Fik Meijer – İmparatorlar Yataklarında Ölmez (2023)

Roma devletinde cumhuriyet, Iulius Caesar’ın “ömür boyu diktatör” unvanı almasıyla ilk ciddi darbesini aldı ve üç kıtaya yayılan topraklar üzerinde bir imparatorluk yönetimi kurulmasının tohumları atılmış oldu.

Sınırları bilinen dünyanın sınırlarına denk bu devlet çok geçmeden tek kişi tarafından tek elden yönetilecekti.

Roma tahtı ışıltılı olmakla birlikte bir o kadar da karanlık bir yön barındırıyordu: Bu makam kendisine sahip olmak isteyenlere adeta dünyanın faniliğini hatırlatacak şekilde sıkıntılı sonlar sunuyordu.

Pek az Roma imparatoru doğal sebeplerden ölmüştü.

Çılgın Caligula tiyatrodan çıkarken, Caracalla da ihtiyacını giderirken suikasta uğramıştı.

Caesar en yakınında bulunanlar tarafından yirmi üç kez hançerlenmiş, Otho ise bir et kancasına takılarak Tiber Nehri’ne atılmıştı.

İmparatorlar her ne kadar dünya hâkimiyetine talip olabilecek bir kudrete sahip olsalar da tahttan indirilme tehlikesi her an kapıda bekliyordu.

‘İmparatorlar Yataklarında Ölmez’, MÖ 44’te öldürülen Iulius Caesar’dan MS 476’da tahttan feragat eden Romulus Augustulus’a kadar başa geçmiş bütün Roma imparatorlarının bu dünyadaki son anlarına eğiliyor.

Bunu yaparken imparatorların ölüm biçimlerinin hayatlarına dair neler anlattığını da işaret ediyor.

Fik Meijer Roma’da imparator olmanın, tehlikelere ve tahtı ele geçirmek için birbiri ardına ortaya çıkan aç gözlü rakiplere rağmen çekiciliğini nasıl koruduğunu gösteriyor.

‘İmparatorlar Yataklarında Ölmez’, imparatorların kişisel tarihlerini açık bir şekilde anlatırken, aynı zamanda Roma İmparatorluğu’ndaki siyasi entrikaları ve dramları gözler önüne seriyor.

  • Künye: Fik Meijer – İmparatorlar Yataklarında Ölmez: Caesar’dan Romulus Augustulus’a, MÖ 44 – MS 476, çeviren: Gürkan Ergin, Kronik Kitap, tarih, 288 sayfa, 2023

Philip Freeman – Iulius Caesar (2019)

Kimilerine göre tarihin en büyük canilerinden, kimilerine göreyse tarihin en büyük kahramanlarından, gerçekte ise tarihin gelmiş geçmiş en büyük efsanelerinden olan Gaius Iulius Caesar’ı bu kadar ünlü yapan özellikleri nelerdi?

Philip Freeman’in bu şahane biyografisi, Caesar’ın sıra dışı hayatını baştan sona kat ediyor ve onun, hem yetenekleri hem de çelişkileriyle sağlam bir portresini çiziyor.

Caesar’ın hayatı üzerinden Antik Roma tarihini aydınlatmasıyla da sevilerek okunacağını düşündüğümüz kitabın sürprizli ve heyecanlı bir üsluba sahip olduğunu da belirtmeliyiz.

Freeman, Caesar’ı tarihin en önemli kişiliklerinden biri yapan özellikleri tartışırken, onun general olarak hangi vasıflara sahip olduğunu ve hatip, yazar, strateji ustası bir siyasetçi olarak bu yeteneklerini nasıl geliştirdiğini de gösteriyor.

Caesar’ın buradaki hikâyesinde, kendisinin çağdaşları olan Marius, Sulla ve Pompeius gibi generallerle, hatip ve hukukçu Cicero ile Marcus Antonius ve Octavius gibi Roma’nın en meşhur kişilikleri de çıkıyor.

Kitapta, Caesar’ın Mısır kraliçesi Kleopatra’yla yaşadığı dillere destan aşkın da ihmal edilmediğini ayrıca belirtelim.

  • Künye: Philip Freeman – Iulius Caesar, çeviren: Ülke Evrim Uysal, Kronik Kitap, biyografi, 400 sayfa, 2019

Gaius Iulius Caesar – Notlar: İç Savaş Üzerine (2018)

Güçlü bir hatip, yazar, politikacı ve askeri lider olan Caesar, iktidarının ilk zamanlarında halkçı bir politika izlemişti.

Daha sonra Roma Senatosu ile ilişkileri bozulan Caesar, Pompeius ile savaşa tutuştu.

Bu savaşın neticesi hem trajik hem de çok bilindik oluşuyla öğreticidir.

Caesar, iç savaşı kazanınca acımasız bir diktatöre dönüştü.

İşte bu kitap, bu iç savaşa giden sürece dair muazzam bir tarihi belge.

MÖ 49 yılının başlarında, Roma İmparatorluğu iki büyük devlet adamı olan Caesar ile Gnaeus Pompeius Magnus arasında yaşanacak büyük bir iç savaşın eşiğindedir.

Caesar, bu süreci adeta günü gününe kayıt altına alan notlarında, 49 yılının ilk günlerinde başlayan iç savaşı, 48 yılındaki büyük Pharsalus Muharebesi’ni, savaşta yenilen Pompeius’un Mısır’a kaçışını, Pompeius’un Mısır’da öldürülmesini ve bundan sonra İskenderiye Savaşı’nın başlayışını anlatıyor.

Bu notların bir diğer büyük önemi, yalnızca iki rakip arasında geçiyormuş gibi aktarılan bu çatışmanın Roma toplumundaki kangren halini almış sorunlarla ne denli birebir ilişkili olduğunu ortaya koyması.

Zira bu notlarda da görüleceği gibi, savaşın başlamasından çok daha önce Romalılar büyük sınıfsal çatışmalarla boğuşmakta, toplumda büyük ayrışma ve kutuplaşmalar yaşanmaktaydı.

Dönemin Roma siyasetinin ve toplumunun iyi bir fotoğrafını çeken kitabın elimizdeki baskısı, Latinceden Türkçeye yapılan ilk çeviri olmasıyla da ayrıca önemli.

  • Künye: Gaius Iulius Caesar – Notlar: İç Savaş Üzerine, çeviren: Samet Özgüler, Doğu Batı Yayınları, tarih, 287 sayfa, 2018