımı, sanat dünyasında büyük bir devrim yarattı.

Dada akımının kurucularından ve önde gelen isimlerinden biri de, şair ve yazar Tristan Tzara’ydı.

İşte bu kitapta, Tzara’nın, Dada akımını anlattığı yedi manifestosu ile kendisinin Türkçede daha önce yayınlanmamış yazıları bir araya geliyor.

Bu yazılarda, Tzara’nın sanat, siyahi sanat ve şiir, tersine fotoğraf, sanat ve av ve mizahın iflası gibi konulardaki ilgi çekici fikirleriyle karşılaşıyoruz.

Kitap, Francis Picabia’nın özgün çizimleriyle de zenginleşmiş.

  • Künye: Tristran Tzara – Dada Manifestoları ve Diğer Metinler, çeviren: Elif Gökteke, Sel Yayıncılık, sanat, 126 sayfa, 2018

Timothée de Fombelle – Vango 2: Yurtsuz Prens (2014)

İkinci Dünya Savaşı’nın Avrupa’yı kasıp kavurduğu dönemde, hem dostu Peder Zefiro’yla düşmanlarına karşı savaşan hem de ailesini yok eden adamın izini süren Vango Romano’nun yeni maceraları.

Amansız bir Nazi karşıtı olan Vango, bu kıyamet anında, izini kaybettiği hayatının aşkı Ethel’e de kavuşmaya çalışacak.

  • Künye: Timothée de Fombelle – Vango 2: Yurtsuz Prens, çeviren: Elif Gökteke, Yapı Kredi Yayınları