Birinci Dünya Savaşı sonrasında, Woodrow Wilson’ın ortaya attığı kendi kaderini tayin hakkı, sömürge halkları için büyük umutlara vesile oldu.
Fakat bu ülkelerin bağımsızlık yolunda verdikleri mücadele çok zorlu aşamalardan geçerek ancak gerçekleşti.
İşte Erez Manela, sömürgeciliğin hükmünü yitirmeye başladığı ve ulus-devletlerin ortaya çıktığı bu dönemde ortaya çıkan bu hakkın ve bu hakkı elde etmeye çalışan halkların yaşadığı dönüşümü ve hayal kırıklığını kayda alıyor.
Manela, bu “yeni dünyanın” uzun mücadelelerden sonra bağımsızlığının tanınmasını adım adım izlediği gibi, o dönemde Woodrow Wilson’un sömürge halkları için nasıl bir kurtuluş figürü haline geldiğini, fakat kendi kaderini tayin hakkına kavuşacaklarına inanmış halkların “medeniyet kriteri”ne çarparak nasıl hayal kırıklığına uğradıklarını ve mücadelelerini sokağa nasıl taşıdıklarını da anlatıyor.
Kitap, bu halkların, yüzlerini zaman içinde Wilson’dan, kendi kaderini tayin hakkını ilk kez 1914’te zikreden Lenin’e çevirmelerini aktarıyor ve böylece Büyük Güçler’in çıkarlarının, ilkelerin önüne nasıl geçtiğinin gözler önüne seriyor.
- Künye: Erez Manela – Kendi Kaderini Tayin Hakkı ve Sömürge Karşıtı Milliyetçiliğin Kökenleri: Wilsoncu Moment, çeviren: Ergin Özler, İletişim Yayınları, tarih, 431 sayfa, 2020


